elma,ayva ve portakal kabuğu bulunmayan türünün mükemmel olduğu ancak üstüne yapılan garip süsler yüzünden dışarıda yemekten tiksindiren güzeller güzeli tatlı.
anneciğimin ben yiyemedim diye tatile geldiğimde tekrar yaptığı tatlı türü. bu ne özlenen bi tatlıdır arkadaş. üzerinde nar parçacıkları ile daha bi hoş olur.
aslına uygun olarak yani evde ne varsa onları kullanarak az önce tarafımdan yapımı tamamlanmış tatlı. içinde buğday, nohut, kuru incir, fındık, kök tarçın, limon, elma, kuru üzüm, bir şey fıstığı, pekmez ve şeker vardır. on numara olamadı çünkü malzemelerin hepsini tencereye atıp vurdum alttan ateşi. buğday diri kalmış. olsun ben zaten her şeyin dirisini severim. yalnız o muhteşem tat buğdayın diriliğini unutturdu. bence pekmez, limon-portakal mutlaka konmalı, harika oluyor. gidip almadım ama nar ve onun sevgili kayısı da olsa süper olurdu.
bunu da buraya yazayım dedim, tüm yemek yapan erkekler ekşide toplanmışken uludağlılar bizim de yarım yamalak da olsa tatlı yapan bir yazarımız var desinler;)
not: yakınlarda olanlar gelsin, dört kase aşure kaldı.
paket olanlarından olabildiğince sakınılmalı, bizzat evde anne veya büyükler eşliğinde yapılanından yenmelidir. hatta tabak tabak. gerçi ne zamandan beri yemiyorum yav. birde bunun belli zamanı vardı dimi! *
kase kase yenilesidir. bol nohutlu, üzerine susam ve fındık kırığı serpilmiş bir kase aşure beni baştan çıkarabilir. bu sezonun siftahını yaptım. daha yok mu komşulaar?
Burdan ust kattaki ibne teyzeye sesleniyorum; bir daha senin o kokmus posetlerini nah tasirim. Asurenin icinde bogul emi. Oglun sehir disina okumaya gitsin de kimse ona asure gondermesin insallahhh.
bu toplumun, şu coğrafyanın güzelliklerinden biri.
arkadaş şu kültüre yabancı olsam ve bana çerezden, baklagilden vs. bir çok şeyden mürekkep tatlı bir çorba yapılıyor, hem sıcak hem soğuk içilip, yenilebiliyor desen, hadi oradan derim.