aşk ve yıkım

    1.
  1. bilemezsin. nereye götüreceğini bilemezsin. bazen en ferah yüksekliklere, en tatlı kokulara sürükler aşk seni. bazen de öyle yere indirir ki koskoca bir karanlığın içinde bir oraya bir buraya savrulur durursun. söylenenler ve söylenmeyenler nice uykunun katilidir. sabahların anlamı kalmaz çünkü bembeyaz teni bir yabancı okşamaktadır. düşünürsün, kahrolursun.
    aşk ve yıkım bir çizginin üzerinde ilerleyen iki ağır trendir. birbirinden asla ayrılmaz. yine de yolcuları hep güneşe bakar, güzel bir renk arar gökkuşağında.
    10 ...
  2. 5.
  3. sebep nihayet.

    beşer bu, gizli dünyaların meraklısı
    koklar bayılır
    yaşar yıkılır.

    kalbinde bir sızı duyarsın
    aşıksın
    yaralı ceren.

    kekiklerin tiryakisi
    dorukların gezgini,
    yaralı ceren.

    her gecenin bir sabahı
    davettir
    kaçamazsın.

    aşk yar,
    yar dan aşağı atar
    yaralısın.

    'gel gör beni
    aşk neyledi.'
    tarümar, tarmar.

    ne demiş fikret; 'elin elimde,saçın tarmar sinemde'
    şahap cenap; 'sen tarümar saçlarını elinle okşasan,
    ben, yüzüm dizinde sükunetle ağlasam.'

    aşk bu yarab
    neyleyeyim,
    hem ağlarım hem giderim.
    1 ...
  4. 2.
  5. kimi zaman eş anlamlı, kimi zaman zıt anlamlı olabilecek büyülülükte iki yakıcı kelime.
    0 ...
  6. 3.
  7. Doğum ve ölüm gibi bir ikilemdir. Başlayan herşeyin bitmesi durumudur..
    0 ...
  8. 4.
  9. suskunluğu bir o kadar da iç kavganın yaşandığı dönemdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük