Okuduğum teşkilat isimli kitaptan yola çıkarak kafamda belirmiş bir sorudur. ben en iyisi kitabın özetini yazayım beni daha iyi anlayacaksınız. ortaya atılan desiz komplo teorilerine bakacak olursak 700 sene dünyanın süper gücü konumunda olan türklerin neden böyle bir teşkil gücü olmasın. Kurtlar vadisi 22. bölümde ihtiyarların repliklerinde kitaptan alıntılar vardır.
onlar; oğuz kağandan bugüne kadar, türkün devlet-i ebed müddet fikrini devam ettiren gizli teşkilatın liderleriydi kimi, gök-türk devletini; kimi, selçuklu beyliğini; kimi, osmanlı imparatorluğunu; kimi de türkiye cumhuriyetini kurmakla görevlendirildi. nizamülmülkten imam-ı gazaliye, selçuk beyden mevlana celaleddin-i rûmiye, osman beyden dursun fakihe, sultan abdülhamitten enver paşaya ve mustafa kemalden turgut özala kadar birçok isme; teşkilatın gizli sancağı emanet edildi. pakistanda, afganistanda, lübnanda, azerbaycanda, bosnada; osmanlı devletinin bakiyesinde kurulan elliye yakın devletin harcında onların gizli faaliyetleri vardı.
ve bugün; türkle kürtü, türkle farsı savaştırmak isteyen kaos düzeninin mimarları, hesap etmedikleri bir gerçekle yüzleşmeye başladı: teşkilatın askerleri, yeni bir düzen için geri dönüyorlardı
çam da bizim, kozalak da bizim!
teşkilat-ı mahsusa, osmanlı devletinin son istihbarat teşkilatı idi. kurulduğu günlerde, kabinedeki bakanların birçoğu ve üst düzey komutanların büyük bir kısmı dahi böyle bir örgütün varlığından haberdar olmamıştı. örgütün, trablusgarptan hindistana kadar yüzlerce hücresi ve bu hücrelere kayıtlı binlerce ajanı vardı. üyeleri arasında mustafa kemal, enver paşa, celal bayar, eşref kuşçubaşı, kazım karabekir, fuat balkan, süleyman askeri ve fevzi çakmak gibi birçok ünlü sima da bulunuyordu.
teşkilat-ı mahsusa, birinci dünya savaşı ve sonrasında yaptığı gizli çalışmalarla, elliden fazla devletin kurulmasını sağladı.
teşkilatın gizli hücreleri, aradan yüz yıl geçmesine rağmen henüz ortaya çıkarılamadı.
selman kayabaşı, bu heyecan verici kitapta kıbrısta türk mukavemet teşkilatını kuran, bosna hersekin bağımsızlığını kazanmasında büyük pay sahibi olan ve son olarak kerkükte ortaya çıkan teşkilatın;
musuldan semerkanda, lübnandan pakistana, romadan selanike ve azerbaycandan kafkasyaya kadar, günümüzdeki faaliyetlerinin izini sürüyor.