istanbul ticaret üniversitesi tarafından ayar manyağı yapılmış, durmadan aynı cümleleri tekrarlayan, yüzünün yanındaki kocaman ben belli olmasın diye kafasını sürekli yamuk tutan, oturum yönetmeyi bilmeyen yeteneksiz gazeteci.
okulum da verdigi konferansta telefonu calan ve telefonunu mesgule verip hiç birsey olmamıs gibi telefonunu mesgule verip konusmasına devam eden kisilik. liseliyiz ama bir ozur filanda bekleriz yani.
konusma ve cümle kurma özürlü, doğan grubunun nasıl oluyor da bu adama yıllardır tahammul ettigini anlayamadıgım(elbet bir bok vardır isin icinde)hicbir kotu elestiriyi kabul edemeyen hep iyi seyler duymak isteyen ne idugu belirsiz değisik bir tip.
geleceğin hıncal uluç' u olma yolunda geyşa adımlarıyla ilerleyen, şirin olmayan sakalsız dede. --hayır dede dediğin biraz şirin olur arkadaşım.-- her konuya el, parmak ve bilimum uzvunu atıyor efendim, durduramıyoruz.
programlarında gelen konuklara deli gibi yalakalıklar yapan,kenan evren'i alkış yağmuruna tutturmuş,öğrencilere sürekli bağırıp çağıran kendisine eğitim gönüllüsü demiş şimdilerde türk mucit isimli program yapmaya çalışan başarısız program yapımcısı.....her hafta yayın saati daha erken olsunmu arkadaşlar diye seyirciye gaz verip kanal d nin telefon numarasını veren zavallı.kendisini kaynar kazanda yakmak istiyorum.
yarım ağızlı, iki lafı bir araya getiremeyen, bir de kalkıp gençlere amele muamelesi yapmaya çalışan (özellikle kampüs gençliğine) yapmacık bir adamdır. bizzat görmüşlüğüm var kamera arkasında. orda çok fena kıl olmuştum zati. *
an itibariyle
--spoiler-- güçlü abbas: sevgili soysal şimdi siz bir hugugcu olarag bana söler misiniz biz soruları kısaltın dedigce uzatıyorlar bidi bidi... soysal mümtaz: demek ki söz almışlar konuşuyollar.
(bkz: boom)
--spoiler--
boom olmuş şahsiyettir.
her program gaf yapan insan. yahu kardeşim soru soran öğrencilere diyorsun deniz baykal ile mustafa sarıgül'ü kıyaslamayın,bu lafının hemen ardından da deniz baykal gitmeli mi kalmalı mı olan anketini dile getiriyorsun.
kenan evrenin en kadim dostlarından.12 eylülde nitelikli profösörler, bilim adamları üniversitelerden uzaklaştırılıp yerlerini abbas güçlü gibileri doldurduğundan olsa gerek bu dostluk.
hayatında ilk defa canlı yayın kamerası önünde soru soracak olduğu için doğal olarak heyecanlanan ve soracağı soruyu elindeki kağıttan okumaya kalkan öğrenciyi ciddi ciddi rezil eden fakat kendisi yıllardır canlı yayın yöneten ve hatta gazeteci olan bir şahsiyet olarak rezalet düzeyde konuşma özürlü bir şahıs. kurmaya çalıştığı cümlelerle bu nasıl gazeteci olmuş diye merak ettiren zavallı.
milyonların gözünün içine baka baka yalan söyleyen ve zerre kadar utanmayan dünyanın en yüzeysel adamı...
olay şu: şu anda yayınlanmakta olan programda bir öğrenci, kenan evren in çıktığı programda içeriye sol görüşlü öğrencilerin alınmaması konusunda abbas güçlü yü eleştirmiştir. bu olay muğla üniversitesinde geçmiştir. abbas güçlü ile ise herkesin gözünün içine baka baka programa sol görüşlü öğrencilerin girdiği yalanı hiç utanmadan söylemiştir. evet ben oradaydım ve kesinlikle belirli bir kitle o programa alınmadı. programı izleyenler çok daha iyi hatırlarlar. neymiş hem programa herkesi almış herkese de istediği soruyu sordurtmuş!
boşversene!!!
türkiye'de biryerlere gelebilmek için zeka, yetenek gibi hasletlere sahip olunması gerekmediğinin göstergesi insanlardan biri. türünün tek örneği olmadığı için bulunduğu noktaya şaşırılmaması lazım tabi.
klasik öğretmen triplerinden kurtulamamış bir garip zerzevat. programına konuk aldığı insanların önünde bir güvenlik kalkanı. her daim "gençler fikirlerini özgürce dile getirebilmeli" deyip, gençleri bir kalemde susturmayı seçen ilginç kimse.
sabahın 4 üne kadar beni programanına kitleyen,bir bayanın "sanatçılara politika yapmayın diyerek asıl sansürü siz uyguluyorsunuz." demesiyle çıldırma noktasına gelen,henüz 17 yaşında akademiye girmeye hazırlanan bir arkadaşa:"hadi bir rol yapta görsünler." gibi saçma bir tavır takınan -oysaki bu arkadaşın deniz gezmiş'in kim olduğunu,adnan menderes'in neden asıldığını bilmeyen pek çok üniversite mezunu arkadaştan alt yapısının daha sağlam olduğu herkes tarafından görülmüştür.- Fazıl Say'ın programa bağlanarak Osman yağmurdereli'ye "siz bekir coşkun'un yazdığı göbeğini kaşıyan adamsınız ve ben sizin gibiler tarafından yönetilmek istemiyorum" cümlesi üzerine osman yağmurdereli'nin o güzel üslubuyla!!! "öyle telefona bağlanıp racon kesmeyle olmuyor bu işler.buraya gelip konuşsaydınız." cevabını verdiği,fikri sağlar'ın,"bir sanatçı cumhurbaşkanının önünde beline ceketini bağlayıp göbek atmamalıdır ve bir cumhurbaşkanı buna izin vermemelidir." görüşüyle sadece benim değil inanıyorum ki programı sonuna kadar izleyen herkesin takdirini kazananan cümleleri sarfetmiş,abbas güçlü'nün ise konuyu " 4 yıl sonra mezun olup işsiz kaldığınızda görürsünüz o zaman" seviyesine kadar indirebildiği ve beni program bittiğinde haklarını savunan,okuyan ve eleştirmekten korkmayıp bir milletvekiline!!"racon kesmenin anlamını söyler misiniz?fazıl say gibi bir sanatçı hakkında böyle konuşamazsınız." diyebilecek kadar cesur arkadaşları gördüğüm için "benim hala umudum var" düşüncesiyle gözlerimi kapatmama yardımcı olan programın sunucusudur.