en sevdiğim tatlı. ne çok sulu ne çok pelte gibi olacak ve içinde mutlaka kuru üzüm ve nar olacak. annemin getirdiklerini bitirdiğim gibi konu komşu kapıyı çaldığında sevindirik oluyorum.
uhrevi dünyanın sonsuz efrarlı gufranı içinden gelen maneviyat temalı konuşmalarda aşure, içindeki çeşitlilik ile öne çıkarılır ve farklı tatların bir araya geldiğinde nasıl da muhteşem bir bütün oluşturduğundan dem vururlar.
bende aşureye bayılırım kase kase yerim eyvallah da malzemelerin hiçbiri birbiriyle uyumsuz ve ayrı uçtan değiller ki. o yüzden yukarıdaki benzetmeyi çok anlamlı bulmuyorum. ne zaman ki aşureye pastırma koyup üzerine de köri sosu eklerseniz sonrada afiyetle yerseniz o zaman gelin tartışalım hak vereyim size.
Hayatım boyunca yemedim ve yiyebileceğimi sanmıyorum. Midem bulanıyor görünce. Bize gelenler narlı, fındıkli, üzümlü, incirli vs...
Fasulyeli ve nohutlularını görünce iyice midem bulanıyor.
işin dini boyutunu bir kenara bırakırsak; tuhaf derecede bereketli ve meşakkatli bir iş aşure yapmak. ayrı ayrı kaynat, soğut şu bu... esasında bir çorbadır kendileri ama tatlı niyetine yiyoruz şimdilerde.
nefret edilen bir yiyecek olabiliyor nedense. bence şekeri iyi ayarlanırsa mis gibi oluyor.
edit: emek verilerek yapılan bir şeye kusmuk demek te ne bileyim biraz şeylik gibi...
bence size getirilmedi diye kıskandınız.