suriye konusunda arap milliyetçisi baas iktidarını destekleyen lakin karşısındaki herkese ''arapçı'' yaftasını takmaya çalışan şaşırmış düdükleri oldukça sinirlendiren tarihi gerçektir.
bu düdükler bu aralar geçmişte ''türkiye iran olmasın'' şeklinde kıçlarını yırtarlarken bugün iran la acınacak bir halde aynı saftadırlar.
bugünkü iktidarın her yurtsever vatandaşın yüzünü kızartacak derece amerikancılığı karşısında, şakşakçılarının eleştirilere karşılık olarak üstüne atladığı bir tarihsel utanç.
tek parti rejiminin bütünüyle bugün antiemperyalist geleneği temsil ettiğini düşünüyor olmalı karacahiller. oysa bu rejimin içinden çıktı menderesler, bayarlar, koraltanlar, köprülüler. dp bu rejimin içinden çıktı.
başlığı açan gericinin de aktardığı bilgide ifade edildiği gibi, seçimini emperyalist-kapitalist batı bloğundan yana yapmış bir rejimden söz ediyoruz. rejimin bunu yapması, burjuva karakteri gereği doğal birşey. zaten bu burjuva karakter daha sonra, kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını daha iyi temsil edeceğini düşündüğü bir partiyle (dp) yoluna devam ediyor ve dp geleneği o zamandan bu zamana akp ile sürüyor. amerikancı, gerici ve kesinlikle serbest piyasacı gelenek, dp'den bu yana türkiye'yi yönetiyor.
bir de, bir suçlamaya karşılık olarak yapılan savunmanın içinde yine kendisini rezil rüsfa ve mahkum edecek bir olayın geçmesi de bugün akp ile temsil edilen amerikancı gerici sağ gelenek için trajik bir şey gerçekten. "sovyetler birliği'ne gözdağı vermek ve bizi abd koruma şemsiyesi altına almak için" diye birşey yazıyor orada, yani kendilerinin "ölü"sünden bile korktuğu bir "sosyalist tehlike"den. ama gelmişler bunu türkiye'nin solcusuna karşı "aha sizin chp'niz bu işte" diye gelip çatmışlar. te allaam...
insanı hayretlere düşüren akıllara zarar durumdur.
Hayır beni hayrete düşüren bu haber değil, bu haberi yapanların ne ayak olduklarının belli olmayışı.
Neden mi?
- ak parti daha yeni kurulmuşken, tayyip daha siyasi yasaklıyken abd ye gönderip icazet aldıran cehape dir o zaman,
- neredeyse her sene başbakanı abd ye gönderip kırmızı çantalarla kapalı kapılar ardına kapatan da cehape zihniyeti olmalıdır,
- ABD askerleri için başbakana dua ettiren, ne idüğü belirsiz bopun başına geçiren, bop artık tutmaz diyen abd li siyasetçilerden bile bopu daha fazla sahiplenen başbakanın akıl fikir danışmanları da 1946 da mahya yazdıran cehapelilerdir,
- askerinin başına çuval geçirilirken müzik notası mı bu diyen başbakanın uçak biletlerini de cehape zihniyeti almıştır muhtemelen.
vallahi yazarken yoruldum, arkadaş bu sizdeki neyin kafası?
cehape o zaman böyle yapmış diyelim. sizi rahatsız eden abd ye yalakalığı chp nin yapması mı (tüh biz fırsatı kaçırdık diye), yoksa abd ye yalakalık yapılması mı?
e her iki durumda da sizde bunlardan fazlasıyla var? e siz neyi eleştiriyorsunuz bana bi deyiverin hele?
yeşil sermayeyi yaratan para akışı da gökten zembille indi zaar.
çok komik oluyorsunuz gerçekten.
--spoiler--
1946 nisan'ında gerçekleşir. cumhuriyetin ilk yılları yani mustafa kemal dönemi dahil chp ve kurucu irade abd ile hep çok iyi ilişkiler içindedir.
--spoiler--
Ne yapsaydılar savaş mı açsaydılar? Ha buradan şakirtlere şunu da söyleyeyim eğer araştırırlarsa MSÜ arşivlerinde Atatürkün dönemin abd başkanı ile ankarada yaptığı görüşmenin video kayıtlarını da bulabilirler. Atatürk burada abd ile ileride iyi ilişkiler geliştirmek istediğini de ifade eder. Yarın öbür gün siz atatürk abd uşağıydı ahanda kanıtı diye zıplamadan ben burada yazayım dedim.
misuri zırhlısı geldiğinden yapılanlarla ilgili tevatür muhtelif.
bunlardan biri, karaköy'deki malum yerin evlerinin, joniler için boya badana yapıldığıdır. bir diğeri dükkanlarda satılan rus salatalarının adlarının amerikan salatası olarak değiştirildiği olarak anlatılır.
1946 yılında yapılan bir şeyi şimdiki cehapeye maletmek ama terörist eteği altında oturan adamın "biz değiştik, geliştik!" demesine inanmak. sizin ikiyüzlülüğünüzü seveyim.