kubrick öyle bir adamdır ki, nasıl zaman ilerledikçe insanların dili kullanımı değişiyorsa, gelecekte de çok farklı kullanımlar olacağını öngörüp, film için yeni terimler yaratmıştır. insan zaman zaman karıştırır ama gulliver'im ağrıyor'un, başım ağrıyor demek olduğunu zamanla anlar.
--spoiler--
filmin ilk yarısında ana karaktere sinirlenirsiniz, özellikle evdeki kadına tecavüz sahnesi, penis heykeli ile öldürme sahnesi sert sahnelerdir. ondan sonra nedense acımaya başlarsınız. benim en üzüldüğüm kısım, ailesinin yanına dönememesi ve üzerine eski arkadaşlarını polis olarak görüp, sağlam dayak yemesi.
öyle ki, acısını tahmin edebileceğimiz, tekerli sandalyedeki adamın bile ana karakteri yakalamasını istemeyiz. bende öyle oldu en azından.
--spoiler--
ayrıca filmin ilk 10-15 dakikası hakikaten karmaşık ve sıkıcıdır biraz, ama önemlidir anlatım bütünlüğü açısından, zaten 15.dakikaya kadar izlemişseniz sonra kaptırırsınız.
efsanevi yönetmen stanley kubric in efsanevi filmlerinden sadece bir tanesi "otomatik portakal"..
..stanley kubrick in filmlerine baktığımızda genellikle insan temasının doğasıyla ilgilenir..yani seyirciyi sahte bilgisayar efektleriyle etkilemeye çalışmak yerine insan psikolojisini kullanır..ve bunu çok iyi başarırda..
..otomatik portakala gelince..
otomatik portakalda, hapishanelerin kuruluş amacı olan(ilk başlarda)insan ıslahı ele alınmıştır.
..burada(ıslah) suçu işleyen bireyi cezalandırmak yerine onu çeşitli tedavi yöntemleriyle(genelde psikolojik)onu suçlardan arındırma çabası güdülmüştür.
..fakat film de ıslah çalışmaları sonunda suçlardan arıldığına kanı getirilen alex karakteri hapisten çıktıktan sonra artık hiç bir şey yapamaz hale gelmiştir..artık kimseyi dövemez ve kimseye kızamaz bir hale gelmiştir....yani kendi benliğini kaybetmiştir..
..kubrick filmde burayı eleştirel bir bakış açısıyla işlemiş ve insan doğasını bozabilecek hertürlü olay ve mekanizmanın yanlış olduğunu dile getirmeye çalışmıştır..(alexin hapisten çıktıktan sonra haksızlığa uğrasığında bile karşılık veremez bir hale gelmesi..)
..ayrıca işlenen suçlarında karşılıksız kalmayacağını, alexin hapisten çıktıktan sonra dayak attığı yaşlı adam tarafından dayak yemesi ve gördüğü tedavi yüzünden buna karşılık veremeyişi, şeklinde işlenmiştir..
..film de kullanılan müzikler de takdire şayandır...kubrick in çekimlerin den bahsetmeye gerek yok zaten..
çok sayıda zeka unsuru barındıran sinema zevki yeni gelişmekte olanların tüm düşüncelerini değiştirebilecek tekrer tekrar izlenmesi gereken bir stanley kubrick filmi.
üzerinde oturup saatlerce konuşulacak derecede zenginlik barındıran muhteşem film.
filmi müthiş kılan 2 unsur var bence. bunlardan biri tartışılabilir ideolojilerle dolu olması. bir diğeri ise tabii ki harika oyunculuk. Malcolm McDowellın canlandırdığı alex karakteri için bile izlenebilecek bir film. tüm bunların yanında yüklü olduğu Psikanaliz malzemeleri ise yapımı kült filmler kategorisine sokmaya yetiyor da artıyor bile.
kesinlikle izlenmesi, mümkünse kalabalık bir grup tarafından üzerine tartışılması gereken bir eser.
ironi dolu bir filmdir. iki part olarak karşımıza çıkıyor diyebiliriz. baştaki kahramanlarımızın yaptıkları kötülükler üzerine gelip süt içmeleri ve giydikleri beyaz elbiseler bunun bir örneğidir. beyaz ve kötülük..
malcolm mcdowell in[alex] filmi çekerken ayakkabı sahnesi olsun, boğulma sahnesi olsun yaralanma tehlikesi atlattığı filmdir. kubrick yaptımı böyle yapıyor.
alex in ve brothers ların bastığı evin[yazarın evi] zili beethoven ın 5. senfonisini çalmaktadır. bu da kaderin kapıyı çalması anlamındadır. öyle geçer..
ana fikri "insan ancak iradesiyle insandır ve ancak tercihleriyle, eyleyen bir özne olabilir" olan, sevenin çok sevdiği, sevmeyenin nefret ettiği roman/film.
lex kelimesinin anlamı kanundur. a_lex kelimesi bundan dolayı seçilmiş ve ayrıca 3 anlamı vardır.
1 kanunu olan, bir tek kanunu olan anlamına gelir.
kanunsuz anlamına gelir. kanun yok..
sadece kendine ait kanunu olan anlamına gelir.
filmde geçen gulliver kelimesi kafa anlamındadır. droog kelimesi arkadaş, viddy kelimesi bakmak, in-out,in-out kelimesi cinsel birleşme, devotchka kelimesi bayan anlamında kullanılmıştır.
şimdi ben bu filmi sevmedim desem... bir ton eksi alcam. tabi müşterek düşünmek lazım.
--dil mod /on/--
hastası oldum filmin, aslan kubrick kaplan kubrick. hele adamların süt içişleri yok mu, ovv beni benden aldın kubrick.
ölmeden önce izlenmesi gereken sinema tarihinin köşe talarından birisi olan başyapıt,
başrol oyuncusu malcolm mcdowell o yıllarda çok yakışıklı ve çekicidir ayrıca, yaşlandıkça tüm çekiciliğide kaybolmuştur.