neden böyledir? bilim ve teknoloji meraklıları bilirler ki şu anda var olan hiçbir teknoloji, geçmişi takip edilemeyen, birden bire ortaya çıkan, mevcut bilim ve teknolojimizin köklerinden bağımsız bir teknoloji değildir.
iddiaya göre 1947 yılında roswell kasabasına bir ufo düşmüş, abd ufo'yu "area 51" adlı bir bölgede gizliyormuş!.. evet, böyle bir bölge gerçekten de var. ama orada gerçekten de ufo mu gizleniyor? hiç sanmıyorum...
1947'den beri aradan şunca zaman geçti. tamam gizlilik iyidir ama sırf "aman gizli kalsın" diye bir ufo'dan elde edilen teknolojilerin hiçbiri kullanılmayacaksa ne anladım o gizlilikten?
ABD nin kendini farklılaştırma ve büyük gösterme, reklam yapma, gözdağı verme çabalarıdır, ufo, uzaylı biyolojik bir canlı vesaire olduğunu düşünmüyorum.
roswell olayı meteoroloji balonuydu. MacGyver filminde oldugu gibi bir üretim yaptılar meteoroloji balonunu uzaylı sandılar. üzerinde şekiller olan gıda selo bantları kullanmışlar. esas durum böyle yani uzaylı yok.
hayalet diye bir şey yok ulturasonik sesler ve soguk hava bazı insanlarda hayal görmesine sebeb oluyor.
area 51 bölgede uçak denemeleri yapmışlardır test bölgesidir.
kimisinin uzayda hayat olmadığını düşündüğü için reddettiği iddiadır. ben de reddediyorum ama reddetme sebebim ortada uzaylıların dünyamızı ziyaret ettiğine dair yeterli kanıt olmamasıdır.
uzayda hayat olduğunu kesin olarak söyleyemeyiz. zira kesin olarak ispatlanmamış hiçbir şey kesin olamaz.
fakat ilgili bilim insanlarının görüşüne göre uzayda hayat olduğu neredeyse kesindir. bilinçli hayat olması ise yine kesine yakın bir ihtimaldir. böyle düşünmelerinin sebebi uzayın muazzam büyüklüğü ve canlılar hakkında bildiklerimizdir.
diğer taraftan, uzayda hayat olması, bilinçli hayat olması ve hatta bizimkinden daha yüksek zeka seviyesine sahip canlıların var olması onların illa dünyamızı ziyaret etmeye yetecek bir teknoloji geliştirmelerini kaçınılmaz kılmaz. zira bildiğimiz fizik yasaları kapsamında uzayda büyük mesafeleri kısa sürede kat etmek, teorik olarak imkansız değilse de oldukça güçtür. belki de söz konusu yolculuğun yapılması teorik olarak mümkün olmasına rağmen, o teorilerin gerektirdiği teknolojiyi geliştirme imkanı hiç yoktur. bilemiyoruz...
bütün mesele, insan olarak, illa her şeyin bir amacı, ulaşması gereken ve bizim de illa bir parçası olacağımız bir nokta olduğunu düşünmeye eğilimli olmamızda... evrenin, illa bizi de içine alan bir kurguyla ve illa ki bir amaç doğrultusunda bilinçli olarak kurulmuş bir yapı olduğunu düşünmemizde... böyle düşünmeye eğilimli olmamızın nedeni bebeklikteki benmerkezci düşünce yapısını bir türlü tam aşamamızdır sanırım.
"uzayda hayat var mı? yok tabi ki! var olsaydı uzaylılar muhakkak dünyamızı ziyaret ederlerdi!.. ". böyle düşünüyorlar...