amerika birleşik devletlerinde siklenmeyen adamdır, bill cosby'dir. tamam eskiden komikti filan ama artık espirilerine kimse gülmüyor. bence artık miami'ye filan yerleşmeli.
uludağ pasif bir sözlüktür, ancak bazen suya sabuna dokunur, bu da belki iyi birşeydir,
hukuk sistemlerinin işlediği memleketlerde suç sayılan fiilleri işlemiş kişiler, gizlisi saklısı olmadan sorguya çekilir, yapılan sorgu, mikrofon ve video kaydı olarak kayda alınır,ve bu kayıtlar, internet ortamı gibi objektif ortamlarda gösterime açılır. dileyen herkes bu kayıtları hiç kimseden izin almaksızın izler.
bu hukukun gereğidir. normal şartlarda hukuk, ne kadar şeffafsa o kadar pürüzsüzdür. esas üstüne yayın yasağı getirilen, kayyum atanan, dayatmacı sistemler şaiibelidir.
ancak tüm tarihte şaibeli sistemin şaibesiz , şeffaf sisteme üstün geldiği gölrülmemiştir..
sonuçta- bir adam ziklenmiyorsa,yapılan soruşturma sonucunda ortaya çıkan veriler yüzünden ziklenmez. ve kendisine, yani direkt suratına karşı, kendisinin ziklenmediği, bir osuruk kadar bile değeri olmadığı söylenir, ve bunun neden böyle olduğu da kendisine gayet kibar bir biçimde tebliğ edilir.
ve ziklenmeyen adam, neden ziklenmediğini derhal anlar.ve beni neden ziklemediğinizi anladım, teşekkür ederim, diyerek, kendi kendiliginden ziktir olur, gider.
hatta kendisine denir ki, sizi biz şu anda ziklemiyoruz, hatta sizi ziklememekle kalmayıp, hakkınızda tutuklama emri çıkartacağız, ancak bu tutklama emri dokunulmazlığınız olduğu için, işleme konulmayacaktır,
dokunulmazlığınız kaldırıldığı anda hapsi boylayacaksınız
şeklinde de söyleyebilirler. yani gayet açıkça, sizin dokunulmazlığını olmadığı bir anda siz bizim ve müttefiklerimizin aradığı ve bulduğu yerde tutuklayacağı bir kimse olacaksınız, derler...
hukuk böyle bir şeydir. hukuk hiçbir şeyden korkmaz, ne ise onu yapar. ayrıca belirli doneler içinde adama tebligatta bulunur, ve kendisini yaptığı tebligata da sorumlu hisseder,
yani bir adamın hukuken ziklenmemesi kendisine gayet nezih bir şekilde tebliğ de edilir.