27 şubat 2010 stoke city - arsenal maçında ayağı kırılan futbolcu. stada çöken bir andaki sessizlik bana güneş tutulması anında doğaya düşen sessizliği anımsatmıştır. diğer futbol maçlarının buruk geçmesine neden oldu. inşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur. futbol dünyasının bu kasaplardan arınması ve bizim sevgili yayın kuruluşunun bu olayı örnek alması dileğiyle. posizyonun tekrarını hiç vermediler.
umarım dönüşü muhteşem olur. berbat bir sakatlık yaşıyor. arsene wenger'in açıklaması da son derece manidar;
"faulden dolayı memnun değilim. maçlarda mücadele olması doğal ancak bu şekilde acımasızca faullerle son senelerde 3 futbolcumuzu kaybettik (eduardo ve abou diaby) ve bunların tesadüf olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum".
ayağı kırılan genç yetenek. maçı izlemedim ama okuduğumuz kadarıyla bir futbolcunun başına gelebilecek en talihsiz anlardan birini yaşamış. çok genç olması bunu atlatıp futbol sahalarına dönmesi konusundaki tek teselli.
az önce stoke city-arsenal maçında bacağı kırılan ve içimi cız ettiren genç futbolcu. müdahele sonrası kırmızı kartı gören ryan shawcross bile şoktaydı, 20 dakika oldu stad hala ölüm sessizliğinde neredeyse. arsenal'in sakatlık belası yine baş gösterdi, umarım en kısa zamanda sahalara döner diyorum ama büyük ihtimalle sezonu kapattı. futbol bazen de adamın içini parçalıyor sözlük, daha önünde çok yol olan ve çocuk sayılabilecek yaşta bir futbolcunun böyle hunharca harcanması insanın içini yakıyor. onu görünce akıllara ilk gelen isim tabi ki 2 sene önce martin taylor'un biçtiği eduardo da silva oldu. o gün eduardo'ya bakıp ağlamaklı olan cesc fabregas'ın bugünkü yüz ifadesi de her şeyi açıklar cinsten.
arsenal forması altındaki ilk golünü fenerbahçe* ağlarına gönderen 1990 doğumlu galli futbolcu. ada futbolunun gelecekteki büyük yıldız adaylarından biri olarak gösterilmekte ki en büyük şansı gençlerle çalışmayı seven wenger'in takımında yer alması.
bu gece oynanan fenerbahçe maçında, oyuna girerken ertem şener'in sarfettiği "ilk şampiyonlar ligine çıkıyor" sözüyle beraber golü atacağı adeta içime doğmuştu. çünkü aklıma 2004 senesinde wayne rooney kardeşimizin ilk şampiyonlar ligi maçında 62'den tavşan yapması gelmişti. (bkz: 28 eylül 2004 manchester united fenerbahçe maçı)
nitekim kendisi de 90+4'te de olsa çok şık bir gol atarak beni yanıltmamıştır.
21 ekim 2008 fenerbahce arsenal macinin son dakikalarında çıktığı ilk şampiyonlar ligi maçında gol atması için takım arkadaşları ellerinden geleni yapmışlardır. nitekim golünü atmıştır.
ablam: bu ramsey'de kesin bir şey var.
fabala: oha 18 yaşında daha.
zaman geçer, maç ilerler. ramsey ataklara başlar...
ablam: ben demiştim bu çocukta bir şey var.
fabala: ya abla bir susar mısın?
ablam: bak görürsün gol atar bu, gençlik hırsı var çünkü.
fabala: hırs insana hata da yaptırabilir.
ramsey gol atar...
ablam: ben demiştim ama.
fabala: eğer galatasaray maçlarında da böyle konuşursan seni evire çevire döverim.
yazın ntvspor'u bol bol izlemiş olanların arsenal'in hazırlık maçlarından hatırladıkları yetenekli futbolcudur. tıpkı yine arsenal'de oynayan jack wilshire gibi yeteneklidir bu topçu. 21 ekim 2008 fenerbahçe arsenal maçında wilshire'ı da görmeyi isterdik bir futbolsever olarak.
kimilerine göre çoluk çocuk. 18 yaşında bir yavrucak. ilk şampiyonlar ligi maçına çıkıyor ve ilk şampiyonlar ligi golünü de uzatmalarda fenerbahçeye atıyor. öyle bir çocuk işte.
