ancak hükümet, ab reformlarını (yani türkiye'nin gerçekten adam olması için uygulamasını zorunlu kıldığı reformları) kendi işiymiş gibi yansıtmayı iyi beceriyor. tüm reformlar tamamlanınca da ab'ye çatmayı adamlık sanan yöneticilerimiz ab bakanlığı gibi bir kuruma ab'ye sürekli çatan bir adamı atamışlar, bu adam da yolsuzluğun dik alasını yapmıştı hatırlarsanız.
"bu ülkede fakirlik parası verilmezdi, yatın kalkın asrın liderine şükredin" diyen geri zekalının bilmesi gereken her şey ab reform paketlerinde mevcut. ama o geri zekalı bir şeyden habersiz. senin şükrettiğin fakir parası, ab direktifiyle yunanistan'da bizdekinden on kat fazla biçimde verilmektedir. sen cebine 50 lirayı alabilmeye bak, sonra da haysiyetini sat. boş ver kimin ne çaldığını.