abdest gereği günde defalarca dış kulak yolunun ıslatılması ve bu yolun sürekli nemli olması mantarların üremesi için elverişli bir ortam hazırlamaktadır. özellikle aspergillus niger adlı mantarın kulaklarda siyah siyah küfler oluşturduğu gözlenir ve ülkemizdeki hastaların çoğunluğu abdest seven kişilerdir. bu enfeksiyonu engellemek için kulakların nemli kalmaması gereklidir. nem sadece kulak yolunda değil ayak v.b. yerlerde de mantar enfeksiyonlarına elverişli ortam sağlayabilmektedir. bu yüzden abdest alacaksanız sonrasında bu yerleri iyice kurulayın. https://galeri.uludagsozluk.com/r/137711/+
(otomikoz - kulak mantarı)
abdesti lavaboda almak tehlikelidir, zaten ıslak zeminli bir yerde tek ayak lavabonun içinde akrobatik hareketler, düşüp bir yerlerimizi kırmamıza neden olabilir (bu tip yaralanmalar sıktır) aman dikkat. https://galeri.uludagsozluk.com/r/137712/+
ayrıca abdest alırken gözlere günde defalarca su içirmek de zararlıdır. çünkü gözün kendi antibakteriyel sıvısı ve yağ içeren göz yaşı sıvısı vardır. sık olarak gözü yıkayınca bu birikmiş olan salgıyı atıp gözü kurutmuş oluyoruz. çünkü yağlı sıvı gözden yavaş emilmekteyken musluk suyu hızla buharlaşır ve emilir, geriye kuru bir göz bırakır. bu da zaten steril olmayan musluk suyundan ulaşacak bakterilerin yerleşip çoğalması için uygun bir ortam yaratmaktadır.
başka bir nokta abdest temizliği sadece su ile yapıldığından (sabun v.b. maddeler kullanılmadığından) bakteriler bakımından temizleyici olmamaktadır. aksine ıslak eller kuru ellerden daha çok bakteri taşınmasını sağlar.
edit: abdest sonrası kurulanma konusunda islamda ayrılıklar vardır. kimi caiz derken kimileri ise uygun görmemiştir. Kurulanmayı uygun görmeyenler, kıyamet günü, abdest suyunun tartılacağını kabul ederler Zührî "Mendil mekruh addedilmiştir, çünkü abdest suyu (Kıyamet günü) tartılacaktır" demiştir Bu düşünceye göre, abdest suyu tartılacağına göre onu silerek izâle etmek mekruhtur.
içki içmenin, fuhuş yapmanın, kumar oynamanın zararlarına odaklanmasına gereken yazarın saçmaladığı tespittir. temizlenmenin neresi zarar? günde 5 defa ayak yıkamanın olduğu bir öğreti hangi dinde var? bu kadar nezih bir işin zararı mı olur?
her şeyin bir zararı var o zaman yürümenin zararları,taksiye binmenin zararları,içkiyi içmenin zararları,içki içmemenin zararları... benim günde 5 vakit abdest alan yakınlarımdan hiç birinde kulağında mantar veya gözünde her hangi bir sorun gözükmedi.sanırım ateistler din konusunda bir açık yakalamak için yoğun çaba sarf ediyor ama uyduruk uyduruk şeylerle karşımıza çıkıyor.daha mantıklı şeylerle karşımıza çık.
her abdest alan mantar enfeksiyonu geçirecek mi dedim ben ? kulağın buşon adlı salgısı vardır. bu dokuyu enfeksiyonlardan korur, toz v.b. partiküllerin kulağa girmesini engeller. gün içinde kulağımızı ıslak parmağımızla ovalarsak (ki kulağa parmağın sokulması başlı başına bir hatadır) bu salgının drenajını bozar, ve enfeksiyonlara açık hale getiririz kulağımızı. dalgıçlarda, abdest sevenlerde, havuzlarla içli dışlı kişlerde, yani kulağın nemli kalmasını ve buşon akımının bozulmasını sağlayan kişilerde bu enfeksiyonlara yatkınlık artmaktadır. bu illa enfekte olacak anlamına gelmiyor. sigara da kansere sebebiyet vermektedir, her içen kanser oluyor mu ?
doğmalar nedeniyle geliştirmiş olduğunuz basit çıkarım refleksinizi bu tip konularda kullanmayınız lütfen.
tamamen çarpıtmalarla oluşturulmuş saçma yazar başlığıdır,
abdest alınca kulaktaki buşon salgısının sistematiğinin bozulacagini düşünmek ya abdesti bilmemeyi gerektirir, ya da bahsettiği tıbbi konuyu bilmemeyi,
kulak kepçesinin içinde buşon salgılanmaz, buşon bildiğiniz kulak kiridir, abest te zaten parmak kepçeyi temizler, iğne alıp kulak deliğine girileceğini sanan gerzeklere duyurulur, parmak kulak deliğine sokulmazi kulak deliğine sokulmadığı içinde sorun çıkartmaz. zaten kulağın içine parmağınızı sokmaya çalışsanız da zararlı olacak şekilde sokamazsınız, kulak temizleyicileri vardır kulak içine sokmak ve temizlemek için zararlı olan onlardır. kulak temizliği hangi doktora sorarsanız sorun parmaklarla kulak kepçesi ve deliğin dış kısmına doğru yapılır, yoksa edepli insanlar kulak pisliği ile gezmezler. yazara duyurulur. eğer kulakların pislik içinde bir doktor olursan kimse sana muayene olmaz. olur mu sence?
abdestte burun yıkamak da var , sen burnunuda silme en iyisi, zararlı o da senin mantığına göre, gerçek doktorlar temizleyin der ama neyse, sen ideoloji doktorusun galiba. sümüğün aka aka hastaları muayene et, tabi sana gelecek hasta bulursan. kulakalr pislik içinde elini yüzünü yıkamamış bir doktor. düşünmek bile istemiyorum. ama olursun olursun bi ameliyathane filan gör , steril olamyı bi öğren bu pis kalmaya övgülerin sona erer.
üstelik temizleyicidir kepçeyi temizlemek, orada olusan eski doku artıklarıni uzaklaştırarak, bakterilerin kolonize olmasını engellersiniz,
yüz yıkama yi göz yıkama olarak algılayan abdesti tanımayan cahil e bisi denmez heralde, yüzü yıkarken gözleri açık tutmak gibi bir fantezisi yoktur müslümanların,
ama bazı salaklar böyle şeyler çıkarabiliyor, yüz yıkama nin sağlığa zararlı olduğunu söyleyebilmek nasıl bir meczup işidir siz karar verin artık.
ayak yıkama ya gelince mantarların yerleşmesini kolaylaştırıyormuş diyen şahıs, belki de tek mantıklı carpitma si. şöyle ki, doktorlar ayaklarında mantar riski olanlara şöyle bir tavsiye de bulunur,
ayaklarını yıka sonra kurula. nemli kalmasın. yıka ve kurula. anladı mi acaba bazı kişiler, hiç yıkanmayan ayak da nemlenir,
hatta mikrop kolonizasyonu da çok uygun hale gelir, sabun davası da,
sabun u kullanırız biz müslümanlar abdestin başında,
acaba bu yazar hiç mi abdest alan biri görmedi diyebiliyorum ben anca, camilere sıvı sabunları niye koyduklarını bi araştırsin, içinde bulunduğu toplumu tanımak için en azından bugün bir cami birde abdesthane görsün, mümkünse bir de hamama gidip gusül alsın, zira kokmaya başlamış olabilir.
bu yazıyı yazan insan in hangi bilgilerine dayanarak bunları yazdığına inanın çok şaşırdım, yazdıkları içinde geçen tıbbi terimler e bakılırsa bi yerden kopyala yapıştır yapmış olmalı, ama atocan abilerine kayıtsız itaat etme, rasyonel ol biraz , azıcık şüphe et, ve git bir de kendin gör, abdest nasıl alınırmis, ayak mantarında nasıl tavsiye de bulunurmuş doktorlar , buşon neymiş .
temizlenmek isteyen girer banyoya yıkanır, kurulanır.
abdest ibadet amaçlı alınır ve sağlık açısından negatif yönünün ağır bastığı doğrudur. öncelikle her yanınıza su değmesi ile hiç bir mikrop gitmeyeceği gibi istediğin kadar kurula kalacak olan nem mikrobiyolojik gelişmeye daha uygun olacaktır ve günde 5 kere yaparsan mantar oluşma ihtimali artabilir. onun dışında elimiz, yüzümüzdeki kirde üreycek mikroorganizmalardan zaten zehirlenmeyiz, ayrı bir patojenden hasta olma durumu söz konusu değildir.
ama ülkedeki çoğu kişinin o kurulanma işini de yapmadığı gerçektir. öğlen işten çıkıp namaza giden adam nerde kurulancak, her camide abdestmatik yok ki havlu versin.
islamda, abdest esnasında sabun v.b. maddeler kullanmak, peygamberin Sünnetinde böyle bir uygulama olmadığından, Dine sonradan sokulan herşey gibi bid'at sayılmıştır.
--spoiler--
Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Abdest sırasında elleri ve yüzü sabunla yıkamak meşrû değildir. Aksine bu davranış, haddi aşmak ve aşırıya gitmektir.''
--spoiler--
bu bakış açısı abdestin kökeninin fiziksel değil, manevi temizlik olduğuna işaret etmektedir. tıpkı suyun bulunmadığı yerlerde abdestin toprak ile alınması örneğindeki gibi. (bkz: teyemmüm)
Eğer amaç temizlik olsaydı ayaklarda mest takılı iken onun üstünden abdest almak kabul edilemezdi, kimilerine göre de abdest aslında gün içinde BEYiNDE BASKI VE STRES sonucu OLUŞAN STATiK ELEKTRiĞiN ATILMASIDIR.
--spoiler--
Hz. Osman (r.a) anlatıyor:Resul-i Ekrem (a.s.m) ile beraberdim.Huzurunda ebdest alan birisi vardı.Resurlllah (a.s.m) güldüler."Niçin güldünüz ya Resulullah?" dedim. Resul-i Ekrem (a.s.m) "Allah Tealanın abdest alan kuluna ikramına güldüm.Azalarını yıkayan her kul, ne zaman bir uzvunu yıkasa , o uzuvdan su ile beraber günahları da dökülür."
--spoiler--
bu hadisten de anlaşılacağı gibi su aslında arındırıcı bir ritüelin parçasıdır. arındırmak derken kastedilen günahlardan, kötü alışkanlık ve huylardan, kinlerimizden, nefretimizden arınmaktır. ilk çağlardan beridir bir çok din suyun arındırıcılık özelliğine inanmıştır, ve bu gün bunun örneklerini hala görmekteyiz.
hristiyanlıkta vaftiz geleneği, hinduların ganj nehrinde günahlarından arınmaları için yıkanmaları, Samiri ve yahudilerde de abdest geleneği vardır. zerdüştler islamdan 1000 yıl önce abdest almaya başlamışlardır.
saabi'ler de ise işledikleri günahlara kefaret olarak akarsular üzerinde günahlardan arınmak için abdest alırlardı. bu dinde; Masbuta, Tamaşa ve Rişama olarak adlandırılan üç çeşit yıkanma türü vardı.
''Rişama'' islam'daki abdest'e çok benzerdi ve vücudun uzuvlarından bir kısmının yıkanması olarak uygulanan bir yıkanma türüydü, yılın hemen her günü uygulanırdı.
