fındığın %75'i türkiye'de üretiliyor. geriye kalan %25 ise abd'de. onu da biz ithal ediyoruz ki diğer dünya milletlerinin eli mahkum olsun. ticaret kafası.
amerikan fındığı kalın kabuklu olup, görüntü olarak türk fındığından daha alımlıdır, ayrıca kabuklu olarak fiyatı türk fındığından daha ucuzdur. fındığın dünya piyasalarında kontrolü türk kuruyemişçilerin elinde olup, dünyanın dört bir yanına ihracat yapmaktayız. kuruyemişin katmadeğeri ürün kavrulup, soslanıp, pakete girince artar. yani 100 aldığın ham yemişi, paketleyerek 150'ye satarsın.
şimdi sen kuruyemiş ihracatçısın ve "atıyorum" ıraklı müşterin kavrulmuş kabuklu ucuz fındık istedi. türk fındığı pahalı, istemiyor adam. o zaman amerikan fındığı getirip, kavurup, paketleyip tekrar ihracat yaparsın. Parayı kaçırmaz, şirketini ayakta tutarsın.
bu tamamen ticari mantığa göre harekettir.
ayrıca, ticaretin t sini bilmeyen, yerli malcı vatanseverler;
tadım yerfıstığı adana osmaniye'den mi geliyor sanıyorsun, çin malı. peyman bademi malatya kayısılarından mı çıkarıyor sanıyorsun, o da amerikan malı.
ithalat sana bana yani son tüketiciye uygun malı satmak için yapılır. ithalat yapılmazsa küfür edersin hayat pahalı diye.
bariz orospu çocuğu işidir.
ticareti bilen bazıları pahalı fındığın giresun fındığı, daha ucuz fındığın ordu ve Adapazarı fındığı olduğunu öğrensin öyle gelsin. allah ağız vermiş ne yapacağını şaşırmış.
(bkz: tamam, şimdi siktir git)