öncelikle: anlaşılması o kadarda zor değildir dinle hele.
çorba: üstten bakınca ne olduğu pek görülmeyen yarı homojen bir karışım.
salata: içinde ne varsa gün gibi ortada olan karışım...
son 4-5 yıldır iyice takip ediyorum amerika bu politikayı uygulamaya koymuş görüyorum. 4-5 yıl öncesine kadar özellikle ortadoğuda devletler homojen bir yapıya sahipti ve bu durum pek kaşınmıyordu. fakat amerikanın projesi ile bu durum iyice kaşınmaya başladı ve her devlete ''içinizde ne var ne yok önünüzde göreceksiniz'' diye direktifler vermeye başladı. bu durumda kısmen başarısını sürdürüyor. bugün ortadoğuda olanlar amerikanın bu projesinin eseridir.
aslında bunun kaynağı taa wilson prensiplerine dayanır fakat o yıllarda bu pek gerçekleştirilemedi. günümüzde ırksal, dinsel, mezhepsel, dilsel bütün farklılar ortaya koyulmaya doğru gidiyor. yani amerika dünya'yı çorbadan salataya doğru çeviriyor. bu durum daha ortalığı çok karıştıracaktır. çorba olmaya müsait her devlet bu durumdan nasibini alacaktır, türkiye bunu iyi atlatamazsa oda nasibini elbette alacaktır.