a tale of two cities

    23.
  1. çok fazla kitap okumam, yılda iki en fazla üç tane okurum. ama hiç şüphesiz okuduğum kitaplar içersinde en iyi başlangıca sahip kitap. kitaplığın en üst rafından çıkarıyorum ve yazıyorum.

    --spoiler--
    tüm zamanların en iyisiydi bu... en kötüsü de! bilgeliğin çağıydı. aptallığın çağıydı. inançların dönemiydi. inançsızlığın da. mevsim aydınlığın mevsimiydi. mevsim karanlığın mevsimiydi. umut'un baharını, umutsuzluğun kışını yaşıyorduk. her şey geleceğindi. gelecek hiçlikti. hepimiz cennete gidiyorduk; ya da tersine, cehenneme. gün bugüne o kadar benziyordu ki, gürültücü yetkililerden kimi, karşılaştırmaların yalnızca üstünlük açısından yapılmasında direnir oldular...
    --spoiler--

    not: ilk paragraf olduğu için, paragrafın başına üç nokta koymaya gerek duymadım.
    4 ...
  2. 25.
  3. bir devrim. bir aşk.

    geçmişiyle barışması zor bir adam. ona bu yolda yardım eden güzel kızı.

    yıllarca işlemedikleri suçlar için bile cezalandırılan ölüme mahkum edilen bir halk.

    bu halkın sırtından geçinen, onlar sayesinde varlık sahibi olan fakat onları küçük gören aşağılayan hakim soylu sınıfı.

    nasıl bir ustadır ki her sınıf insanın gözünden bize o dönemi yansıtsın. charles dickens'in okunması elzem romanıdır.

    en kısa sürede ilerlediğim kitaplardan biri. daha da bitmedi.
    3 ...
  4. 21.
  5. ''it was the best of times, it was the worst of times.'' gibi efsane bir girişe sahip charles dickens romanıdır.
    3 ...
  6. 4.
  7. charles dickens ın en önemli eserlerinden biri. fransız ihtilali yıllarında kaleme alınmıştır. o yıllarda londra ve paris te yaşananlar, halkın durumu, sefaleti, açlığı ve vahşet çarpıcı bir dille anlatılmıştır.
    4 ...
  8. 5.
  9. şiddetin hangi düşünceden gelirse gelsin ne kadar kötü olduğunu anlatan, kansız devrim olmaz zihniyetindeki insanların muhakkak okumaları gereken harika eserdir. günümüzde çok ciddiye alınmayıp ilkokulda bile okunabilecek kıvama getirilmiş baskıları da olsa, aslında az lafla çok şey anlatan romanlar kategorisindedir. sömestr tatilinde okunup hakkında ödev hazırlanması değil, üzerine düşünülmesi gerekir.
    3 ...
  10. 16.
  11. eşsiz bir romandır. ilk 100-150 sayfa sıkabiliyor ancak sonrasını bir solukta okuyorsunuz.hele Carton...
    bunun dışında iltilalin acımasılığından da bak,hsetmektedir.ancak haklı gibi görünsede istisnalar bulunduğunu bildirmektedir.
    dikkat çekicidir ki yazar kimseye suç atmamaktadır. çok güzel bir uslupla olayı olduğu gibi anlatıp hatanın zalimlikten ve cehaletten kaynaklandığını göstermektedir.
    2 ...
  12. 19.
  13. fransız ihtilali dönemini en iyi anlatan eserlerden biri olarak bilinir. carton denen karakterin yaptığı o ürkütücü fedakarlık okurun kanını donduracak kadar etkileyicidir. carton giyotine gitmeden önce son kez şöyle söyler: "Şimdiye kadar yaptığım her işten çok daha iyi bir iş yapıyorum.Şimdiye kadar böyle bir huzura kavuşmamıştım."
    2 ...
  14. 46.
  15. Acıma yetime döner koyar götüne konulu bir kitap. Bir nebzede aşk var.

    Dickens sanki biz mazlum kesime, ulan elinize fırsat geçse bizi giyotinden geçirirsiniz der gibi.

    Ama maalesef devrimler öyle güle oynaya yapılmıyor, charles abi, öyle güzel kitap yazmışsın ama devrimci olamamışsın. Aynı konulu bir kitabı steinbeck abimden beklerdim ama o burjuvalara yarayan devrimi sevmez.

    Neyse diyeceğim o ki; Sydney carton adamsın. Ama bi karı için değer mi be olum?
    2 ...
  16. 14.
  17. elimdeki madalyonu ters çevirirsem ya da bir başka deyişle insanın duygusallığını ele alırsam evet iki şehrin hikayesini yorumlamak, algılamak ve yadırgamamak daha kolaydır hatta doğaldır.

    oysa orda doktoru, kızını ya da onların hikayesini değil de dükün arabasını durduran zavallı kadının hikayesini anlatmış olsaydı charles dickens belki de romanı çok daha farklı okuyacaktık, muhtemelen tuttuğumuz saflar değişecekti.

    ha bir de şu dikkatimi çekmiştir iki şehrin hikayesi' nde, tüm bu kana susamışlığı bu denli korkunç bulmak bu şiddeti yaratan daha güçlü, ondan da güçlü olan esaret, kölelik düzenini hiçe saymayı gerektirir, yani başlı başına bir ironiyi. romanı okurken bu ironiyi görebilmek lazım sanırım.
    2 ...
  18. 3.
© 2025 uludağ sözlük