27 yaşındayım, 28'e bir ay kalmış; cinselliğimi ve kadınları keşfettiğimden bu yana başka hiçbir işe veya nesneye karşı heves hissedemez haldeyim.
14 yaşında - halk ağzıyla - milli oldum. daha evvel yaşlarımda komşumuzun kızıyla ''anne babacılık'' oyunlarımızı ve ona sürtünmelerimi saymıyorum. 400 - 500 farklı kadınla ilişkiye girdiğimden neredeyse eminim. çok defa bir kızın ilk erkeği olduğum da vaki; 8 saatlik bir gece boyunca 6 defa boşalmak kaydı ile ilişkiye girdiğim de... tüm bunlarla övünmeli miyim bilmiyorum. siz daha iyi bilirsiniz zira toplumun hayli içinde olduğunuzu düşünüyorum. ben epeydir kendimi soyutlamış vaziyetteyim.
kadınlar dururken tapılacak başka bir gücün ya da ''şey''in varlığını inkar ediyorum. kadınları tanıdığımı düşünüyorum. şifreyi çözdüm fakat hiçbir zaman saldırmak düşüncesinde olmadım. zira onların doğallıklarına tapıyorum. beni tahrik eden de bu. tepkileri! reddedildiğimde dahi o kadının hoşnutsuz mimiklerinden, memnuniyetsiz tavırlarından keyif alabiliyorum. kadınlara dair her şeye tapıyorum. bir kadın bana uzak iken, yine en az bana yakın olduğu kadar güzel, heyecan verici. benimle sevişmek istememesi o kadına duyduğum arzuyu örtemiyor.
ne söylediğimden ziyade nasıl söylediğim önemli. şehevi arzularımı hiçbir vakit aşk ve sevgi sözcükleriyle süslemediğim için gururluyum. cinsel açlığı meşru gösterebilmek adına işin içine aşkı ve sevgiyi dahil etmek çok ucuz bir çakallık. ilk buluşmada ''seni sikmek istiyorum'' dediğim de oldu. karşılığında elbette küfür işittim ve masada bir başıma kaldım. halbuki adete yerini buldursaydım bu buluşma kuşkusuz yatakta sonlanacaktı fakat kadın adı verilen yaratık kandırmaya yeltenilmeyecek kadar kutsaldı gözümde. niyetimin belli olması; yalanlarla bezeli zoraki bir sevişmeden daha fazla haz verdi ruhuma. çünkü ben güdülerimle, cinsel arzumla var olmak niyetindeydim hep.
kadınlar da cinsel açlık çeker muhakkak fakat bunu erkekler gibi dillendirmezler. erkek ise bakar, dikizler, laf atar, pandik atar, el peşrevine girişir. böylece abazanlık fiziksel açlıktan ziyade zihin abazanlığına dönüşür, bu şekilde bir nitelik kazanır. kendisinin bile farkına varmadığı, noral bir davranış olduğuna inandığı zihinsel abazanlık, bir yaşama biçimine dönüşür, yamulur.
cinsel açlık çekmek insanın doğal bir vaziyetidir fakat bu durum bir dünya görüşüne dönüşürse asıl sıkıntı o vakit başlar. sikemediği kıza orospu diyen, siktiği kızı ağzına sakız edip sağda solda anlatan çömezler bu gruba girer.
bu arada bir dipnot; abazan kelimesinin kökeni çingenece'dir. aslı habezan'dır. habe; yemek, ekmek anlamına gelir, zan ise ilgiyle, merakla bakmak, seyretmek demektir. yani karnı aç, doymamış anlamına gelir, zamanla evrim geçirir ve abazan olur. bu halde abazanlığın ne denli doğal olduğunu siz tepsi götlü elit okurların yorumlarına bırakıyorum.