sabah gözlerinizi şişlikten açamayıncaya kadar ağlayın, yapacak çok da bir şey yok çünkü bu durumda. Kendinizi acının şefkatli(!) kollarına bırakın, zamanla geçecek.
çok şanslısınız.
aşık olmayı herkes beceremez. öyle güzel bir his ki sabah kalkınca yeniden doğmuş oluyorsunuz her sabah. yediğiniz yemeğin dinlediğiniz şarkının gördüğünüz yıldızların bir anlamı oluyor aşık olunca.
size hayatı bu kadar yaşanılır kılan duyguların birden elinizden alınması sonrası yaşayacağınız travma büyük oluyor.
hayata sevinçler olduğu kadar hüzünlerde dahildir. acıyıda dibine kadar yaşayın. olgunlaştırır.
vurabildiğiniz kadar dibe vurun (arabesk müzik, aynı temalı yerli filimler, meyhanede son kadehi içtikten sonra ağlamak, her adımda onu hatırlamak, hüzün üstüne hüzün... bir zaman gelecek kendi kendinize "ben napıyorum yahu?" diye soracaksınız...
Ilk 1 ayi aglayarak stalklayarak vs vs gecirin ilk 1 ay siksen bi sey dusunemezsin onun disinda. 2. Ay yapabiliyosan gozun gormesin diye heryerden sil karsilasmaya da calisma. Ama ara ara gir yine stalkla. Ben genelde bu 60 gun icerisinde acimi kendi kendime yasar baska kollara atilmam. Vardir ya oyleleri hemen ayrilik arkasinda bakar rehbere en cepte kisiye yazar oyalanir. Sacma.. neyse geldik 3. Aya. 90 gundur haber alinamiyorsa sevilen kisiden bence sevginin artmasi mumkun degil. Azalsin da demiyorum ama ilk ay kadar uzgun olamazsiniz. Icinizden vay be demek bitti ha..” kabullenmelerk gecmeye baslar yavas yavas. Simdi 4. Aya girdik bu aylarda en onemli olan hatta 3 de dahil. Sevilen kisinin mesaj atip atmamasidir. Orospu cocugu cunku atabilir. Tam unutursun o mesaj atar. Emin olun 4 ay sonra gelen mesajdan hayir gelmez. Atacaksa 1 yil sonra atsin siktiri hic dusunmeden cekersiniz ama ilk 4 ay siktiri basmak zordur buyuk ihtimalle konusma hevesiniz hala icinizdedir. Ben bu aylari gecirirken gercekten bir bunalim icinde, herhangi bir iliskiye kapali, sosyal cevre minumum duzeyde sosyallesme, yemek ve kilo alma seanslari, bilumum netflix dizileri ile geciririm.
Neyse gecti mi 4 ay. Kalp biraz sogumus olur. 5. Ayda gozunuz biraz acilir basinizi kaldirip etrafa bakarsiniz. Buyuk ihtimalle birini sevmeye meyilli olursunuz. O birini duzgun secin. Huzunlu aylar sonrasi baglanilan yeni kisi cok onemlidir cunku hatali birsuru hareket yaparsiniz. Bunlari tolere eden halden anlayan biri gerek.
Ne anlattim acaba yukarda hicbi fikrim yok. Ben 2. Ayin icindeyim. Surec ayni anlattigim gibi devam ediyor. Kisin ask acisi cekmek daha zor cunku okul sinavlar vs vs. burdan bana ask acisi cektiren beni bu halde birakip gitmis giden gitmekte olan herkesin amina koyayim.
Kendinizi boşuna yıpratmayın en fazla iki sene sonra "ben bunun yüzünden mi acı çektim lan?" Şeklinde bir soruyla acı çekmiş olduğunuz için acı çekmeye başlayacaksınız. En bitmez denilip de biten, en ciddi ilişkiler için bile böyle olacak bu. Çünkü kalp sizin ve hala atıyor. O gitti diye durmadı ki bir daha sevemem diyesiniz. Kalp yerinde, siz hayattasınız ve önünüzde milyonlarca olasılık var. Tamam belki ilk aşkınız farklı kalacak hep ama hepsinin yaşattığı heyecan aynı olacak. O yüzden koyun götüne rahvan gitsin. Biz çektik de ne oldu? Şimdi yeniden de sevebiliriz şarkıları çınlıyor evin duvarlarında.
daha önce de söylediğim gibi küçük parmağınızı vurmanızla çektiğiniz acı ile aşk acısı beyinde aynı noktayı etkilemekte olduğu için aşk acısı çekenler küçük ayak parmaklarını sehpaya sağlam bir şekilde vururlarsa artık aşk acısı biter nur topu gibi parmak acısı çekmeye başlarlar. böylece acıyı iktisadi anlamıyla ikame etmiş olurlar.
ergen tripleridir. bende yaşadım mı? evet yaşadım. ama zaman geçtikçe çok daha iyi anlıyorsun, kendinden başka kimseye gereğinden fazla değer vermemeyi. evet ilk başlarda belki bağlılıktan dolayı zor gelebilir ama inanın sonrasında yaşayacağınız pişmanlıktan daha az yakacaktır canınızı. her aşk, her evlilik, her sevgi aynı değil ya demeyin boşuna, hepsi aynı bok emin olun.
birinin acısıyla başkasıyla konuşmak gibi bir ucuzluk yapmayın. üzülün, üzüntünüzü de kabullenip güzelce yaşayın. sonra zaten zaman sizi o acıdan söküp alacak ya seve seve ya da söve söve.
Çivi çiviyi söker mantığıyla hayatınıza başkasını almayın. Acınızı çekin, yaşayın, ertelendiği takdirde ileride daha kötü duygu patlaması yaşanabiliyor. Sosyal medyadan ne yapıyor diye ilgilenmeyi bırakın, aklınıza onu getirecek müzikler dinlemeyin, dışarı çıkın, kendinize vakit ayırın. Hayatın sadece ondan ibaret olmadığını anlayacaksınız. En önemli şey zamana bırakmaktır. Zamanla unutulmuyor tabi ki ama alışılıyor. Ona ulaşmaya çalışıp tekrar dönmesi için ikna etmeye çalışmayın üzülen siz olursunuz. Bir zaman sonra alışacaksınız elbette o zaman da kalbinizi başka birine açabilirsiniz.
Benim bilmediğim tavsiyelerdir. Zira kendi derdime bile çarem yok, ki gerçek aşkın acısı geçmiyor. Geçmiş gibi görünüyor ama hala taze. Çocuğunu kaybetmiş anne gibi düşünün; yarası hala kanarken yaşamaya çalışıyor, ne kadar güzel bir hayatı olursa olsun içindeki o acı hiç dinmeyecek.
