ilk görüşte aşk, beyinde başlayan kimyasal bir değişim aslında... Aşkın ilk oluşumunda beyinde salgılanan kimyasallardan feniletilamin, dopamine ve norepinerfin 6 ay ile 1 yıl gibi süreçte normal değerlerine geri döner.
insan gerçekten aşık olsa bile kavuşamadıysa aşkı zamanla körelir. ister 1 hafta, ister 1 yıl fark etmez.
bir de aşk kavuşunca kesinlikle biter. aşık veysel' in " kavuşursan meşk olur, kavuşmazsan aşk olur" diye bir sözü vardır hatta. aşk, güzel olan herşey gibi bir gün mutlaka biter. acı çekilirse biraz uzar belki ama yine de bir zaman sonra biter. unutmayın, en kor ateş bile zamanla söner. aşk nedir ki?
aşkın bir ömrü var, iyi kalplilik, dürüstlük bir yerden sonra çok bişey ifade etmeyebiliyor. zenginlik bir ekonomik krize bağlı. güzellik geçici. yakışıklılık gidici. eğitim şart ama okumakla kaliteli insan kaliteli partner olmak eşdeğer değil. fedakarlık derseniz fedakarlık varsa bir ilişkide problem var demektir. problem yoksa neyin fedakarlığı zaten. sevgi saygı derseniz, insan sevdiğinden sıkılabiliyor, saygıysa insanın içinde olan bir donanım ve biraz da karşı tarafın o saygıyı hak etmesine bağlı. alışkanlık derseniz bıkkınlığa dönüşebilir. sadakat derseniz kim bilebilir?
aşk değil güven değil para değil ne o zaman lan it derseniz üç şey söylerim uzun ilişkinin sırrıyla ilgili;
konuşabiliyor olmak. gevezelikten bahsetmiyorum. ee günün nasıl geçti fena değil seninki nasıl geçti samimiyetsizliğinden de bahsetmiyorum. biri konuşurken diğerinin içinden lütfen susmasın diye geçirdiği, ya da diğeri konuşurken öbürünün aklının başka yerde olmadığı, kendiliğinden akıp giden, bazen de hiç konuşmadan anlaşılabilen ilişkiler tıkanmadan yürür. babanız dürüsttü, anneniz sevgi dolu, kalpler temizdi, para yeterli ama biri duvara bakıyordu biri dizisine. neden acaba?
24 saat birbirini arzulayacak karşılıklı cinsel çekime sahip olmak. bu iki seksi insanla olmuyor her zaman. o bir büyü.ancak yaşadığında anladığın. ilk öpüşmenin berbat geçtiği adamla cinsel hayatın da, evliliğin de , sekiz sene sürecek sıkıcı flörtün de berbat olacaktır. dokunduğunda hatta dokunmadığında içini eritecek gibi durmayan bir adam/kadınla çekilmez bir hayat. her şey cinsellik mi yha diyenler şöyle bir yaklaşsın küreği alıp geliyorum. sen hala babanın beli ağrıdığı için mi salondaki kanapede uyuduğunu sanıyorsun. teninin çekmediği biriyle aynı yatağı paylaşmak yalnızlıktan daha ağır bir işkencedir.
erkeğin kadından bir tık gülü bir karaktere sahip olması.
2 yıl olduğunu düşünmek sonsuza dek süreceğine inanmakla eşdeğer biçimde komiktir.
1 aydır şekerim. 2. ayı ise sadece biraz kaymağını yeme aşamasıdır. 3. ay ise zorlamayla olur. maksimum 3 aydır. en kralı da 6-7 ay sürer. kendinizi kandırmayın amk, insanlar bu biçim sadık, bu biçim kadir kıymet bilen varlıklar değiller. insanları iyi görebilmek için hiçbir mantıklı neden göremiyorum.
ha tabi 4-5 yıllık ilişkisi olanlar var, insanı bir gülme tutuyor. ben size söyleyeyim, böyle uzun ilişkisi olan her tanıdığım kadın ve erkek her türlü ufak tefek kaçamakları araya sıkıştırmış oluyor.
salak olmayın da gerçeklerle yaşayın. gerçekler acıtır ama sizi hayata karşı diri tutar.
