aşkın, çok uzvun işlevini aksatmasından, kimi algıları kapatmasından mütevelli, hayatının en derin duygusallığını yakaladığını düşünen, dahası bunu iliklerine kadar hissedip, hiç bitmemesini dileyen aşık bireyin, iç dünyasına odaklanması neticesinde, dış resmi kaçırması, dolayısıyla bir nevi hayatın kontrolünün ellerinden bir ipek mendilmişçesine süzülüşünü fark etmemesi belkide çok geç farketmesi neticesinde vuku bulduğu varsayılan ve insanı kimi zaman çaresizliğe, kimi zaman umutsuzluğa sürükleyerek; bir kaybolmuşluk duygusu, bir yenilgi ağırlığı altında ezen, bireyi normal kimliğinden çıkarıp, yılgın, ezik bir ruh haline büründüren ve nihayetinde " aq, çok darlanıyorum, kime nereye ekşisem de acımı unutsam" cümlesini kurdurarak akabinde uludağ sözlüğe gelinmesi ve kimsenin okumayacağı, adama sıkıntıdan kurdeşen döktürecek uzunlukta cümleler kurulmasına sebep olan, ebleklik durumudur. bu yuzden aşkın gözü kör olmasındır.
peşin edit: yazım hataları düzeltildi. benim yeğen var, o düzeltti.
peşin edit2 :anlam konusunda bir şey yapamadık. 4 kişi toplanıp el attık, yok olmadı. cümle ölmüş maalesef, o kadar sümük gibi uzatılırsa yapacak pek bir şey kalmıyor.