ab karşıtı ulusalcı yalanlar

entry38 galeri0
    ?.
  1. ülkeyi içine kapatıp, istenildigi gibi darbe ortamı hazırlanması için, ab hedefini dumura ugratmak için ülke insanına söylenen yalanlardır. ab nin karşısına konulan gerçek, şuan için darbedir.
    ab sözde ermeni soykırımı iddiasını ön şart sayıyor.
    ab ye girmek için kıbrısı sattılar.
    ab komseri gelip mecliste, siyasi liderleri ayagına çagırdı.( ab kurumsal yapısının başbakanı konumun daki insan o, komser dedikleri)
    ab askerler yönetime karışmasın dedi,( şikayet edilen konuya bak, buna kızmak için ancak cuntacı olmak lazım, 7 tane darbe yemiş ülkem aydını herhalde darbeyi savunmaması gerek,eger cuntaya hizmet etmiyorsa)
    ab ....

    cak cak cak, sakız gibi devam ediyor konustukları konular. vural öger bunlara cevap verince, yaramaz okul bebesine dönüyorlar, sen şöylesin, romen kadınları böyle, araplar şöyle, her konusu gecen insanlara hakaret ediyorlar, ülke içindeki siyasiler zaten şamar oglanı bunlara göre, koca profesör manisalı, halkın oyu hiç bir şey degildir dedi, bu sözü üniversiteliler alkışladı, yazıklar olsun..manisalı perinçegin içerde olmasını içine sindiremedigini söyledi ayrıca, anlaşıldı kime hizmet ettigide.
    8 ...
  2. ?.
  3. türkiye'nin büyük çoğunluğu ulusalcı olmadığından ve büyük çoğunluğu avrupa birliğine karşı olduğundan, ulusalcılıkla ilgisi olmayan söylemlerdir. asla giremeyeceğimiz bir birlik için -afederseniz- maymun olmak, imtiyaz üzerine imtiyaz vermek, hiç bir vatansever duygu ile örtüşmez.
    7 ...
  4. ?.
  5. kanserli insan sayısı tavan yapmış bir ülkede, hijyeni bir insanlık ihtiyacı olarak görmek ve bunu bu ülke de sadece ab sayesin de ulaşılması mümkün olması, ab sürecini desteklemeye yetecek bir argümandır.

    canı sıkılan iki kişinin bir araya gelip, ama siyasiler de, şöyle yaptı türü alçak beyanatlarla, siyaseti daga kaldırmasına engel olacaksa, ab buyursun, cunta buyuracagına ab buyursun. cunta eli titremeden adam asıp, cuntayı yargılayıp asması gerekenler, hemen ertesi gün sıraya dizilip oo ne iyi ettiniz de geldiniz diyerek sıraya girmiş bir ülke, meclisi kapattıgın da ilk yaptıgı yunanistanın ab ye girmesine onay vermek olan bir cuntanın artıkları bugün ülkeyi, kıbrısı satmak la suçluyor siyaseti. o kıbrıs rum kesimini, ab ye sokan karara türkiye izin vermese giremeyecek rum kesimi ona kim izin veriyor 28 subat cuntası..
    4 ...
  6. ?.
  7. ab karşıtı görüşlerin bir kısmıdır. halbuki ab'ye girmememizi gerektiren gayet mantıklı nedenler bulunmaktadır. bir çok örnek sayılabilir ama ben bir tanesinin yeterli olacağına inanıyorum*. avrupa'nın pkk ile ilgili türkiye'ye karşı yaptığı şerefsizlikler. tek başına avrupa birliğini elimizin tersiyle itmemizi gerektiren bir nedendir.

    ekleme: ne yani. adamlar pkkyı desteklesinler biz de peşlerinden koşalım öyle mi? koşan koşsun arkadaş; ama nereye koştuğunu ve bir daha geri dönemeyeceğini bilsin!
    3 ...
  8. ?.
  9. her avrupa karşıtı olanı ulusalcı sanan avrupa yalakası güdük zihniyet ile müzakereleri götüreceksek vay bu ülkenin haline. avrupa konseyi'nin öneri olarak aldığı kararların bir gün türkiye'nin önüne şart olarak geldiği geçen süreçten de anlaşıldığı üzere bu kadar belli iken recep ivedik olup zihni yalama olmuş beyinlere sövmek geliyor insanın içinden " bu ne aymazlıktır , bu ne dingil yaşam tarzıdır" diye.

    ha canım, ab karşıtları cuntacı darbe yanlıları, ab destekçileri de vatan haini, işbirlikçi köpekler diyelim çıkalım işin içinden o zaman. ne de olsa birbirimizi yaftalamaktan daha kolay yol yok. kıt akıllıların anlayacağı tartışma tarzı buysa o da kabulümüzdür. bakalım kim daha zararlı çıkacak..
    5 ...
  10. ?.
  11. ulusalcılığın anlamından bi haber bünyenin kelimecikleri.avrupalıların türkiye ye götüyle güldüğünü düşününce yalan saymanın ahmaklık olacağı kanısında olunması gereken cümle.
    3 ...
  12. ?.
  13. dogu perinçek in liderligini yaptıgı bir oluşumun, bugünler de ortaya çıkması ile bazı gerçeklerin, anlamayanların kafasına daha nasıl vurulacagını anlamakta zorlanıyorum. bu ülke de kimse ab sevdalısı degil, ama bir gerçekte şu ki, ulusalcıların ab karşıtlıgından yürüttükleri süreç, darbe süreci oldugu artık aşikar. ayışıgı sarıkız darbe girişimlerinin, perinçek in liderligin de, cumhuriyet gazetesi bombalnması, danstay saldırısı, bugünler de ortaya otobüs termianlinde bulunan bombalar, sokaklara atılan bombalar hemen hepsi, ab üzerinden ülkenin cuntaya teslimmi olacagı, yoksa demokrasi ile, bu pisliklerden kurtulacak mı sorunsalına kilitlenmiş durum da.
    0 ...
  14. ?.
  15. suni bir çete,suni bir dava yaratılarak nemalanan zihniyetin oyunlarına uygun düşen sözlerdir.gözünü boyadıkları %47 nin dışında kalan kesime bok atmak için ortam hazırlanmasıdır.derin devleti oluşturmuş bir zihniyetin tavuğuna kışt diyen ulusalcıları muhalefet yönünden tehlike gördükleri (bkz: tiran bunlar efenim)için her anlamda köşeye şıkıştırma çabalarının ürünü olan sözcükler bütünü.
    demokrasi diyen zihniyetin doğruları söyleyenlere çemkirmesidir.
    2 ...
  16. ?.
  17. ab bize karşı, sözde ermeni soykırımını tanımamızı dayatıyorlar diyorlar ama, türk tarih kurumu başkanı yusuf hallaçoglunun, bu ülke de, 500 bin ermeni kayıp türk kimligine girdi bunlar, aslen kürt alevisi konumundalar, devlet bunları tanıyor diye açıklama yapmasına, neden ermenilerle birlikte ulusalcılar da ateş püskürdüler acaba. izlemeye devam edin ergenekondan sonra detaylı açıklamayı sanırım mahkeme heyeti yapıcak, ben bu konuların da mahkeme gündemine mutlaka gelecegini tahmin ediyorum, pkk terörü de gelecek, kıbrısı tanıtmayanlar da gelecek, kıbrıslı rumların ab ye girmesine izin verip, çıkıp ekranların karşısına denktas için kamp kuranlar da gelecek, hepsi..
    0 ...
  18. ?.
  19. sarkozy ile aynı kaynaktan beslenen kesimin düle getirdigi aforizmalardır. bunları besleyen kaynak aynıdır. türk milleti, dünya sahnesine çıkmak, cunta denetimin den çıkmak için ilk defa ışıga bu kadar yaklaşmıştır.
    0 ...
  20. ?.
  21. cehaletin tavan yaptığı başlık. ab ermeni soykırımı'nı kabul edin demiyormuş, kıbrıs rum kesimini, kıbrıs cumhuriyeti olarak resmen tanıyın demiyormuş. biat kültürüne alışmış koyun psikolojisiyle araştırmadan yalancı çobanın her çaldığına meleşirsen, otlamaktan beynin de küçük kalır fikrin de. bunu kendinize yapmayın . her sunulanı tavizsiz kabul etmeyi özgür düşünce sanıp, bulunduğu yerde semirip duranlar, kırpılıyorsunuz haberiniz yok.

    heralde bu da yalandır değil mi

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=137493

    siz bol bol zaman, sabah, yeni şafak okuyup her boynunuzdan çekene biat etmeye devam edin cicim. koyunluğun onuruna da ancak bu yakışır..
    10 ...
  22. ?.
  23. bu ulusalcı hödüklerin, aşağılık insanların, tayyipimi üzüp haliyle (tövbe haşa)allah'ı üzen gafillerin, terör destekçisi terörist-ab'nin buyruğunu dinlemeyi milletin ordusunun buyruğunu dinlemeye tercih etmemiş insancıkların safsatalarıdır. yoksa ab'nin yıllarca;

    -pkkya destek vermesi ve bunun kanıtlarının çarşaf çarşaf belgeleri olduğu,

    -şimdilerde pkkyı terörist örgütler listesinden çıkarmayı hedeflediği,

    -yaşayacağı yıllarını bizim güvenliğimizi sağlamak için ve köpeklerin hedeflerine ulaşamamaları için bize armağan etmiş kutlu şehitlerimizin kanlarının onların eline bulandığı acı gerçeği,

    -kıbrıs'ta rumların sistematik türk soykırımı uygulayıp kanlı enosis emellerine ulaşmak istemelerine ve tek devlet olup türklerin azınlık duruma düşürülmesine, mülkiyetlerinin yağmalanmasına ses çıkartmamaları,

    -kktc'ye referandum sonucuna göre söz verdikleri halde katil rumların yönetimini birliğe almalarının,

    -ab ülkelerinin ingiltere haricinde sözde ermeni soykırımını kabul etmeleri ve bunu bize kabul ettirmek suretiyle toprak-para tazminatı yolunu açmak istemeleri,

    -dinlerarası diyaloğun papanın başının altından değilde sevgi kelebeği fetulah efendiden çıktığı gerçeği,

    -vakıflar kanunu, toprak satışı, çıldırmış birşekilde devletin bütün kurumlarının yabancılara satılması,

    -avazı çıktığı kadar bağırıp çağıran (temcit pilavı gibi hala ağızından salyalar akıtarak oluşturduğu tüm kötü durumları önceki hükümete yığan, "siz bir çivi çaktınız mı?" deyipte ülkenin satılmaması gereken 80 yıllık kurumlarını(çakılmış çiviler deyimde anlayabilin ey milletsizler) arap şeyhlerine, yahudi sermayederlere, rumlara, ermenilere 3 kuruşa satan tayyipimin arkasında oldukları,

    -alevi vatandaşlarımızı azınlık olarak görün demeleri,

    -diyarbakıra gidip terörist belediye başkanıyla (ismini anmak istemiyorum)halay çekip, bu ülkenin bölünmesi için adımlar atan yetkililerinin diye birşeylerinin olduğu,

    -ve tck 301. maddenin değiştirilmesiyle türklüğe hakareti serbest bıraktırmaları,

    yyyyyyyaaaaaaaalaaaaaaaaaaaaaaaannnnnnnnn
    yalan-----yalan-----yalan-----yalan-----yalan
    9 ...
  24. ?.
  25. ulusalcılığın ne olduğunu bilmeden ulusalığı kötülemeye çalışanların -bilip de insanları yalanlarla ulusalcılıktan soğutmak isteyenlerin- 3-5 hamasi konuşmayı kullanarak ulusalcılara b.ok atma çabasıdır.

    şimdi gelelim gerçeklere, bir ulusacı olarak az sonra yazacaklarımı yalanlayanların alnını karışlarım.

    kıbrıs elimizden çıkmamışmış bu ulusalcı karşıtı güruha göre. ey iman edenler pardon ab'ye koşulsuz destek verenler. kıbrıs konusunda 1959 ve 1960 anlaşmaları esas alınır. 1959'da zürih'te imzalanan anlaşmanın 8. maddesi der ki; "Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısının, Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte katıldığı ittifaklara ve uluslararası kurumlara Kıbrıs Cumhuriyetinin de katılması dışında. EK- 1'de belirtilen savunma, güvenlik konuları ve dış işleriyle ilgili herhangi bir yasa veya karara karşı, ayrı ayrı veya birlikte kullanılmak üzere nihai veto hakları olacaktır." Ayrıca 23. Madde der ki; "Kıbrıs Cumhuriyeti; ingiltere, Yunanistan ve Türkiye'ye, niteliği ne olursa olsun, her türlü anlaşmalar için, en ziyada müsaadeye mazhar ülke koşulu tanıyacaktır."

    yani ey dalyaramos, hellori hazretleri burda diyor ki, ingiltere türkiye ve yunanistan'nın -yani garantör devletlerin- birlikte katılmadığı ittifaklara kıbrıs katılamaz. yani daha da açarsak, ingiltere ve yunanistan'ın üye olup, türkiye'nin üye olmadığı ab'ye kıbrıs üye olamaz. gayet açık değil mi?

    peki 1 mayıs 2004'te kıbrıs nasıl üye oldu anlaşmalara ve hukuka aykırı şekilde? zurnanın zort dediği yer işte burası. pek sayın tayyipçiğim kıbrıs'ın ab'ye üye olması kararını uluslararası tahkim'e götürmeme sözü verdi ve 17 aralıkta adaylık sözü aldı. eğer ki, biz hakkımızı arayıp uluslararası tahkim'e gidip ulusal çıkarlarımızı savunsaydık kıbrıs'ın üyeliği askıya alınırdı, ab üye yapsa bile bu dünyanın gözü önünde bir hukuksuzluk olurdu asla ve asla ab bize adaylık statüsü vermeyecekti! Ama biz bunu yapmadık, Kıbrıs karşılığında ab'ye aday statüsü aldık. Şimdi güney kıbrıs, ab üyesi olunca ne oldu ey dalyaramos? kıbrıs sorunu bm temelinden, ab temeline kaydırıldı ayrıca, güney kıbrıs'ın türkiye ve k.k.t.c üstünde eli güçlendirilmiştir ve güney kıbrıs bm'de adanın tümünü temsil etme hakkını eline alırken bununla beraber kuzey ab nezdinde kontrol dışı bölge olarak tanımlanmakta ayrıca k.k.t.c vatandaşı insanlar ab vatandaşı sayılmamaktadır. evet harbiden kıbrıs elimizden gitmemiş değil mi bu olaylarla?

    ab üyelik için sözde ermeni soykırımını şart koşmuyor -görünüşte- arkadaki zihniyete bakınız efendiler. ab üyesi olup da sözde ermeni soykırımını tanıyan karar almayan kaç meclis var? ingiltere dışında yamulmuyorsam 7. Fransa, italya, almanya, belçika, hollanda başı çekenler. ab kaç üyeli bir birlik? 27. üstelik bu ülkelerin bazılarında "ermeni soykırımı yoktur" demek suç. hani 301. madde konusunda demokrasi dersi vermeye kalkan ab, birliği içindeki ülkelere neden bir şey demiyor? -bakın diyemiyor demiyorum, demiyor- ermeni soykırımını kabul edin baskısı gelmeyecek ab'den diyen kişinin analiz yeteneğinin olmadığını belirtmekle beraber, mantığını çalıştırmaktan aciz olduğunu düşünürüm. ayrıca ab'nin 2000 yılında parlamento kararı ile bu sözde ermeni soykırımı olayı türkiye'ye ön şart olarak getirildi sonra bu karar geri çekildi. ancak, bu kararın geri çekilmiş olması ve mevcut üye ülkelerin kendi parlamentolarında aldığı kararlar göz önünde bulundurularak zihniyetin üstünü örtemez.

    biz kopenhag kriterlerini 2000 yılında zaten tamamlamıştık, neden 2004'e kadar bekletildik? ayrıca şu ermeni soykırımı konusunda "adamlar ermeni soykırımını tanımak adaylığın ön koşulu demiyor ki?" diyenlere soruyorum, 1963 ankara anlaşmasına göre bizim serbest dolaşım hakkımızın olması gerekmekte neden serbest dolaşım hakkımız yok? aynı mantıkla anlaşmalar çerçevesinde hakkımız neden verilmiyor? çünkü uygulama çifte standart. zihniyet farklı. ab üyesi olmamız kabul edilse bile ülkeler referanduma gidecek. hiçbir ülkeye uygulanmayan bir uygulama- bununla beraber; hazmetme kapasitesi denen bir dalga çıkacak eğer "siz hamzetmediniz" derlerse, abdullah gül hazretlerinin 1994'te dediği gibi bahçedeki köpek kulübesine koyacaklar.

    ab komiseri siyasi liderleri çağırmış çok mu? suudi kralı cumhurbaşkanını ayağına çağırıyor adam paşa paşa gidiyor. ab komiseri'nin ayağına çağırması bence bu bağlamda onur kırıcı bir şey değil de suudi kralı hangi kurumun veya kuruluşun başbakanı ki bizim ülkemizin en üst makamındaki kişiden üstün? bm genel sekreteri gelince de herkesi ayağına çağırsın. ab komiseri'nin gittiği ab üyesi ülkelerdeki benzeri davranışları var mı yok mu hele bir bakın?

    tamam ab, pkk'yı terör örgütü listesinden çıkarmadı ancak, aynı oluşumun bir makamı değil midir avrupa adalet divanı? pkk'nın o dönem üst düzey yöneticisi olan osman öcalan'ın pkk'nın terör örgütü listesine alınmasına ilişkin itirazını "evet haklısınız" diyerek kabul etmedi mi? bu kabul kararı avrupa parlamentosuna gelmeyecek mi?

    ab hem pkk'yı terör örgütü ilan ediyor, hem de örgütün yayın organlarını "özgürlük" diye nitelendirip kapatmıyor, vakıf ve derneklerini kapatmıyor, hatta ve hatta kırmızı bültenle aradığı adamlarını avrupa parlamentosu kürsüsünden konuşturuyor. evet haklısınız ab yazılı olarak pkk'yı terör örgütü olarak görüyor ama bizim sınır ötesi operasonumuza "aman ha" diyor, parlamentosunda kendi aradığı adamları konuşturuyor.

    evet, asker yönetime karışmasın ancak unutulmamalıdır ki, türkiye'de askerin konumu farklıdır. bu "asker yönetime el koysun" demek değildir. hiçbir ab ülkesinin jeostratejik konumu türkiye gibi değildir, hiçbir ab ülkesinin toplumu militar bir yapıda değildir. siz türkiye'den asker-sivil ilişkisi bakımından bir isviçre, ingiltere, almanya, hollanda, danimarka olmasını bekleyemezsiniz. her ülkenin gerek toplumuna gerekse ülkesinin bulunduğu coğrafi konuma göre farklı koşulları vardır.

    ayrıca, 16 aralık 2004 akşamında türkiye'ye imzalaması için 5000 sayfalık bir belge verildi mi, verilmedi mi? 17 aralık 2004 sabahı başbakan recep tayyip erdoğan 1 (yazıyla bir) gecede(!) 5000 sayfayı muhteşem(!) ingilizcesiyle hatim edip "belgede türkiye aleyhine bir şey yoktur" dedi mi, demedi mi? bu "5000 sayfa-1 gece" denklemi ayrıca tartışılmaya değer bir bilgidir bununla beraber bu belge ve ab'ye adaylığı başlatan ek protokol'ü türk devletini temsilen recep tayyip erdoğan mı imzaladı, yoksa beşir atalay mı imzaladı? tayyip erdoğan bu 5000 sayfalık belgedeki, "yer altı ve yer üstü su kaynakları ab yönetiminde bir komisyona devredilebilir" türünden maddeler için mi imzalamadı vatana ihanetten yargılanmamak için? yoksa bu 5000 sayfalık belgedeki lozan'a aykırı, sevr'e atıfta bulunan cümleler için mi? Neden beşir atalay imzaladı arkadaş?

    biz ab'ye değil, ab'nin katılım sürecindeki ülkemize yaptığı çifte standarda karşıyız, hiçbir ab üyesi ülkeye adaylık sürecinde uygulamadığı yaptırımları bizden istemesine karşıyız.

    ayrıca, bu ab'ye koşulsuz destek diyen arkadaşların, jose manuel barroso abimizin "ab ulus devletlerden oluşan bir birliktir" sözünü kulak arkasına iterek "ulusalcı" kelimesini farklı anlamlarda kullanmaları ilginçtir. ulus ne demek, ulusalcı ne demek, ulusalcılık ne demek? uzuvdan ulusalcı tanımı yapmak kolay geliyor size, hele bir de belgeli, kanıtlı konuşabilseniz adam sanacağız bir miktar ama bu da yok anasını satayım.

    son olarak, üstte yazdıklarımı belgeli olarak tekzip edemeyenler "yalan söylüyorlar" zart zurt diye ötmesinler bir zahmet.

    edit: bu yazımı 10 saniyede okuyup eksiyi basan nohot beyinli. ulan nicke verme de oku bir oku! işte kapasiteniz bu kadar oğlum, çıkıp adamlıktan bahsetmeyin bir de!

    edit 2: yazım hataları düzeltildi, üstteki 15. saniye editidir.
    13 ...
  26. ?.
  27. ulusalcı karşıtı gudiklerin, rum kesimi'nin ab'ye üye olmasını ulusalcılara bağlarken kendi söyledikleri yalanlardan daha beyaz olan yalanlardır.

    bahsi geçen, kısmet çarpıtılan muhabbetler siyaset meydanı adlı programda geçti. insanları bilgilendirme açısından söyleyelim de, tüsiad brüksel temsilcisi bahadır kaleağası romanya'daki kadınların kadın hakları bakımından türkiye'den çok önde olduğunu, kadınların çalışma hayatına katılma oranlarının türkiye'den yüksek olduğunu ve ab üyesi olmayı hak ettiği yönünde bir cümle kullandı. yiğit bulut da -ki program boyunca bir takım hareketlerinden ötürü gözümde ciddi irtifa kaybetmiştir- "gördük romen kadınların haklarını" dedi. her kişi yiğit bulut'un ne demek istediğini anladı ancak, yiğit bulut'un ifadesi her ne kadar yakışıksız olsa da, bahadır kaleağası'nın cümlesi karşısında romen kadınlarla, türk kadını arasında bir kıyaslama yaparsanız aklınıza bu karşılaştırma gelmez mi? ifade yakışıksız da olsa, haksız da değildir hani. diğer yandan araplara laf atan ne yiğit bulut'tur, ne erol manisalı, ne de sinan aygün'dür. araplara laf atan da bahadır kaleağası'dır. tabi o da kötü niyetli bir şekilde konuşmadı ancak, bahadır kaleağası rumenler hakkındaki sözünüzü geri alın deyince, yiğit bulut da "siz de araplar hakkındaki sözlerinizi geri alın" dedi. yani, tamam anladık ulusalcılara b.ok atmak istiyorsunuz da, programdaki her haltı da mâl etmenin manası yok.

    vay efendim rumların ab'ye girmesinin sebebi 28 şubat muhtırasını verenlermiş... vay vay vay neler dönmüş serhat ya? hemen bir tarihsel hafızamıza göz atalım, rumlar ne zaman ab üyesi oldu 1 mayıs 2004, ey iman edenler 1 mayıs 2004'te kim vardı iktidarda? 1959 zürih anlaşmasını kaynak göstererek bu konuda uluslararası tahkime gitme hakkı olan türkiye'yi kim götürmedi tahkim'e, sakın "susun koçlarım benim, ben sana siyasi destek vereyim, 17 aralık'ta da sana adaylık statüsü vereyim aman sen bu konuda sesini çıkarma" sözünü dinleyenler olmasın? mahkemelerin gündemine rumların ab'ye girmesi de gelsin tabi, örneğin 1 mayıs 2004 tarihinde rum kesimi'nin de içlerinde olduğu 10 aday ülkenin tam üye olacağının açıklandığı 12-13 aralık 2002'de kopenhag'ta gerçekleştirilen zirve sonucunda açıklandığı da hatırlatılsın mahkemelere, ayrıca 18 kasım 2002'de iktidarda abdullah gül'ün başında olduğu akp hükümeti'nin de geldiği belirtilsin. ulan bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan gençleri aramızda görünce gerçekten üzülüyorum. rum kesimi'nin üye olmasının kesinleştiği tarih 13 aralık 2002, o dönem 58. hükümet olan akp hükümeti, tepki göstermeyen de aynı hükümet ayrıca aynı hükümetin dışişleri bakanı yaşar yakış'ın "türk askeri ada'da işgalci konumundadır" şeklindeki affedilemez açıklaması -yeri gelmişken bu adam şimdi ab uyum komisyonu başkanı- akabinde 14 mart 2003'te görevi devralan recep tayyip erdoğan başkanlığındaki 59. hükümet yine en ufak girişim yok, 1 mayıs 2004'te rum kesimi'nin ab üyesi olması olayı, yine gık yok.

    ulan bakıyorum bakıyorum, rum kesimi'nin ab üyesi olması konusunda 28 şubat muhtırası ve ulusalcılarla en ufak alakası yok, ha şunu derseniz 28 şubat akp'yi iktidara getirdi, buna kısmen katılırım. ama bu kadar tarihli belgeli kanıtlar varken hangi iq, hangi mantık, hangi beyin bu durum konusunda akp'yi soyutlar anlaşılır değil hakikaten.

    bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmakla, takım tutar gibi parti tutmakla olmuyor bu işler. sonra ettiğiniz lafları biri gelir rulo haline getirir, gözünüze sokar, şimdi olduğu gibi.
    11 ...
  28. ?.
  29. yalan falan olmayan gerçekliklerdir.

    neden ab karşıtı olduğumuzu işkembeden salladığımız sözlerle değil bizzat kanıtlara dayanarak, ab yetkililerinin ve avrupalıların ülkemize ne gözle baktığını irdeleyerek şurada açıklamıştık.

    atatürkçülük ile ab bağdaşmaz
    7 ...
  30. ?.
  31. uluslacılıgın en büyük yalanı şudur, kıbrısı sattılar, paleface türkiye nin ingiltere ve yunanistan ile beraber üçlü garantörlügünü deklarasyon metnbini buraya alarak süper bi hizmet yapmış, şöyle ki;

    "kıbrıs elimizden çıkmamışmış bu ulusalcı karşıtı güruha göre. ey iman edenler pardon ab'ye koşulsuz destek verenler. kıbrıs konusunda 1959 ve 1960 anlaşmaları esas alınır. 1959'da zürih'te imzalanan anlaşmanın 8. maddesi der ki; "Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısının, Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte katıldığı ittifaklara ve uluslararası kurumlara Kıbrıs Cumhuriyetinin de katılması dışında. EK- 1'de belirtilen savunma, güvenlik konuları ve dış işleriyle ilgili herhangi bir yasa veya karara karşı, ayrı ayrı veya birlikte kullanılmak üzere nihai veto hakları olacaktır." Ayrıca 23. Madde der ki; "Kıbrıs Cumhuriyeti; ingiltere, Yunanistan ve Türkiye'ye, niteliği ne olursa olsun, her türlü anlaşmalar için, en ziyada müsaadeye mazhar ülke koşulu tanıyacaktır."

    yani ey dalyaramos, hellori hazretleri burda diyor ki, ingiltere türkiye ve yunanistan'nın -yani garantör devletlerin- birlikte katılmadığı ittifaklara kıbrıs katılamaz. yani daha da açarsak, ingiltere ve yunanistan'ın üye olup, türkiye'nin üye olmadığı ab'ye kıbrıs üye olamaz. gayet açık değil mi?"

    evet gayet açık, rum kesimi, kıbrıs cumhuriyeti ismi ile ab ye girebilmesi için türkiyeye 1999 da, dsp-anap-mhp koalisyonu dönemin de buradaki garantörlük anlaşması geregi izin istemiş ve türkiye 99 da o izni ecevitin,bahcelinin ve mesut yılmazın olusturdugu 28 subat hükümeti ile o izni vermiştir. bu izinden dolayı, artık rumlar ab ye girmiş ve muhatabımız, birleşmiş milletler olmaktan çıkıp, ab halişne dönüştürerek, kıbrısın elimizden gitmesine ramak bırakılmıştır.

    şu an ki hükümete, annan planından başka yol bırakılmamış, annan planının oylanması ile, iş tekrar birleşmiş milletler platformuna gecmiş, elimiz güçlenmiş, işki kesimlilik kabul görmüş ve kıbrıs davası, çözüme ramak kalmıştır ve kıbrıs türkü kazanmıştır.

    torunu rum vatandası olan, denktas, davasını torununa anlatamamış, denktasın torunu ki, vip pasaportlu, dünya vatandası bir insan, sıradan kıbrıslının halini siz düşünün, o denktas ki yıllarca, yavru vatanımızda canımızda, gözümüzün bebegi, türkiyeye son gelişlerinin birisin de başörtülü kızlarımız için karafatmalar demiştir. davayı götüren kişi bu kişidir.
    2 ...
  32. 16777214.
  33. 0.
  34. belge ismi zikredilmeden "yalan olduğu" iddia edilen yalanlardır.

    dsp-anap-mhp koalisyonunun veya devletin herhangi bir bürokratının imzaladığı 1999 helsinki zirvesinin hiçbir belgesinde "1959 ve 1960 anlaşmaları kıbrıs'ın ab süreci ile ilgili olarak devre dışıdır" minvalli bir ifade yoktur. bu manaya gelecek başka bir ifade de yoktur. bunu iddia eden kişiler, türkçesinin olup olmaması önemli değil, orijinal belgenin ulaşılabileceği bir link, olmadı bu belgenin bulunduğu bir devlet kurumu adı verirlerse ben şahsen "bilgi edinme yasası" kapsamında bu imzayı araştıracağım, fakat, ab süreci konusunda iyi derecede bilgi sahibi olduğumu iddia edebilen ben, 1999 helsinki zirvesi'nin hiçbir belgesinde -veya 1999'daki farklı bir görüşmede imzalanan bir belgede- böyle bir ifadeye -orijinal metin dahil- denk gelmedim. en azından bilgilenme açısında diyorum hani bizi aydınlatırsanız resmi belgeler üzerinden iyi olur.

    diğer taraftan, aynı 1999 helsinki zirvesinde, kıbrısla ilgili geçen en dikkat çekici madde avrupa birliği konseyi'nin bm genel sekreterinin çalışmalarını desteklediği ifadesidir. ayrıca 1994-1995 yıllarında yapılan bütün ab toplantılarının sonuç bildirgelerinde açıkça, genişleme konusunda ilk adayların malta ve "kıbrıs cumhuriyeti" olduğu geçmiştir. 2000 yılında ab komisyonu tarafından yayınlanan katılım ortaklığı belgesi'nde de, helsinki zirvesi'nin çizgisinin dışında türkiye aleyhine kıbrısla ilgili olarak çok sert ifadeler yer almış, başta bülent ecevit olmak üzere bu belgeye çok sert tepki gösterilmiş, çankaya köşkü'nde yapılan devletin zirvesinin katıldığı toplantının sonucunda da ab'ye bu konuda çok sert ifadeler kullanılmıştır. hatta alınan kararlardan biri de rauf denktaş'ın bm nezdindeki dolaylı görüşmelerden çekilmesidir. 2001 yılında, güney kıbrıs'ın kıbrıs sorunu çözülmeden de -ki, 1997 yılındaki açıklamada, kıbrıs'ın ab'ye üye olabilmesi için, ada'da siyasi çözümün şart olduğu vurgulanmıştı, bu açıklamaya yunanistan sert tepki göstermiş, birliğin doğu'ya doğru genişleme sürecinde veto hakkını kullanacağını açıklamıştı- güney kıbrıs'ın ab'ye üye olabileceği açıklanmıştır. bununla beraber 57. hükümet bu açıklamaya sert tepki göstermiş hatta ecevit ve bahçeli ortak açıklamayla "bedel ödemeye hazırız" demişlerdir.

    1999 yılında 57. hükümet'in güney kıbrıs'ın ab üyeliği sürecinde 1959 ve 1960 anlaşmalarını by-pass ettiğini iddia edip, ispatlayamayanlar müfteridir.
    6 ...
  35. 1.
  36. türkiye yi, dünyadan kopararak içine kapatıp, sadece abd ye bagımlı, prematüre bırakmak için uydurulan yalanlardır. ermeni hikayeleri, türkün türke propangandası ile aşılamayacak haşle gelmiş bir yalandır artık, arjantin parlamentosuna kadar kabul edilmiş durumdadır. sizin ulusalcı darbeleriniz ancak bu sözde soykırım hikayelerine destek vermektir.

    gecen yıl bir ingiliz, rus casuslugundan yakalandı, adam kendisini öldürdü, çünkü ruslara çalıştıgını bilmiyordu adam, adam güney afrika cumhuriyetine çalşıştıgını sanıyormuş ve ruslar ordaki gac büyükelçiligindeki ajanı aracılıgı ile ingilizi kendisine çalıştırmıştı, şimdi bu ulusalcılıkta öyle vatan millet deniliyor, en çok bu vatan ve millet için ölenlere saldırılıyor, türkiye nin en büyük sorunu, başörtülü kızlar mıdır? vicdan azcık, atatürk ü alet edereke kurulan cümleler, atatürk başörtüsünü yasaklamadı, aksine eşi ve annesi çarşaflıydı. ulusalcı hikayeler inönücü hikayelerdir, atatürk le alakası yoktur. gün gelecek atatürk le inönünün ilişkilerinin nasıl oldugu da açıklanacak, atatürk ün neden inönünün çocuklarını mirascısı yaptı, bütün bunlar hala sır. bu ulusalcılıgın atatürkcülükle alakası yoktur ondan ismini kemalizm olarak kullanıyorlar çünkü inönücülük aslı, atatürk ün resmini toplumdan kazıyan inönü..
    1 ...
  37. 2.
  38. abd'ye bağlayanların savunulma mekanizmasında ulusalcılara sallamak için içi boşaltılmış iddialardır.

    dünyada ermeni soykırımını tanıyan 21 ülke var. bunlardan 9 tanesi sözde soykırımı 58. hükümet göreve geldikten sonra kabul etmişler basit matematikle hesaplarsak bu 21 ülkenin yaklaşık %43'ü sadece ve sadece akp döneminde kabul etmişler bu kararları -harbiden büyük başarı tebrik ediyorum. her iktidar bu kadar başarılı olamaz-. durun durun daha bitmedi. hani akp'den önce alınmış olan 12 karar var ya? hah işte o kararı alan ülkelerden uruguay -ki ilk tanıyan ülkedir- 2004 ve 2005'te olmak üzere 2 defa, arjantin 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 olmak üzere 5 defa -hani arjantin de denmiş ya o bakımdan- rusya 2005'te 1 defa, kanada 2004'te 1 defa daha kabul etmiş bu sözde soykırımı. ha, şimdi cumhurbaşkanımız, dönemin dışişleri bakanı abdullah gül ne gibi girişimlerde bulunmuş 9+9 olan kararlar konusunda ne yapmıştır? ayrıca fransa'nın şu son senato kararında "fransa'ya çok ağır yaptırımlar uygulayacağız" diyenler karardan sonra neden buhar oldular?

    ortaya sunduklarınızı belgeleriyle, tarihleriyle yalanladığımızda her zaman olduğu gibi türbana sarın kafanızı.

    - ama ermeni soykırımı.
    * arkadaşım bak şu tarih, şu belge..
    - ama kıbrıs?
    * bak kıbrıs 1959 ve 1969 anlaşmaları...
    - ama türban ühühühüühhü...
    * lan bi git oğlum elini yüzünü yıka, sıkışınca türban. ondan sonra yok "atatürk'ü alet eden cümleler" diye popülizme dalarsın. hele bir dini kullanmasan, türban mevzusuna dalmasan?
    - abi ayar üstüne ayar veriyorsun git allah aşkına ya... ühühühü türban işte türban. ama 2 gündür konuşuyoruz bir kere atatürk demedin ya, ben en azından bir cümlemde geçsin dedim... ühühühüh
    10 ...
  39. 3.
  40. tabi hayatta kimse müfteri durumuna düşmek istemez, şöyle ki, türkiye nin diger iki ülke ile birlikte garantörü oldugu kıbrısta kendisinin üye olmadıgı bir birlige kıbrıs üye olamaz ibaresini paleface daha önce ki yazısın da burada yayınladı.

    99 helsinki zirvesi, o gün ki basında ecevitin oldugu, yılmaz ve bahceli ortakların içinde oldugu 28 subat koalisyon hükümetinin ilk icraatlarıdır. burada alınan kararlar ve türkiye nin rum kesiminin ab üyeliginin önünü nasıl açtıgını konusun da yaptıgım arastırmada şu yazı ile karşılaştım, zira bu helsinki zirvesinin türkce metinlerini bulamadım, yeniçag dan h.macit yusuf isimli gazeteci süreci şu kelimelerle güzel özetlemiş;

    "Helsinki de AB, Kıbrıs konusunda Enosis in önünü açan Rum-Yunan formülünü karara bağlamıştı. Bu formüle göre: Rum Yönetimi ile tam üyelik görüşmeleri tamamlandığında, Kıbrıs sorununa hala çözüm bulunmamışsa dahi, AB Konseyi Rum tarafını AB üyesi yapma kararı verebilecekti. AB nin , Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri izleyerek tüm faktörleri de göz önüne alarak karar vereceğinin, karar altına alınması, Rum Yönetiminin AB ye tam üye yapılacağının açık bir ifadesiydi."

    metnin tamamı için;
    http://www.yenicaggazetes...haberdetay.php?hityaz=543

    not: ne ayar mı dedin..
    1 ...
  41. 4.
  42. 1959-1960 anlaşmalarının by-pass edildiği iddiasından çok daha doğru olan iddialardır.

    yahu yiğitler; belge diyorum, numara diyorum, isim diyorum, imza diyorum, deklarasyon diyorum.

    böylesine önemli bir gelişmenin sadece ve sadece okunup okunmadığı bile tartışılan bir gazetenin, belki de ömrünüzde ilk defa yazısını okuduğunuz, ismini gördüğünüz bir gazetecinin yazısına dayanarak ispatlamaya çalışmak hakikaten komik.
    7 ...
  43. 5.
  44. bu ulusalcılık ülke ile filan ilgilendigi yoktur, eski yök başkanının son yayınlanan kasetinde, erzurum dolaylarındaki bir üniversitenin (eski asker) rektörü için pişkin pişkin, ya o pkk lıları üniveristeye dolduruyor ahaha ahaha şeklinde kendi agzından konusmaları yayılanmıştır, uluslacılar hala sahip çıkarlar bu eski yök başkanına, bi şehit cenazesi geldi mi, cenazesi namazı slogan yerine döner, ama bunlar namaza durmazlar slogan için ordadırlar, en büyük açıklarını da 301 de verirler, türklüge hakareti içeren yasamız var ya onda, degişiklik sadece şudur, türklük degil, türk milletine yapılan hakaret cezalansın denilmektedir degişiklikte, bunlar ulusalcı oldugu için kürtleri, lazları çerkesleri türk milletinden saymazlar. düşman cenahlarını, lozan a zarar veriyor derler, bu 301 olunca konu, maskeleri düşer, lozan da gecen ifadeyi kabul etmezler, çünkü din temellidir o ayrım, bunlar o zaman, bizzat kendileri türk milletinden ayrı düşerler, türk milleti demek, ülke için de yasayan, türkmen, kürt, laz, çerkez herkesi içine alan kusatıcı bir kavramdır, bunlar ulusalcı ya, kürtler kürttür, dini kendisine, ülke bölünsün umuru mu duyar bunların, nasıl olsa gidecekleri ülke bellidir, dillerini anadili kıvamında bilmektedirler.
    0 ...
  45. 6.
  46. ulusalcı yigitlere belge niteligindeki belge, rumların ab ye üyeligidir, daha ne belgesi arzu edilmektedir, hatta bu, belge degil, ayar degil kapaktır hatta, susmak düşünmek gerekir nerde hata var diye, ab den konuyu, türbana saldırı malzemesi yapmak ancak laf ebeligindeki son noktayı betimler, cambazlıktır, türban alakasız bir söz olmuştur, en azından kıbrısı kim sattıyı konusurken..

    not: daha fazla ayara gerek var mı?
    0 ...
  47. 7.
  48. türkiye'nin ab üyeliği sürecinin zaten türkiye'yi abd güdümünde bir truva atı olarak ab'nin içinde bulundurma oyununun bir parçası olduğunu göremeyenlerin yalan sandığı gerçekliklerdir.

    senin başbabakanın abd'nin ılımlı islam politikasına uygunluk bakımından tüm özeliklere sahip olsun..

    daha başbakan dahi olmadan bush'un makamında karşılıklı oturarak gülücükler dağıtsın..

    akp, abd'nin ırak'ı işgali sırasında amerikan ordusu'nun türk topraklarını kullanabilmesi için yasa teklifi ile destek versin, abd güdümlü bir türkiye istiyor dediğin ulusalcı chp ise her ne hikmetse buna karşı çıksın.

    aynı başbakan amerikanın ortadoğu'yu kendi çıkarları doğrultusunda tekrar şekililendirme projesi olan bop'un eşbaşkanı olduğunu televizyon programlarında bangır bangır bağırsın..

    başbakanın danışmanı ta amerikalara kadar gidip amerikan yetkilerine başbakanı tuvalet deliğine süpürmeyin onu kullanın desin..

    seçimlerden önce abd ve ab ortak olarak akp'yi desteklediğini kesin olarak dile getirsin.

    abd ve ab politikalarını destekleyen tüm büyük kodomanlar ve tüsiad akp'yi desteklediğini hissettirsin..

    akp'yi kapatma davasının açılmasından sonra hem abd'den hem ab'den sanki anlaşmışlarcasına aynı tandansta akp'ye destek veren, içişlerimize ve bağımsız yargıya karşı saldırılar başlasın..

    ne kadar neoliberal, ikinci cumhuriyetçi vatan haini ve tarikatçı yobaz takımı varsa akp'ye ab polikalarına destek versin.

    sonra da sen çık ulusalcılar türkiye'yi abd'ye bağımlı yapmak için yalanlar uyduruyorlar, komplolar üretiyorlar diye saçmala.

    ya abd ile ab saf; ulusalcılar onlar adına çalıştığı halde hala akp iktidarına destek vermeye devam ediyorlar ya da bizim ülkede bazı akp şakşakçılarının gözleri öylesine kör olmuş, kafaları öylesine bulandırılmış ki tüm ortaya konulan gerçekliklere rağmen hala aymaz bir tavırla ulusalcılığı abd yanlısı olmakla eşdeğer tutabiliyorlar.

    ha canım akp anti emperyalist, ha cicim akp abd karşıtı..

    ne tutarlı bir mantık anlayışı, ne mükemmel bir siyasi analiz yeteneği vallahi bravo..

    sen abd'den tebliğ edilen fethullah yayın organlarının haberleriyle, ergenekon safsatalarıyla kendini koyun gibi uyutmaya devam et..

    allah' ım sen de kimilerine biraz akıl fikir ihsan et..
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük