çok kere genelde sıcak bir yaz gününde toza ve tere batmış , perişan bir halde eve gelince elimi yüzümü yıkamaya başlayınca hadi derim kolları da yıkayım , hadi ayağımı da yıkayım falan derken en son derim ki oldu olacak abdest alayım derim olur biter bir hadisedir . abdest aldıktan sonra da abdestin ne kadar basit , genel ve önemli yerleri temizleyen bir şekil olduğunu görür ve bereketli ve hayırlı bir işlem olduğuna bir kere daha kanaat getiririm .
namazın dışındaki farzlardan hadesten taharetin gerektirdiği işlemler bütünü.
genel kanının aksine yıkanan uzuvların hijyeni, pürü pak olması ile alakalı değildir. o konunun zaten imanın yarısı olduğu malumdur ve bir müslüman her daim temiz olmalıdır.
abdest daha ziyade manevi kirleri hedefler. vücudun elektrik yükünü alması, insanı rahatlatması, efil efil serinletmesi vesair konular abdestin yan öğeleridir ve direkt abdest almanın amacı olarak tanımlanamaz.
aynı zamanda dikkatle ve özenle alınan bir abdest namaza iyi bir ön hazırlıktır. konsantrasyonu kolaylaştırır, konuya odaklanmanıza yardımcı olur.
--spoiler--
"Ey îmân edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerle berâber ellerinizi yıkayın ve başlarınızı meshedin ve her iki topukla berâber ayaklarınızı yıkayın." (Mâide sûresi: 6)
--spoiler--
müslim hadisine göre, eller yıkanınca ellerin işlediği günahlar, yüz yıkanınca gözlerin işlediği günahlar, ayaklar yıkanınca ayakların işlediği günahlar silinip gidermiş. (tabii bütün bunların Allah rızası için yapılma şartı vardır.)
Dün ihya-i Ulumuddinde bir hadis gözüme ilişti. Peygamberimizin altın nesil yetiştirme metodu hakkında çok önemli bilgiler ihtiva eden bir hadis:
"Ya Ali, üç şey üstünlük derecesi, üç şey günahların keffareti, üç şey helâk edici ve üç şey de kurtarıcıdır: Üstünlük dereceleri: Sabah erken soğuk havada kâmil bir abdest almak, namazı bitirdikten sonra diğer bir namaza kadar bekleyiş içinde olmak, gece ve gündüz cemaat namazlarına katılmak. Keffaretler: Selamı yaymak, başkalarına yemek vermek, geceleri halk uykudayken ibadetle meşgul olmak. Helâk ediciler: Fiile dönüşen ihtiras, uyulan nefsani istek ve kişinin kendisini beğenip kibirlenmesi. Kurtarıcılar: Gizli-açık her yerde Allah''tan korkmak, hem zenginlik hem de yoksullukta dengeli ve iktisatlı davranmak, hoşnutluk ve gazap halinde (bütün durumlarda) hak ve adâlete uygun konuşmak."
Peygamberimiz toplumu inşa ederken ne bireysel ne de sosyal boyutu ihmal etmiştir. Yukarıdaki hadis bu çift yönlü hedefi çok net bir şekilde gözlerimizin önüne serer. Hadiste 12 temel öğüt yer almaktadır:
1. Sabah erken soğuk havada kâmil bir abdest almak
2. Namazı bitirdikten sonra diğer bir namaza kadar bekleyiş içinde olmak
3. Gece ve gündüz cemaat namazlarına katılmak
4. Selamı yaymak
5. Başkalarına yemek vermek
6. Geceleri halk uykudayken ibadetle meşgul olmak
7. Fiile dönüşen ihtiras
8. Uyulan nefsani istek
9. Kişinin kendisini beğenip kibirlenmesi
10. Gizli-açık her yerde Allah''tan korkmak
11. Hem zenginlik hem de yoksullukta dengeli ve iktisatlı davranmak
12. Hoşnutluk ve gazap halinde (bütün durumlarda) hak ve adâlete uygun konuşmak
1, 2 ve 11. tavsiyeler daha bireye, 4, 5 ve 12. tavsiyeler daha topluma yönelik iken diğerleri hem bireysel hem toplumsal özellikler taşır. Buradaki her bir madde başlı başına bir yazı konusu olabilecek kadar derin muhtevalar içerir. Biz bu yazıda sadece ilk maddeyle ilgileneceğiz
Sabah erkenden namaz için uyanmak, hava soğuk olsa bile aldırış etmeden bütün uzuvları mükemmel bir şekilde yıkamak ve tabi ki namazı kılmak kişinin iç disiplinini sağlaması bakımından ne kadar büyük bir etkiye sahip olacaktır. Uykunun en ağır bastığı anlarda rahatını bozmak ve soğuk suyla temas kurarak üzerindeki keyif emaresini büsbütün atmak insanın fıtratı için her zaman zor olsa da modern zamanlarda, konformizmin ta dibine daldığımız bu dönemlerde bizlere iki kat daha ağır gelecektir. Daha fazla rahatlık için hiçbir masraftan kaçınmayan insanı rahatını bozmaya davet etmek hele hele uykunun en tatlı olduğu anlarda bunu yarıda kesmesini istemek muhakkak birçok gönülde makes bulmayacaktır. Ancak islamın amacı kalplerde kendine yer bulacak davet için insanı hazırlamaktır. Zira sabah keyfinden feragat edenler ancak, daha büyük külfetlerin, daha ağır yüklerin altına girebileceklerdir. Dolayısıyla evvela sağlam bir irade, nefse başkaldırabilecek diri bir yürek ve rahatlığı elinin tersi ile itebilecek bir iman güne erken uyanmayla, soğuk suyla ve tabi ki namazla başlar.
Hadisin bu ilk maddesi birçok meydan okumayı içinde barındır. ilk başta uykuya büyük bir meydan okumadır. insan fıtratı gereği sadece uykuya muhtaç değildir aynı zamanda uyku insan için en büyük keyfi aracıdır da. Modern insan birçok şeyi elde ederken uykuyu elinden kaçırmıştır maalesef. Uykusuzluktan muzdarip ve sırf birkaç saat uyuyabilmek için bir sürü ilaç kullanan ne kadar çok insan vardır etrafımızda. Zarı zor uyuyabilmiş insanı da uyanmaya çağırdığı için zamanımız insanına iki kat ağır gelecektir bu çağrı. Bu yüzden bu çağrıya icabet eden kişi birçok engeli de aşmak zorundadır.
Arabistan yarımadasındaki insanların pislik içinde yaşamalarından dolayı, kuran aracılığıyla o coğrafyadaki insanlara temizlenme eylemine sevk edendir.
islamiyetin temizliğe verdiği önemin vücut bulmuş uygulamasıdır. dini bir gereklilik olmakla birlikte insana temizlik alışkanlığı kazandırması açısından çok güzeldir.
kuran'da ayakların mesh edilmesi yazdığı halde sünni müslümanların ısrarla ayakları yıkadıkları ibadet öncesi uygulama. Sorun bir allah kulu kuranda yıkayın yazıyor diyemez falan alim böyle ictihad etmiş falan hadiste böyle yazıyor eee ya kuran'da ne yazıyor ?
Namaz kılmak için abdestli olmak gerekir (4:43; 5:6). Yüzler yıkanır, eller dirseklere kadar, başlar meshedilir, ayaklar da. Ayetlerdeki ifade, ayakların hem yıkanabileceği ve hem meshedilebileceği biçimde anlaşılır (nitekim bunu bir önceki cümleyle yansıtmaya çalıştık). Böylece, duruma ve iklime göre bize serbesti tanınır. Abdesti sadece cinsel ilişkide bulunmak ve tuvalet ihtiyacını gidermek bozar; gaz kaçırmak, kanamak, kadınlarla tokalaşmak ve kadının adet görmesi abdesti bozmaz ve namaza engel olmaz (5:6; 2:222). Su bulunmazsa, namaza zihinsel olarak hazırlanmak için temiz bir zemine dokunularak yüzler ve eller meshedilir (5:6).
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma Abdest denir. Dirsekler ile beraber ellerin, yüzün, topuklarıyla beraber ayakların temiz Su ile yıkanması ve başın mesh edilmesidir.
Abdest, belli organları usulüne uygun olarak yıkamak ve mesh etmek suretiyle yapılan bir temizliktir. Abdest her şeyden önce her türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddî ve manevî bütün pislik ve mikroplardan uzak kalmak için islam'ın emrettiği önemli bir ibadettir. Mikrobun en kolay ürediği yer ağızdır. Ağızdan başlayarak el, yüz ve ayakların günde beş defa temizlenmesi islam'ın temizliğe verdiği önemi gösterir.
Böylelikle islam yüzyıllar önce temizliğin üzerinde durup insanoğlunu maddî-manevî her türlü pislik ve mikroptan korumayı hedeflemiştir. Bunun yanında abdest alan bir insan, kendini manen temiz ve rahat hisseder ve bu güzel his ve temiz duyguyla Allah'a ibadete durur. Bu da ruhun temizliğini sağlamaktadır. insanın yaratılış gayesi olan Allah'a kulluk böyle bir temizleme ameliyesi ile başlayınca insanoğluna vereceği zevk ve rahatlığın değeri sonsuzdur.
insan abdestle bedenen ve manen temizlendikten sonra Allah'ın huzuruna çıkar. Böyle bir temizlenme ile günlük bütün yorgunlukları ve yükleri geride bırakır.
Abdestsiz Olarak Yapılması Yasak Olan Hususlar:
1- Namaz kılmak.
2- Kur'an-ı Kerim'e el sürmek.
3- Tilavet secdesi yapmak.
4- Cenaze namazı kılmak.
5- Kabe'yi tavaf etmek.
Abdestin Farzları
1 - Yüzü Yıkamak
Yüzün bir defa yıkanması farzdır. Yüzün sınırları, saçın bittiği yerden sakal veya çene altına, kulakların köklerine kadar olan bölümdür. Gözlerin içine suyun ulaştırılması gerekmez. Ancak abdest alırken gözler sıkılmaz, tamamen açık bırakılmaz. normal bir şekilde yüz yıkanır. Dudaklar yumulduğu zaman, dışarda kalan kısımlar yüzün sınırlarıdır. Sakal, bıyık ve kaşın altına suyu ulaştırmak gereklidir.
2- Kolları Yıkamak
Parmak uçlarından kol dirseklerine kadar -dirsekler de dahil- olan kısmı bir defa yıkamak farzdır. Eğer iğne ucu kadar kuru bir yer kalırsa veya tırnağının altına suyu geçirmeyecek (Hamur, boya, çamur vb.) bir Madde bulunursa, abdest alınmış sayılmaz. Ancak boyacıların tırnaklarındaki boyalardan kaçınmanın mümkün olmamasından dolayı bunlar abdeste zarar vermez. Tırnaklar parmak uçlarından dışarı taşacak kadar uzamış olursa o fazlalığı da yıkamak gerekir. Bir kimse abdest aldıktan sonra bu uzamış tırnağı keserse abdestini yenilemesi gerekmez. Parmakta yüzük var ve bu geniş ise abdest alırken bunu oynatmak sünnet, eğer yüzük dar ve altına su geçirmeyecek kadar parmağa oturmuşsa onu oynatmak farzdır.
3- Başı Meshetmek
Mesh, sözlükte eli bir şeyin üzerinden geçirmek demektir. ibadet hukukunda ise suyun bir vücut organına isabet etmesidir. Başın meshedilmesindeki farz oranı Alın miktarıdır. Bu miktar ise başın dörtte biridir. Mesh ederken üç veya daha fazla parmağı kullanmak gerekir. iki parmakla yapılan mesh caiz değildir. Başa giyilen sarık veya takke üzerine meshetmek geçerli değildir. Kadınlar da baş örtüleri üzerine mesh edemezler.
4- Ayakları Yıkamak
Sağlam ve çıplak ayakları topuklarıyla birlikte bir defa yıkamak farzdır. Yaralı veya mestle örtülü ayakları yıkamaya gerek olmayıp sadece meshetmek yeterlidir. Bir kimsenin ayağında yarık varsa ve o yarığa su sızdırmayan bir ilaç sürülmüşse, o kimse ayağını yıkadığı zaman, su yarığın altına geçmezse bu durumda su, ayağa zarar verecekse abdest yerine getirilmiş sayılır ve bu caizdir. Ancak su zarar vermiyorsa abdest tam olarak alınmış sayılmaz. Dolayısıyla zarar vermediği takdirde yarıklara su ulaşacak şekilde yıkamak gereklidir.
Abdestin Sünnetleri
Abdeste başlarken "Euzu ve Besmele" çekmek.
Abdeste niyet etmek.
Önce bileklere kadar elleri yıkamak.
Misvak kullanmak veya dişleri parmakla ovalamak.
Ağza ve burna üçer defa su vermek. ( mazmaza ve istinşak )
Kulakları, boynu mesh etmek.
Başın tamamını mesh etmek.
Yıkanması gereken uzuvları üçer defa yıkamak .
Abdeste organları ara vermeden yıkayarak devam etmek .
Sırayı bozmamak .
Abdest almaya sağ taraftan başlamak
Abdestin Edepleri
Abdest alırken başkasından yardım istememek .
Abdest alırken suyun sıçramaması için dikkatli davranmak
Kıbleye doğru yönelmek .
Gereksiz yere konuşmamak .
Niyet ederken dil ile niyet etmek .
Her uzvu iyice ovmak .
Abdest dualarını okumak.
Kullanılmış su ile abdest almamaya dikkat etmek.
Her uzvu yıkarken niyeti korumakla birlikte " Bismillah " demek.
Kulağı meshederken serçe parmaklarının uçlarıyla kulak deliklerini meshetmek .
Burna ve ağza suyu alırken sağ eli kullanmak .
Sol el ile sümkürmek .
Özür sahibi olmayan kimsenin namaz vaktinden önce abdest alması .
Abdest bittikten sonra kıbleye karşı ayakta kelime-i şahadet getirmek ve dua yapmak, biraz su içmek .
Durgun ve akarak yer değiştiren sular ile birikinti halindeki sulara ve Kıble'ye karşı abdest bozulmaz.
Abdesti Bozan Durumlar
idrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. ( idrar , dışkı , yel , vedi , mezi , meni , kurt vb.)
Aklın idrak gücünü gideren hususlar; uyumak, bayılmak, delirmek, sarhoş olmak vs.dir. Ancak oturduğu yerde kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz .
Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şayet bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla ise abdesti bozulur .
Ağız dolusu kusmak .
Cinsi münasebette bulunmak .
Tam olarak cinsi ilişki olmasa bile kadın ve erkeğin çıplak ve ince bir elbise ile vucutlarının veya tenasül uzuvlarının birbirine değmesi .
Teyemmüm yapan kimsenin su bulması .
Namazda sesli gülmek .
Abdesti Bozmayan Durumlar
Kişinin ön veya arka yollarından başka vücudunun herhangi bir yerinden kan çıkıp, bir damla halinde kalması .
Kabuk bağlamış bir yaranın kan çıkmadan kabuğunun düşmesi .
Yaradan , burundan yahut kulaktan bir vücud kurdunun düşmesi .
Tenasül uzvuna (cinsi organına) el sürmek .
Kadın vücudunun herhangi bir yerine dokunmak .
Ağız dolusu olmayan kusuntu .
Ağızdan çıkan balgam .
Oturduğu yerde veya namazda uyumak .
Ağlamak .