a clockwork orange

entry383 galeri103
    272.
  1. Modernitenin etik altyapısını sorgular.
    0 ...
  2. 273.
  3. Begeni olgusu kisiden kisiye degisebilir ve bunu kimse yargilayamaz fakat elestiri ve bok atmak arasinda bariz bir fark vardir.

    Bu filmi kubrick degil de baska bir yönetmen çekseydi büyük ihtimalle o yönetmenin masterpiece i olurdu. Zira sen bu filmi herhangi bir michael bay filmini izler gibi izlersen, filmdeki detaylari yakalamazsan, izledikten sonra filme kafa yormazsan zaten bosuna izlemissin, vaktine yazik. Çünkü çerezlik filmlerden degildir a clockwork orange, bir kere izleyip unutacaksan eli yüzü düzgün bir elestiri yapamazsin bu film hakkinda.
    0 ...
  4. 274.
  5. aşırı kaliteli olmasına rağmen bir daha kesinlikle izlenmeyecek çok az filmden biridir.

    rahatsız edicidir.
    2 ...
  6. 275.
  7. "Otomatik Portakal’ın filminin mi yoksa kitabının mı daha ünlü olduğuna karar vermek zor. Kubrick’in ellerinde bir şahesere dönüşen Otomatik Portakal, hem kitap hem de film olarak en etkileyici distopik eserlerden biridir. Burgess, uyuşturucudan, şiddetten ve çirkin terapi seanslarından harika bir hikâye çıkarmayı başarmıştır. Roman, kötülüğün sıradanlığına odaklanır ve sosyal bir varlık olan insanın daha ilk dakikada karşı çıkması gerekenlere nasıl da sessiz kaldığını gözler önüne serer."
    0 ...
  8. 276.
  9. cinsellik ve şiddeti bir oyunmuş gibi, danslar ve müzikler eşliğinde tiyatral bir havayla önümüze koyan stanley kardomun ikinci bölümde rolleri değiştirerek ağzımıza sıçtığı, fütürist bir dünyada geçen çarpıcı hikaye.
    2 ...
  10. 277.
  11. Toplumun kabullendiği davranış türlerine boyun eğmek zorundasın.Sadece iyilik yapmakla görevli küçük bir makinesin”
    1 ...
  12. 278.
  13. izlememin üzerinden zaman geçmesine rağmen şimdi de olduğu gibi ara ara kafama dank eden nadir filmlerden. stanley kubrick hayranlığımın da başlama noktasıdır ayrıca.

    filmde o kadar güzel mesajlar vardı ki. hani alex'i tedavi etmek maksatlı vahşet dolu görüntüler izletmeleri, bu görüntülerden birinin de yahudi katliamına ait görüntüler olması. alex'in izlemeye dayanamaması, acı çekmesi. kafama yer etmiş belli sahnelerden biriydi bu. hem düşündürücü hem de anlamlıydı gerçekten.

    ve evet kubrick yine haklı. hepimiz otomatik portakalız.
    2 ...
  14. 279.
  15. içinizde kötülük varsa süt bile duyularınızı harekete geçirebilir. alkol alıp kimseye zararı dokunmayan bir adamı dövmek için bile bahane bulabilirsiniz.
    1 ...
  16. 280.
  17. dünyada şimdiye kadar yapılmış en iyi yüz film listelerinin hemen hemen hepsinde olan film.

    gişe filmi izleyicisine hitap etmeyen film. denedim izletmeyi yıllarca dalga geçtiler bize izlettiğin filme bak diye.
    1 ...
  18. 281.
  19. Mükemmel bir Kubrick filmi... insani duyguların vahşi dışa vurumu.
    2 ...
  20. 282.
  21. sığ beyinlilerin seks filmi bu deyip izleyemediği film.
    1 ...
  22. 283.
  23. (bkz: overrated)

    şunu başka yorumlardan etkilenmeden izleyen herkes bu kadar sikik bir filmin fazla abartıldığını görebilir..
    4 ...
  24. 284.
  25. en sevdiğim filmlerden biri, öyle severim ki ilk filmini sonra da kitabını okudum.
    1 ...
  26. 285.
  27. bu filmi otomatik portakal diye türkçeye çeviren zihniyeti sikmek istediğim filmdir. çok mu aradın amk bu ismi?
    1 ...
  28. 285.
  29. 286.
  30. insanın içindeki hayvanlığa varır derecedeki şiddet olgusunu işleyen 1971 yapımı stanley kubrick filmidir. kahramanımız alex her ne kadar insanlıktan çıkmışçasına suçlar işlese de sırf onu ehlileştirmek için bile olsa kendisine uygulabilecek yöntemlerin aslında bir hayvana değil de sonuçta yaptığı şeylere rağmen bir insana yapıldığını ve bunun yanlışlığını anlatan bir filmdir.

    filmde alex'e şiddet eğiliminden dolayı psikolojik bir tedavi uygulanıyor, ama bu tedavinin sonucunda alex tedavinin sonucu olarak şiddetin söz konusu olduğu her durumda fenalaşıp yere yığılıyor, kusacak gibi oluyor. her ne kadar kendisini savunmak istese bile birine eli kalktığı an aynı şey gerçekleşiyor. belki şiddet olgusundan tamamen sıyrılıyor kimseye zarar veremeyecek durumda ama kendini savunamayacak kadar da aciz bir insan çıkıyor karşımıza. bu adamı bu hale getirmek ne kadar doğru? bugün böyle bir yöntem bire bir uygulansa direk insan hakları mahkemesine kadar gider iş, çünkü kimse, suçlu bile olsa bir insanın psikolojisini kasıtlı olarak bozma hakkını kendinde bulamaz. zihin kontrolü gibi bir şey çünkü.

    ne tamamıyla alex'i savunubaliyorsunuz, ne de diğer insanları korumak adına bir adamı tren enkazı haline getiren devleti. tek bir açıdan bakamıyorsunuz olaya, siyah ya da beyaz değil her şey. iki tarafa da tamamiyle doğru ya da yanlış diyemiyorsunuz, insanı düşünmeye sevk ediyor.

    filmde şiddet biraz abartılı olduğu ve mesajını bağıra bağıra, gerizekalıya anlatır gibi vermediği için beğenilmemiş galiba üstteki entrylerden anlaşıldığı kadarıyla.

    bu tarz kültleşmiş filmlere "ikinci dakkada kapadım aga bu ne biçim film" gibisinden yorum yapanlar, çoğu iyi filme şişirilmiş balon diye yorum yapanlar da recep ivedik 4 çıkıyormuş onu izleyebilirler.

    sanat filmi izleyip, ilginç yorumlar yapan entellere marjinal diyenler, bunların yanında halt etmişler amk. ikinci dakkada filmi kapayıp nasıl bir şekil yapıyorsa artık, bir de üstüne üstlük yorum yapıyorlar. ulan filmi izlememişsin bile. zaten bu tipler yüzünden adamlar 1971'de a clockwork orange'ı çekmişken bizde bu dönemde bile hala adam gibi film yok belki de.
    3 ...
  31. 287.
  32. cok begendigim halde bir daha asla izlemeyecegim 2.filmdir. kubrick in zekasina bi kez daha hayran kaldim ama bu kadari kafi. ayrica basroldeki oyuncuyu facebook kapak fotografi yapmayana entellik belgesi vermiyorlarmis diye duydum.
    2 ...
  33. 288.
  34. Filmin ilk 5 dakikasını izleyip o beş dakikadan "kadını yatırmışlar şeyapıyolar ehiehi" yorumunu yapan sığ adamlar mümkünse kubrick izlemesin zaten zira bu gibi adamlar tarkovski'den de "bi kadın bi adam film boyu bakıştılar ehiehi" yorumu yapacak kadar anlar. Hayır sinemadan anlamıyorsan, sinemayı bir sanat olarak değil de çerezlik eğlence olarak görüyorsan bu adamı eleştirmeye hakkın da yoktur. Kaç yönetmen kubrick'in kullandığı kamera açılarını kullanmış o dönemde? Ya da kaç adam suçu ve suçluyu bu kadar iyi irdelemiş? Mesela polanski'nin filmlerinde suçludan nefret ederiz, genelde ensest ya da tecavüzcüdür suçlular da ama kubrick'in filmlerinde adam seni öyle bir çekiyor ki kahramanın içine sen bir anda suçu içselleştirip, onun gözü ile bakıyorsun yaşananlara. Yönlendirmiyor seni film, doğrunun tek olduğuna inandırma gayretinde değil kubrick. Çünkü ne doğru ne yanlış vardır, açılar vardır. Aynı filmdeki kamera açıları gibi hayatta da bakış açılarımız vardır.
    2 ...
  35. 289.
  36. ne kadar mal insanlarla uğraştığımızı gösteren film.
    pek sevgili sinemaseverler, iki dakikasını açmış izlemiş, onda da "abooovv garılar soyuniir, sülo goş yetiş gapa şunu" diyerek filmi kapamış bir de filmi kötülüyor sinema eleştirmeni gibi.

    orda anlatılan karakterin hayatı bu zaten. saldırgan, sapık bir genç adam üzerinden yürüyor konu. böyle bir karakterin olduğu filmde lay lay lom hayat ne güzel temalı olaylar mı gerçekleşecek sanıyorsunuz. bu filmde şiddet, tecavüz sahnesi vb. olmayacak da hangi filmde olacak? yaşın küçükse izleme amk.
    1 ...
  37. 290.
  38. freud'un insan ruhu üzerine üç aşaması -id,ego,süper ego- etrafında gelişen bir stanley kubrick filmidir. filmin konusundan çok oyunculuklar -bilhassa malcolm mcdowell'in- kusursuzdu.filmdeki şiddet sahneleri esnasında çalan klasik müzik rahatsız ediciydi ki filme güzellik katan en önemli unsur da buydu sanırım.

    malcolm mcdowell'in -nam ı diğer alex- filmin başındaki bakışları gerçekten rahatsız ediciydi.

    bir '' the shining '' değildi ancak zaman kaybı da değildir.izleyin değerli sinema severler.

    i'm singin' in the raaaaaaaaaaiiiiiiin ! *
    1 ...
  39. 291.
  40. ''hepimiz tanrının otomatik portakallarıyız.''
    1 ...
  41. 292.
  42. stanley kubrick in nasıl bir manyak olduğunu anlamamızı sağlayan en manyak filmidir belki de. izleyiniz efendim.
    2 ...
  43. 293.
  44. Hayatımın ingilizceyi az bildiğim bir döneminde dvd seçeneklerinde alt yazı olmadığı için ingilizce izlediğim ama yinede çok şey anladığım film. iyi hatırlattın sözlük bir daha izleyeyim yarın.
    1 ...
  45. 294.
  46. filmi zaten kubrick'e ait olduğundan pek konuşmaya gerek yok sanırım. en sevdiğim filmler arasındadır fakat kitabı daha çok dikkatimi çekiyor benim kubrick'in bile zar zor anlattığı öyle çok betimleme varki kitapta insan okuyunca hangisi daha iyi diye düşünmüyor değil. yani diyeceğim o ki kubrick'in yarattığı alex ve kitaptaki alex tam uyumlu fakat bazı şeyler filmde anlatılamayacağından kitap anti kahramanın iç dünyasında daha başarılı ve daha derin bir eleştirisi var. kubrick'in filmiyse konuşulamaz bile bence içinde daha farklı tarzda bir eleştiri bulundurabilip dünyayı tam bunun üzerine oturtmuş. sonuçta bu otomatik portakal.
    0 ...
  47. 295.
  48. Izlemeyi planladığım ancak bir türlü izleyemediğim film. Merak ediyorum yarın izleyeceğim. (bkz: umarım)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük