Yine azap sıçan önermelerinizle kanser ediyorsunuz. Şimdi. Diktatörlük inceleyeceksek eğer bir anayasada en basitinden imparatorun veya vatandaşın tanımına bakabiliriz. Mesela bizde ve doğuda tüm ülkenin hükümdarın mülkü sayıldığı ağır bir otokrasi vardı. insanlar dahil. imparator her yerde bizdeki gibi "göğün ve yerin hakimi" diye tanımlanmadı. Yüksek olasılıkla romadaydı -evet romadaymış- mesela şu çok şahane imparator tanımı: eşitler arasında birinci olan. Burada imparatorun vatandaş olduğu vurgusu vardır. Hatta isimlerini hatırlamıyorum fakat "padişah vatandaş mıdır" diye ince ince göndermeler yapan yazarlar vardı osmanlıda. Vatandaş derse yargılanabilir ve kanunlara uymak zorundadır. Fakat kanunu yapan yine padişah, olaya bak yani.
Şimdi 100 senelik hesaplaşma diye tükürük saçan akplilere ve türk tipi başkanlık istemeyen ama başkanlık sistemini özünde mantıklı bulan cenaha şunu sormak isterim: sizin yapacağınız anayasada veya "Olur verdiğiniz" o sistemde biz tebaa mıyız vatandaş mı?
Bunları bilmeden hesap yapmaya kalkanda da art niyet ararım. hepsi bu ülkeyi ya ucuz emek cennetine çevirmek istiyor ya da ülkeye şeriat getirmeye çalışıyor.
