tam emin olamamakla birlikte ayrıldıktan sonra en az kesin iki sene geçmiş olmalı ki aşk acısı diye bir şeyin net olarak azaldığını (ya da geçtiğini ) fark etmeli insan o sürede .
abi bu nedir yahu? "tam kesin net süre" nedir? bence kesin, net bir süresi yoktur, insanlara göre bu sürenin uzunluğu değişim gösterebiliyor. ( bkz: kimilerine göre lazım değil aşk )
şimdi bazı insanlar siklemez, daha erken kurtulur aşk acısından. bazıları çok takar kafaya, çok uzun sürer. bu insan modellerine göre uzayıp gider. ama aşk acısından nasıl kurtulurum diyorsan onları da aşağıdaki şekilde sıralayım;
- yeni bir aşk, sevgili bulmaya çalış. yazar demiş ki: "bir bağımlılıktan kurtulmanın yolu, başka bir şeye bağımlı olmaktır"
- hatıralar varsa hepsini sil, hayatnın her köşesinden çıkarmaya çalış. nitekim her saniye onu hatırlayıp üzülmezsin, bu da sana yeni şeyler düşünmekte yardımcı olacaktır. hiç anılara kıyamam falan demeyin amk. o kıydı bile. şayet dönerse o anılar, hatıralar tekrar yaratılır, hiç merak etmeyin siz. ( bkz: siken sevilir, seven sikilir )
- sürekli uğraşacağınız bir şeyiniz olsun, boş olmayın. bu aşk acısı falan hep işsizlikten, eğer kafanız başka şeylerle meşgul oluyor olsa, inanın bana aşk meşk umrunuzda bile olmayacaktır.
not: yukarıdaki metodlar yazar tarafından denenmiştir ve işe yaradığı tespit edilmiştir.
3+1 yıl. kesin olarak. denendi görüldü. opsiyonlu 1 yıl artık gözünüzde mükemmel görünen şeyin hatalarını, yanlışlarını görmenize ve soğuma evresine girmenize sebep oluyor.
eğer platonikse 1-2 hafta gibi bir süredir. gerçi bu biraz da karşındakine ne kadar aşık olduğuna ve senin ne kadar dirayetli olduğuna da bağlı. bir de şöyle bir şey var bazen aşık olup olmadığını da tam olarak anlayamıyorsun. mesela bu aşk işlerinde falan pek tecrüben yoksa birini sadece fiziksel yönden çekici bulup aşık olduğunu sanabiliyorsun. aradan biraz zaman geçince "bu saftoriğin neresine kapılmışım ben?" deyip şaşırıyorsun. o kişiye aşık olmadığın kafana dank edebiliyor.
kardeş öyle bir süre yoktur ama üzülme 2 seçeneği var
1)ya onu unutturacak kadar büyük bir acı yaşayacaksın (Allah göstermesin)
2)ya da öyle mutlu olacaksın ki o aşk acısı aklına bile gelmeyecek(inşallah bu başına gelir).
Ask ise anlatayım
Öncelikle ortalama sekiz dokuz ayda toparlanilir ve bu hata bi kere yapılır hayatta. Önce senden sonra birisiyle görürsün bi kaç ay boyle surunursun ardından bi bakarsın yalniz kalmis dallama yazar sana o ilk konuşmadan itibaren hızla soğur Unutursun unuttugun yasadiklarin değil kalbindir sevgiyi unutursun kiskanmayi sahiplenmeyi unutursun biraz daha geçer o sürekli seni acıtan anıları unutursun biraz daha zaman sonra nelerden hoşlandığını nasıl giyindigini Unutursun sesini unutursun ve yasadiklarin üçüncü tekil şahıstan dinlenmiş gibi anlamsız gelir sonra zamanı hatirlarsin ve toparlanmanin tam zamanıdır simdi. Üzülmeyin dicem ama etkisi yok biliyorum ve biliyorum ki hicbir aci sonsuz değil ama sureci kısa tutmaya çalışın bu kendinize olan sayginizla orantılı olacaktır .
kişiye göre değişir. aslında oturup mantıklıca düşündükten sonra, kendinin yaşadığın ilişki için çabanı göz önüne getirdiğinde ve karşı tarafın hiçbir şey yapmamasını gitgide gördükçe ister istemez soğuyup iğreniyorsun. hele bir de karşına güzel cici bici bi kız çıktım mı ve sen ona abayı yaktınmı tamamdır.
her şeyden ötesi, "zaman unutturmaz uyuşturur" sözüyle başlayarak, bilgilendirme seansına hızlı geçiş yapıyoruz.
* kişiden kişiye değişir.
* karşına öyle biri çıkar ve etkilenirsin ki, 1 haftada bile geçmesi muhtemeldir.
* kendini meşgul etmen ile doğru orantılıdır.
* bak bu konuda en önemli ince nüans müzik. sen gidipte 7/24 one last goodbye ile kulaklarını zehirlersen, sittin sene kıçını doğrultamazsın.
* hayatını düzeni oturtturup, başarı kazanma yeteneğini elde edersen, hatırlamazsın bile.
bu örnekler çoğaltılır fakat ana fikri anladınız. kendini meşgul et, eve kapanma ve yaptığın işe konsantre ol. bu süreçte sizi en fazla rahatsız edecek olan durum saçma salak kabuslardır. maalesef bu konuda herhangi bir bilgim olmamasıyla birlikte çözümünün olduğunu da sanmıyorum.
bu acının geçmesi için çabalamanın bırakıldığı zamandır. Aslında geçmez sadece rafa kaldırılır. Anıların rüzgarı estiğinde tozlarda böyle hareketlenir sanki ama eskisi kadar olmaz.