ulu önder mareşal gazi mustafa kemal atatürk öyle istediği içindir...
evet, dünya denizlerinde dolaşan, dünyanın her denizinde istediği süre kadar kalabilen amerikan donanması, karadeniz'e açıldığında, yani marmara'yı geçip karadeniz'e çıktığında 21 gün içinde eşşekler gibi geri dönmek zorundadır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2142576/+
aksi takdirde 21 günü geçtikleri anda, karadeniz'de kalan abd gemileri balkabağına dönüşmektedir.
3. bir gemi sokabilmeleri için 21 gün beklemeleri ve karadeniz'deki gemilerinin çıkış yapması gerekmektedir.
işte böyle sevgili arkadaşlar.
ulu önder mareşal gazi mustafa kemal atatürk sayesinde, dünyada abd donanmasının giremediği tek deniz karadeniz'dir.
bunun sebebi de o beğenmediğiniz, fesih etmek için uğraştığınız montrö antlaşmasıdır.
montrö antlaşmasını fesih ederek türkiye'yi abdülhamid döneminde olduğu gibi, yabancı donanmaların istedikleri limanlara el koyabileceği bir ülke haline getirmek istiyorsunuz, ama yemezler...
Arkadaşlar abd savaş gemilerini zaten montrö sayesinde karadenize sokabiliyor ve haftalarca kalabiliyor. Tonaj monaj hikâye yani sonuç olarak adamlar izin almadan bir bildiri ile geçebiliyor. Yani sadece "ben geliyorum uleeyyn" diyor.
Montrö, Türkiye'nin kara sularını paylaşma antlaşmasıdır. Yabancı ülkeler Türkiye'nin kara sularına sadece bir bildiri ile savaş gemilerini sokabilir ve haftalarca kalabilirler.
Yani şunu mu demek istiyorsunuz; Eğer montrö olmasa ve boğazlarımızın yani kara sularımızın hakimiyeti bize ait olmuş olmuyor mu?
Uluslararası Kanunlara göre her ülke kara sularına kendi hükmeder ama montrö kara sularımıza tam manası ile hükmetmeyi engellliyor. Sadece bir bildiri ile yabancı savaş gemileri boğazlardan elini kolunu sallaya sallaya geçerek karadenizde kara sularımızda haftalarca kalabiliyor. Bunun 3 günü 5 günü mü var.
Montrö boğazlar sözleşmesinde savaş zamanı olmasa bile savaş gemilerinin boğazlardan geçebileceği ve kara sularımızda kalacağı açık şekilde belirtilir. Savaş zamanı Ancak ve ancak Türkiye savaşan ise buna engel olabiliyor, ama Türkiye savaşan değilse her halükarda savaş gemilerinin geçmesi kalması mümkün. Bu da Türkiye için neresinden bakarsanız bakın zarardır ve tehdittir.
--spoiler--
uluslararası deniz hukuku na göre her gemi diğer geminin karasularından "transit" geçiş yapma hakkına sahip zaten. 21 gün önce izin alma ya da tonaj kısıtlaması bile yok diğer boğazlarda
--spoiler--
Her gemi derken yazılanları anlayarak iyi okursanız sevinirim. Ticaret gemileri hariç Hiç bir ülke savaş gemilerinin kendi kara sularında ikamet etmesine razı gelmez. Ben yazımda zaten karasularımızda ikamet edebilen savaş gemilerinden bahsediyorum.
Ayrıca yine tekrar edeyim "izin alma gibi bir durum asla ve asla söz konusu değildir." Dediğim gibi sadece bildiri vermesi yetiyor. Montrö de belirtilen şartlarda her türlü savaş gemisini sokar ve karasularında bekletir. Hayır giremezsin, kalamazsın deme gibi bir şansın yok.
izin dediğin şey karşı tarafın kabul edip etmeyeceği bir şeydir. Ama bunda kabul etmeme lüxün olmadığı için izin alma düşüncesi saçmalığı çöp olmuş oluyor.
Türkiye savaşa dahil olursa boğazları kapatma hakkına sahiptir.
Yazar arkadaş sormuş.
Montrö boğazlar sözleşmesini okumanızı tavsiye ederim. Önemi daha iyi anlaşılır...
varank reisin sorduğu soruya telefonda cevap verdim, ama buraya da yazayım.
sorulara cevaplar:
1. soru: diyelim yarın rusya bize saldırdı. nato yardım için deniz kuvveti gönderdi. yine 21 gün önceden izin alıp en fazla iki gemimi gönderecek.
cevap: diyelim yarın rusya bize saldırdı, o zaman montrö antlaşmasının ilgili maddelerine göre türkiye "savaşan taraf" oluyor. türkiye savaşan taraf olduğunda boğazları değil savaş gemilerine, ticari gemilere bile kapatabiliyor. yani türkiye savaş zamanında rusya'ya gidecek her gemiyi durdurup geçirmeme hakkına sahip, bunun dışında istediği gemiyi boğazlardan geçirip geçirmeme hakkına sahip.
2. soru: arkadaşlar abd savaş gemilerini zaten montrö sayesinde karadenize sokabiliyor ve haftalarca kalabiliyor. tonaj monaj hikâye yani sonuç olarak adamlar izin almadan bir bildiri ile geçebiliyor. yani sadece "ben geliyorum uleeyyn" diyor.
2. cevap: hayır, istediği gibi sokamıyor, abd 15 gün önceden türk makamlarına karadeniz'e açılacak geminin tonajını, gideceği yeri, üzerinde bulunan silah ve envanteri bildirmek zorunda. ortada bir savaş yoksa türkiye de buna müsade etmek zorunda.
*************
3. soru: montrö, türkiye'nin kara sularını paylaşma antlaşmasıdır. yabancı ülkeler türkiye'nin kara sularına sadece bir bildiri ile savaş gemilerini sokabilir ve haftalarca kalabilirler.
3. cevap: hayır, montrö, türkiye'nin kara sularını paylaşma antlaşması falan değildir. zira boğazlar türkiye'nin kara suları değildir, boğazlar, uluslararası sözleşmelere istinaden uluslararası su yoludur. işte sizlerin anlamadığı şey bu, zurnanın zırt dediği yer burası yani.
siz boğazları türkiye'nin kara suyu zannediyorsunuz, ama öyle değil ne yazık ki, boğazlar uluslararası su yollarıdır. bu sadece istanbul ve çanakkale boğazı değil, cebelitarık da öyledir, malakka boğazı da, magellan boğazı da bir uluslararası su yoludur, yani boğazlar hiçbir ülkenin egemenliği altında değildir.
montrö sözleşmesi bu yüzden önemlidir işte.
montrö sözleşmesi sayesinde boğazların türk hakimiyeti altında olduğu tescil edilmiştir.
4. soru: neymiş şu haliyle montrö abd savaş gemilerinin karadeniz’e girmesine engel olamıyormuş.
allah izin verirse revize sözleşme ile abd savaş gemileri karadeniz’e giremeyecekler.
4. cevap: judas yatarken üstün açık kalmış senin koçum.
Abd rusya ile savaşa girince bizde nato üyesi olarak savaşa gireriz.
Türkiye 15 temmuzdan sonra rusya ve Çine yakınlaştı. S 400 vb. Uzun anlatmaya gerek yok.
Sonuç olarak bu yakınlaşmanın bir maliyeti vardı.
Trump dönemi hafif atlatsakta ki bu arada canım uçaklar elimizden gitti ama neyse biden'la bu hikaye sona erdi.
Biden ciddi bir devlet adamı kuralı kaidesi belli.
Ya adam gibi nato ülkesi oluruz ya da 3.dünya ligine düşeriz.
Mevzu montrö kanal değil bu.