herkes çok mutlu. her ihtiyaçları fazlası ile askerler tarafından kapılarına getiriliyormuş.. 99 depreminde sıkıntı yaşamışlar da burada hiç bir sıkıntı yaşamamışlar vs..
ben osmaniye'de arkadaşlarımın yanına gittim. çadırda kalıyorlar. ısınmak için herhangi bir şey yok. çadırlara soba vermişler ama odun yok. zaten çadırın içinde soba yakılamıyor, çadırın dışında. 100 çadır varsa 90 çadırda suriyeliler var. aynı çadırda iki aile kalıyor. her yemek saatinde en az bir saat yemek sırasında bekliyorlar.. 5 gün önce çadırlardan birinde tüp patladı 3 çadır yandı. suriyeliler yardımlar azalınca başka çadır bölgesine geçiyorlar. çadırdan ayrılırken de oraya demirbaş olarak verilen yatak, tüp, yorgan yastık vs. hepsini alıp gidiyorlar.. elektrik ve ışık yok. çadırda mum yakıyorlar.. hiç kimse güzelleme yapmasın.
Ben annemi götürmeye diye geldim öldür allah ikna edemedim... ki aynı psikoloji kimi yaşlilarda var zaten.
Çadırkentte teyze kizının çadırında da kaldık nihayetinde baca deliği olmayan bir suudi cadırı denk geldi onu kurduk askerler sağolsun.
Çadır veya çadırkent güllük gülistanlık değil.
Sadece soğuktan donmayacağını, aç açık kalmayacağını biliyorsun.
Bu kadar... buna şükür gözün arkada kalmıyor...
Fazlası yalan.
Insanlar 4 gözle çadır ebatlarindaki konteynırların kurulup dağıtılmasını bekliyor o yüzden.