ülkesini aihm'e şikayet edenlerin "insan hakları, din ve vicdan hürriyeti" adına alınmış karara tepki göstermesi. ab değil aihm kararıdır, ab'nin bu konuda yaptırım gücü yok. ama mgk'nın "tavsiyelerine" tepki gösterenlerin de "ab'nin tavsiyelerine" nasıl canla başla riayet ettiği de ortada.
anlaşma ile bağlı olduğun uluslararası kurumların kararları anayasa'yı aşar zaten.
din ve vicdan hürriyeti ile ilgili anayasanın 24. maddesinin 3. fıkrası ne diyor :
"Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır."
liselere emzirme odaları açılıp, imam nikahını teşvik eden, tecavüz edilen kızın kendi rızası olduğunu savunan devlet, 17 yaşındaki "çocuğun" dini eğitimini velinin isteğine bağlarken, sünni hanefiliğin aşırı yorumu ve yanlı din kitapları ile sunulan din öğretimini öğrencinin inançlarına karşı da olsa zorunlu olarak sunuyor. dahası bugün seçmeli, yarın zorunlu olacak olan dersler, istemeden imam hatip'e kaydettirilmeler, tabelaların indirilip imam hatiplerin ve kız-erkek ayrı liselerin açılmasından da bir ara bahsetmek lazım.
not: buraya bir yere "islamcı olmayan türkçü olamaz" gelecek.
2 yanlışı düzelteyim.
(bkz: zorunlu değil mecburi) din dersi olack o.
ayrıca da ab kararı değil, aihm kararı; ki kendisinin zorunlu yaptırım gücü yoktur, sadece tavsiye niteliğinde kararlar verir.
şeyhlerden öğrenilen müslümanlık, müslümanlık değildir.
aklı olan beyni olan kuranı okur ve anlar.
allah size beyni şeyhlere uyun diye vermedi.
imam şafiiden ondan bundan bir eksiğiniz yok.
olana da farz kılınmadı zaten.
din dersi kalksın derken din öğretilmesin demek olmuyor, dinini gidip camide şehlerinden öğrensin isteyen, ayrıca zorunlu ne bir baba inançsızsa neden zorunda çocuğu din dersi görmeye. saçma bir şey zorunlu din dersi, ab doğru söylemiştir.