kuvaşamamakmıydı? yoksa gururmuydu? mutlu olsun diye ölece arkasından bakakalmakmıydı? acımıydı? kalabalık içindeki yalnızlıkmıydı? her anı iki kişilik yaşamakmıydı? iki damla gözyaşımıydı? yoksa kocaman bir gülücükmüydü aklına düştüğünde yaşananlar? varmıydı peki? var sanmakmıydı? neydi lan harbi aşk? bizimkisi aşk mıydı peki ?
aşk süslü cümlelerin altında yatan iğrenç fikirler değil, masum iki gözün altında yatan kedi yavrusuydu. gönülleri ısıtan bir gülümseme, ya da sevgiliden beklenen bir gülümsemenin hayaliydi. içinde beklettiğin küçük bir umuttu o yüzden. küçük umutların beslediği büyük bir sevda idi o. kavuşmak mı? belkide hayal. hayal mi? tek ekmeği. ölümüne sevmek ise tek gerçeğidir aşkın.
Merhaba bile diyemezken senin, senin benim olmanı hayal etmek miydi aşk?
Hiçbir yolun sana çıkmayacağını bilerek yürümek miydi?
O gözlerinin derinliklerinde kaybolmak isteyip de o gözlerde yabancı birini görmekten korkmak mıydı?
Nereden eseceği belli olmayan bir rüzgar mıydı aşk?
Aşk sonsuz bir huzur yoksa tarifsiz bir acı mı?
Aşk onu gördüğünde tıpkı küçük bir çocuğun parka çıkması kadar heyecanlı- mutlu, elinden şekerini aldıkları zamandaki hüzün müydü?
Aşk bir tek seni düşünmek, bir tek senin olmanı istemek miydi?
Bir gün aynı evin kapısını açmanın hayalini kurmak mıydı?
Aşk seni o her gördüğümde kalbime giren o anlamsız sancı mıydı?
Gözlerinde huzuru bulmak mıydı yoksa o tarifsiz kokunun burnumdan hiç gitmemesi miydi?
Aşk bir gün omzumda uyurken doyasıya seni izlemek doyasıya o saçlarını okşamak mıydı?
Geceleri üstünü açtığında üstünü örtmeyi hayal etmek, hastalandığında da sabahlara kadar nöbet tutmayı istemek, hayal etmek miydi aşk?
Her gece seninle uyumak, her sabah seninle uyanmak mıydı?
Amaçsız bana geleceğin günleri beklemek, yollarını gözlemek miydi?
Kendi mutluluğumdan çok senin mutluluğunu istemek miydi aşk?
Ettiğim, ettiğim her duanın senin adınla başlaması mıydı aşk?
Sahi aşk neydi?
Bir körün, bir sağıra çok güzelsin demesi miydi aşk?