tayyip erdoğan yani akp hükümetlerinin izahı güç kararlarından biridir, türk devletini, milletini aşağılamış, dünyada zor duruma sokmuş bir yönetime yemin etmiş, tıpkı fetö gibi c.i.a ilişkili bir türbanlıyı temsilci atamak akıl alır gibi değil. gerçi şimdi vekil mi değil mi belli değil. babası fetö affedilsin istemişti. millet belki yiyecek soğan ekmek bulamayacak bunların abd vatandaşı bakanları, vekilleri abd'de lüks içinde yaşayacaklar.
Hoca dedikleri Erbakan'ın yolundan giden talebelerinin zihniyetidir. Hoca milletvekili yaptırdı, öğrencisi büyükelçi. Sonra bik bik "haim naum doktrini" deyip durdun. Erbakan bu millete en büyük kötülüğü yapmıştır; başımıza BOP eşbaşkanını bela edip gitmiştir. Hoca bu vebali öte dünyada ödeyemez. Yatacak yerin yok hoca!
AKP Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven’in 1977’de ülkücü Hüseyin Uçar’ı öldürmekten
hüküm giymesi ve buna rağmen 2007’de AKP’den milletvekili seçilmesi kamuoyunda
tartışma yarattı.
AKP kurulurken Mahmut Esat Güven’e “sabıkası yoktur” yazısı verilmiş. Daha sonra da
milletvekili seçilerek Meclis’e girmiş.
Oysa ki AKP’li vekil, 1977’de adam öldürdüğü için 1982’de hem 20 yıl ağır hapis cezası
aldı, hem de ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklandı.
Ancak 2007’de vekil seçilirken “sabıka kaydı olmadığı” yönünde YSK’ya belge verdi.
Bu ay içinde alınan sabıka kaydında ise Güven’in mahkum olduğu dosyada
“adli sicil kaydı vardır” yazıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan ülkücü katili Ozan Ceyhun'un askerlik
yapmadığı ortaya çıktı.
Ülkücü Mustafa Erol'u 1977 senesinde bombalı saldırı sonucunda şehit olmasından
sorumlu olan ancak geçtiğimiz günler içerisinde Erdoğan tarafından Viyana Büyükelçisi
olarak atanan Ozan Ceyhun hakkında yeni bir gerçek daha ortaya çıkması sosyal
medyada büyük yankı oluşturdu .
1995'te Tansu Çiller'in Amerikan vatandaşlığı ile ilgili iddialar tekrar yaygınlaştığında, konu Washington'a yansıdı. 13 Mayıs 1999 tarihli Milliyet gazetesindeki Yalçın Doğan'ın yazısında Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı'nın ABD Dışişleri (State Department)'nden Çiller'in vatandaşlık durumunu resmen sorduğu belirtildi.
O tarihte gizli kalan yanıt şöyle: "Çiller'in Amerikan vatandaşlığını ne teyit ediyoruz, ne de reddediyoruz." Yine Kavakçı'ya dönecek olursak, Merve Kavakçı'nın vatandaşlık durumu
Dallas Muhaceret Dairesi tarafından çok kısa bir süre de açıklandı.
istanbul'un Gülü!
Geçtiğimiz yıl ise, Çiller'in 1967 yılından beri "istanbul'un Gülü" kod adıyla CIA için çalıştığı belgelendi.
Türkiyeli siyasiler, Çiller'in ABD'deki malvarlığını araştırmak üzere ABD'deki bir hukuk bürosuyla anlaştı, büro da CAL kod adlı eski bir CIA ajanıyla.
CAL, Çiller'in hem ABD vatandaşı olduğunu, hem de CIA ajanı olduğunu söyledi. Çiller'i bizzat tanıyan ve Prag'da yaşayan Fish adlı ajanla görüşen CAL, tanıklık yapmasını istedi.
Almanya'nın Frankfurt kenti yakınlarındaki Amerikan Üssü'nde verdiği ifadede, Çilller'in 1979 yılında Amerikan vatandaşlıına geçtiğini ve bu bilgilerin "çok gizli" olduğunu belirtti.
Çiller, "ABD çıkarlarını kollayan yabancı ülke vatandaşlarına Amerikan vatandaşlığını verebileceğini ve bunun gizli tutulacağını" öngören 8 USC 1427 (f)yasasına göre ABD vatandaşı olmuştu.
Fish, Çiller'in 1967'den beri "istanbul'un Gülü" kod adıyla CIA için çalıştığını, özel eğitimden geçirildiğini ve bu dönemde Yale Üniversitesi'nde post-doktora yaptığını ifade etti.
ABD yetkilileri, Fish'i bu işin üzerine gitmemesi yönünde uyardı.
ifade kurye aracılığıyla avukatlık bürosuna gönderilecekti. Fakat, Fish'in evinde bir "yangın çıktı" ve Fish hayatını kaybetti, belgeler "kayboldu".
Fakat, CAL'ın ifadesi avukatlık bürosuna ulaşmıştı.
Diğer bilgiler gibi, bu bilgi de görmezden gelindi ve Çiller hâlâ Meclis'teki bir "watandaş".