parmagıma doladıgım dünya tatlısı bir ayıcıkin ilk sahibi can kişilik. ** hele asti'ye indigimde karsımda gorunce neye ugradıgımı sasirdim vallahi. hiç beklemiyordum ben kuzucugumu yahu. bir de cok yaramaz bu sözlük, iftar masasında garsonların peceteleri ile oynuyor cık cık cık. **
eskiler derler ; bir arkadaşın dost olduğunu anlamak için zaman'a ihtiyaç vardır , zaman bu bağlamda uzunca bir ifade taşımaktadır ki aangelicaa o uzun ifadeyi kısa zamanda uzuncasına çevirmiş kişidir , dostumdur , saolsun varolsundur .
sonunda ülkesine dönmüş can kişisi. iyi ki de gelmiş, çok özlemişim layn dediğim insan. ayrıca seneye gidiyor muyuz? türkiyeyi terk ediyor muyuz? diye sorular sormaktan alamıyorum kendimi...
ara sıra Fransızca taksim geçtiğim Fransızca öğretmenliği insanı.
ayrıca 1.78 boyundaymış, aslan gibi böyle.. tanita tikaram benzetmeme ise sıcak bakmadı,orlando blooma benzetilmeme destek verdi.
hergün kulaklarını çınlattığım aangelicaam yanımda olsaydı şimdi bunu, şunu yapardık diye iç geçirdiğim anlatacak şeylerin biriktiği şuan amerika da olan canım dostum. ***
aşk bu a canım , nerde bulduğun önemli diil önemli olan bulman demek istediğim , aşık olmasına , mutlu olmasına , mesut olmasına pek bi sevindiğim , bu gidişle amerika'da bi kapımız daha olacak ne güsel ne güsel de dediğim , selam edip gözlerinden öptüğüm cağnım yazar kişisi . :)