yıllardır ülkemde ölümün başka başka çeşitlerini yaşayıp, yaşatıp durdular. bugün tekrar öldüler...
vampir bir milletiz biz canlarım, kendi öz evlatlarımızın kanları ile beslenen, onların kanlarına susayan bir millet. herşeyimiz de buna paraleldir.
birisi, bir şeyleri araştırmaya kalkıştığında asarız, yakarız, boğarız ya da kör zindanlara gömeriz bedenlerini.
öteden beri hep böyleydi bu, bugün daha da ağırlaştı.
bir şeyleri yazanlar hep ürkütmüştür cahilleri. ve madem ki yazılanlar, çizilenler çok ciddi sebeptir müebbet çarpı müebbetlere o hâlde kurtlar vadisi ekibini alın kökten.
hayır hadise sadece "tamami ile hayal ürünüdür" şeklindeki uyarı ise o halde de bu uyarıyı ekleyelim yazdığımız her şeye, kurtaralım götü başı.
ne bileyim hani yıllardır sokaklarda "kurtlar vadisi, türkiye gerçeklerini anlatıyor" diyen milyonlarca insan sürdürdü yaşamını. oysa ben bir kişinin ağzından duymadım ki "mustafa balbay, türkiye'nin gerçeklerini anlatıyor" diyenini.
hem zaten bu memlekette "okumak" şeklinde bir karakter de çok çok silik. hani dizi çekseler asın, kellelerini vurun. muhteşem yüzyıl misal... geçirin efendiler kılıçtan.
ama yazan bir adamı "halkı galeyana getiriyor" diyerek de suçlamayın, okuyan bir halk ancak gelir galeyana. he eğer ki böyle bir korkunuz varsa da şayet tolstoy'u, dostoyevski'yi, sabahattin ali'yi, aziz nesin'i okutmayın, okunmasını engelleyin. zira onlar çok daha fazla teşvik etmişlerdir beni isyanlara, ayaklanmalara... bedenim dururken ruhumu çıkartmışlardır batının dağlarına.
