sir arthur conan doyle'un yazmış olduğu 44 adet sherlock holmes hiyasinden bir tanesi.kadın zekasını hafife alan zeki dedektif mr.holmes bu hikayede irene adler isimli kadından çok fena ayar almaktadır.
Sir arthur conan doyle'un, aslında içinde 19. yüzyıl victoria dönemini eleştirel yönden ele alan, fakat aynı zamanda bazı gerçekleri tam tersi şeklinde sunduğu hikayesidir. Şöyle ki, 19. yüzyıl victoria döneminde, 18. yüzyılda yaşanan aydınlanma sayesinde yok olan hiyerarşi, ve bununla birlikte aristokrat ve halkın orta kesminin arasında sağlanan kültür birlikteliği yine eski halini almış, hiyerarşi de dolayısıyla toplumda yine kendini göstermiştir. 19. yüzyıl victoria döneminin göze çarpan en belirgin özellikleri; kadınlar "pure" olarak regard ediliyordu, fakat buna rağmen erkekler birden fazla eş edinme hakkına sahipti. Dolayısıyla bu da kadınların değerini düşürüyordu. Bunun sonucu olarakta "prostitution" yaygınlaştı ve halk arasında ayaklanmalara neden oldu. Bunun sonrasında, victoria dönemi erkekleri "evi, mülkü ve onlarla bağlantılı olan karılarının ve çocuklarının sade sahibi olarak görülüyordu. Kısacası, erkekler kadınlara göre daha üstün olarak kabul ediliyordu. Daha sonrasında, bu dönemde fotoğraf makinesi icat edildi, (bunu söylememin nedeni hikayeyle tamamen bağlantılı olması) ve fotoğrafın tamamen saf kanıt olarak kabul edilmesine neden oldu. Doyle'un bu hikayesinde, victorian döneminin hiyerarşi olayını çok kesin hatlarını görmekteyiz. Sherlock orta sınıftandır, bunu en başında dairesine çıkabilmek için watson'ı kiraya ortak etmesinden anlayabiliriz. Hikayede bohemi'nın kralını rahatsız eden bir konu ele alınır; fotoğraf tehditi. Irene adler, kralın birlikte olduğu orta sınıftan bir kadın, kralla olan ilişkileri sırasında çekilmiş bir fotoğraf ile kralı tehdit etmektedir. Kral'ında o dönemde böyle bir olayla manşet olması tamamen krallık hanedanlığına leke getirecek bir akıbettir. Bu yüzden kral, sherlock'dan yardımını ister o fotoğrafı bulup kendisine getirmesi için. Sherlock kılık değiştirip, Irene adlerin olduğu civara gider bilgi edebilmek için, fakat hiçbir şey bulamaz. Olayı kısa tutmak istiyorum, kısacası sherlock, adler tarafından oyuna getirilir, çünkü adler'de aynı zamanda kılık değiştirmiştir, ve bizim her zaman dedektiflerin dedektifi olarak kabul ettiğimiz sherlock'u kendi oyununda alt etmiştir. Burada görülen şudur ki, kadın victoria döneminde aşağı olarak regard edilsede, bu hikayede tam tersi, erkeklerden daha üstün şekilde sunulmuştur, hem de sherlock gibi bir dehayı alt eden bir kadın. Doyle, bu hikayesinde victoria döneminde ki simgelenen kadınlara bir eleştiri getirmiştir. Onlar o dönemde daha çok "sexual object" olarak kabul görsede, aslında daha fazlasılardır. Ayrıca, hikaye'nin prolog'unda sherlock'un adler'e "the woman" olarak hitap ettiğine tanıklık ederiz. Bu da, burada ki "the woman" vurgusu, "kadınların kadını" anlamına gelmektedir, çünkü adler, sherlock'u "sexual object" illüstrasyon'u ile değil, tam tersine, kendi "wit" i, yani ince zekası ile kendine hayran bırakmıştır. Doyle'un en sevdiğim hikayelerinden biridir. ingiltere'nin o dönemlerin'de yaşamış olma isteğine yol açar.:)
