boşu boşuna hayatı kendine zehir etmektir. Onun için fırsatlar, tatiller, dostlar ertelenir. Uykular kaçar. Ama tabiki bilerek yada istenilerek yapılan bir şey değildir. Acilen kişiden kopulması gerekir. Tabiki zamanla.
amınıza koyulmasıdır, bok gibi bir durumdur, rezalettir, nefes almakta zorlanırsınız, müzik dinlemek ve sigara içmek dışında* hiç bir şey yapmak istemezsiniz, sadece umutsuzca unutmayı beklemek gelir elinizden.
mantık uykudayken başa gelen durumdur. hayat tecrübene, korkularına, tüm bildiklerine rahmet okuturcasına kalbine işler.
her şeyde vardır bir hayır deyip korkup kaçmadan üzerine gitmek lazım ki öğrenmeniz gerekeni yaşayıp görün.
zira kaçmak bi işe yaramıyor.
bildiğin acı çekmektir. senin her gece tükenmen, onun ise hayatına devam etmesidir. bazen mesaj atacak derman hadi bulamamandır. öylece bakarsın telefona, yazakların gelmez diline, elin gitmez yazmaya. bildiğin boşluktasındır. boşluk nedir bilmiyorsan orada tadarsın işte.
çoğu yasak şey gibi tehlikeli(sakıncalı) fakat güzeldir.Burada kastım tabi ki ensest ilişki vs değildir.
Aşık olunmaması gereken kişi öğretmenindir, öğrencindir, hastandır, doktorundur, sevgilinin abisidir, arkadaşının sevgilisidir, babanın arkadaşıdır vs. Etik olarak hoş karşılanmayacak bir durumdur çoğu zaman ama aşktır işte.birini gerçekten sevdiğinde diğer her şey arka planda kalır.
bazen insanın kendisine bile söylemekten utandığı durum olabilir.
kasap muzaffer abinin eşine aşık oldun diyelim ki. yahu kadın evli ve senden de büyük yaşça. onu geçtik muzaffer abi sohbet etmişliğin oturup çay içmişliğin mahallenin kasap abisi. gel gör ki deli gönül başka bok yokmuş gibi gitmiş olmaması gereken uygun olmayan birine evli çocuklu bir mahalle yengesine aşık olmuştur. kişi bu noktada kendisine bile itiraf etmez durumu. ama durum vahimdir.
Aşık olunmaması gereken kişiye aşık oldunğu an da aşağıda ki duygu karmaşası içersinde olunacağı durumdur.
Aşıksan araftasındır arkadaşım, o araf bitecek ya cennete ya da cehenemme düşeceksin, arafta olmanın en kötü yanı nereye gittiğini bilmiyor olacağındır, öyle değer vereceksin ki karşındakine içinde hep aşk'a değer cümlesi olacak, ilahlaşacak çünkü suçlu hissdeceksin kendini, ezileceksin kaybetmemek için saçmalayacaksın, sabredeksin susacaksın ama bir şekilde patlayacaksın en kendini temkinlediğin anda en güvende olduğun zamanda en hazır hissetmediğin zamanda , kararı ona bırakcaksın ya bir bahane bulacak gidecek hem de hiç bir şey'i düşünmeden, sadece gitmek istediği için gidecek arkadasından baka kalacaksınız ya da tam tersi sarılacak size mutlu olacaksınız yani o araf bitecek, cenneti bilemem ama cehennemdeyseniz o da bitecek... insan kaybetmek kolay gitmeyi bile düşünüyorsanız kalp kırmadan yapın insanca ya da yapamadıysa susarak veda edin çirkefleşmeden. işte o her şey'e değer aşk bu...
aşkın içeriğinde aşık olunabilirler, olunamayanlar gibi bir saçmalık olmadığından ve gereklilik denen olaydan en uzak duygu olması dolayısıyla anlamsız bir kavramdır.
aşkın peydah olmasıyla beraber aklın diskalifiye edildiği gerçeğini kabul edersek -ki ediyorum- aşık olunmaması gereken birine aşık olmaktan doğal ne olabilir? en baba tariflerinden biridir aşkın. heyhat ne gelir elden?
Benden 354 gün evvel doğan bir kıza olduğumdur. Onun hayattan beklentileri farklı benim farklı. Ben yüksek lisans için türkiye'den manhattan'a gidip, orada 1+1 eve 3000-4000 dolar vermek isterken, o da dünyayı gezmek istiyor.
Neden ted bkz'ı verdiğime gelirsek. Şu cümleleri okuyanlar bunun tamamen ted-robin ilişkisi olduğunu bilirler.