michael woods'un bu belgeselini izledikten sonra http://www.imdb.com/title/tt1333053/?ref_=nv_sr_1 eve hafif yorgun gelmiş, dünya işlerini düşünmekten bunalmış, ya bu belgeseli de izledik yok mu hindistan'a ufaktan gidebileceğim bir şey derken size gülümseyen film. hem siyasal, hem sinematografik anlamda gayet iyi olan, mrs. moore'un hindistan'a ayak bastığı anda burnuna tuttuğu kokulu mendiliyle gerçekliği tartışılmaz bir film izleyeceğim dedirten cinstendir. aziz karakteri humanist hislerinizi canlandırırken, ingilizler insanlığa lanet ettirir. tüm bu olayların yanısıra yüzünüzde soft bi mutluluk ve hüzün bırakır.
az önce izlediğim ve saçmalığın daniskasını gördüğüm filmdir. kadın yoktan yere hintliyi suçluyu taciz etti beni diye tüm ingiliz bürokratlar karının arkasında ama hiçbir hintli o adamdan böyle bir şey beklemediğinden halk galeyana geliyor adalet istiyoz falan diyolar. adama sapık muamelesi yapılıyo günlerce mahkeme tarafından ama en sonunda karı şikayetimi geri alıyom diyo lan. böyle bi manyaklık var mı. izlemeyin amk.
2008-2009 eğitim öğretim yılında uludağ üniversitesi eğitim fakültesi ingilizce öğretmenliği bölümünde roman dersinde okutulan ve benim halen okumayıp 3 gün sonra vizede sorumlu olduğum kitap.
e. m. forster'ın ünlü koloni sonrası dönemi eleştirisini yapan yirminci yüzyılın en önemli romanlarından biridir. ana temaları arasında ırkçılık, emperyalizm, cinsiyet farklılığı ve kültürel arası farklılıklar mevcuttur. viktorya sonrası ingilteresini en iyi yansıtan eserlerin başında gelmektedir. ayrıca film versiyonu da bulunmaktadır.
