muhtemelen vurulan kişi tarafından minnetle karşılanacak olan eylemdir. hatta tam kalbinden vurmak daha iyi olur sanıyorum, aşk acısı çeken kişinin içinde sürekli batan, acıtan, yakan birşey olur tam kalbinin oralarda bir yerde içine oturmuş yumruk gibi, belki diyorum kurşunu sıktığın an bir rahatlama, gevşeme, özgürlük hissi kaplar içini ve dile gelir son bir kez ölmeden önce; teşekkürler diye.
aşk acısı çeken uuser'ın başlıkla karşılaşması halinde serefsizim aklıma gelmişti diyerek intihar etmesi olası ancak istenmeyen durumlar arasındadır. *
zevkle yaptıgım, kan basıncımı tavana çıkaran bir hadisenin eylemi. aşk acısıyla kıvranan, zürekli tacizler halinde peşimde koşan kişiyi ağlatırcasına dövmek, kimi zaman şimdi meşgulum daha sonra görüşelim alengirleriyle uzak tutmak en büyük zevkim. çünkü biliyorum ki franky öyle davrandıkça hatunun bana olna kara sevdası katlanmakta ve daha vahşileşip yatakta hakimiyeti ele geçirmek için daha da savaşçı olacak. fena mı yahu? franky onda bir iz bırakmış ve bundan sonraki cinsel hayatında daha tecrübeli olacak.
--spoiler--
Geceydi...Bütün insanların çırılçıplak olduğu bir zamandı.
Onları düşünüyordum; gümüş tepsilerdeki kristal kadehlerden zamanı yudumlayan insanları düşünüyordum. irili ufaklı aynaların karşısında enseleri bembeyaz kadınlar boyanıyordu. Uzun uzun parmakları vardı kadınların.. Öpülmeye alışmış olgun dudakları vardı. Kocaman kocamandı kalçaları. O kadınları düşünüyordum.
Bir kurt bir geyiği kovalıyordu yüreğimde. Geyik soluk soluğaydı, yorgundu, bitkindi. Karların üzerinde akıp giden bir yıldız gibiydi. Koşuyordu. Koşmak kurtuluş değildi belki, ama bir ümitti. Koşmalıydı.
Oysa birer namlu ağzıydı kurdun gözleri. Avına güvenle, şehvetle yaklaşıyordu. Yeni bilenmiş, sedef saplı bıçaklara benziyordu dişleri, bütün dileği et ve kandı. istese geyiğe hemen yetişebilirdi, ama uzasın istiyordu bu şehvetli koşu, bu bütün damarlarına yayılan sarhoşluk bitmesin istiyordu.
Ben seni düşünüyordum. Çünkü geceydi. Sevişme zamanıydı insanların. Yalnızdım. Beni kuşatan duvarlar birer beyaz çarşaftı bu saatte. Kapılar tüylü, yumuşak battaniyelere benziyordu.
Ben seni düşünüyordum. Kim bilir ne güzeldin soyunduğun zaman? Nasıl kadındın?
Nasıl öpüşürdün kim bilir? Nasıl kadın kadın kokardı her yerin? Tutup avuçlarıma
sığdırıyorum seni, gözlerime, dudaklarıma sığdırıyorum.
Sensiz kahrolmak vardı. Seninle yaşamak vardı dolu dizgin. Seninle her gece birbirimizi yenilemek vardı odalarda. Odalara sığmamak vardı. Bir sel gibi taşmak vardı gecelerden. Elimi uzatsam tutabilirdim seni. Öyle yakındın. Zamana kokun sinmişti. Belki de uzaktan günlerce koşsam yetişemezdim sana. Zamana kokun sinmişti. Tuttum resmini indirdim duvardan. Duvar ağlamaya başladı.....
--spoiler--
taştan olan ne varsa parçalandı içimde.. etten olan ne varsa kendi köpekliğim yedi hepsini.. ruhtan ibaret ne varsa çektim vurdum şimdi ben de onları. içimde öldürürken seni; istedim biryerlerde tekrar dirilmeni..