yeni bölümlerini izlemediğim ama her sabah tekrarlarını büyük bir zevkle izlediğim dizi. kanımca oyuncu kadrosunun siktiri boktan senaryosuna rağmen olağanüstü performansları seyredilmeye değer. kitabı okumadığım için bir şey diyemiyorum ama görsellikte iş her zaman bozuluyor.
dizideki ismi '' firdes ''olan inanılmaz şahsiyet(e) : türkiye cumhuriyetini temsil hakkı verilmesi durumunda , türkiye ' nin bir süper güç olacağını düşündüğüm , ülkede birçok insanını ölümü ile sonuçlanacak bir duruma yol açaması ile beraber türkiye yi dünyada başat konuma getireceğine inandığım , hayali fakat herkesin tanıdığı birine benzettiği fitne karakterdir .
arkadaş ortamında geyik almış başını gitmiştir. elemanlardan biri arada konuyu değiştirir olaylar gelişir;
- ya o değil de aşk-ı memnu'nun sonunda noldu bu hafta kaçırdım sonunu.
+ çok memnun kaldılar.
- ...
behlül'ü birbirlerinden içten içe deliler gibi kıskanan nihal ve bihter, behlül'ün her ikisine de resti çekip, manken sevgilisi elif'le akşam yemeğine gelip, bir de "biz evleniyoruz" demesiyle hayatlarının şokunu yaşamışlardır.*
bir de arkadan o gerilim dolu jenerik müziğini verip, suratlara yavaş çekimde zoom yapmıyorlar mı.
bu haftaki bölümünde behlül'ün koku fetişizmini işlemiş dizi. adam ne içine çekti parfümü nevri döndü bi an boşaldı sandım. Haftayada saf kız nihal'in koku fetişizmine tanık olacağız. Kimbilir ondan sonraki haftada umutsuz aşık bahçıvan beşirin koku fetişizmine tanık oluruz. sonunda ağır amca adnan beyin boynuzlarına da şahit olup rahatlayacağız.
yayınlanan son bölümünde behlül ün bihter ile girdiği iddiada varım bir şişe parfünü diyerek çok güzel laf koyduğu dizidir.
bihter behlül ün hiç evlenemeyeceğini söylemiş behlül de bunun üzerine var mısın iddiaya demiştir.nesine peki diyince beklenen cevap bir şişe parfümüne olmuştur.
uludağda çekilen son bölümün bir disko sahnesinde çalınan şarkıyla gönülleri bir kez daha fethetmiş dizidir.
hatta şarkının sözünün bilinmesine rağmen kendisinin bulunamaması nedeniyle izleyenlerin kendilerini yiyip bitirmelerine sebep olmuştur. **
bir hafta sonra gelen edit: şarkı bulunmuştur. teşekkürler.*
behlül: potansiyel sapık olan herif. tc coşkunu aratmayan hareketleriyle her geçen bölümde ekrandan izleyenleri korkutmaya başladı hasbam.
firdevs: beyninin içinde kırk tilki dolaşan, kırkının da kuyruklarının birbirine değdirilmemesi olayında aşmış can. 65 yaşında olmasına rağmen dizinin en güzel ve işveli hatunu. hayatımda duyduğum en güzel ses tonuna sahip hatun.
bihter: yeni doğmuş tay gibi seke seke yürüyen garibe. boğmaklık hatun.
peyker: güzel saf mazlum kişilik. öyle ana ve kız kardeşin içinde bu nasıl çıkmış lan boyle dedirtiyor. sanırım mal biraz.
nihal: ağzının ortasına ortasına vurulası sonra da "ay kıyamam ya çok guzel bu" denilesi bücür. gögüsleri kafam kadar nasıl öne tartmıyor anlam veremedim!
genel olarak: "zenginliğin gözü çıksın ayol. insan kuş misali sabah burda iki saat sonra bi bakmışın londra'da akşam yemeğınde. belli olmaz özel jetime atlar amerika'ya geçerim" tadında olan dizi. işin ilginç olanı oturdukları yerden sürüsüne para kazanan bu ailenin isimlerinin garip olması. isterse porşun olsun behlül ne lan? peyker ne anasını satayım?
o değil de ben o kızıl saçlı fransızlara benzeyen hizmetkarı döverim.
firdevs hanımın bihteri aynaya tutup bak aynı bensin demesiyle birlikte behlülül bir şişe parfümüne iddiaya girmeyi teklif etmesi şimdiye kadarki en güzel iki sahne olan dizi.
kıvanç tatlıtuğ zaten düşündüğümden çok çok iyi rol yapıyordu, elifi öperken bihtere attığı bakışla olayı bitirdi.*
dizide ki karakterler çok fazla zenginler. özellikle de ziyagil kısmı. adnan bey bir ''nasılsınız elif'' der , bunlar aşmış dersin. uludağ'a özel helikopter falan. fantastik bunlar. hayır göz görmeyince gönül katlanıyordu yani.
