her yeni gun yeni bir sekilde can cekismektir. hele ki arkadas olunmak zorunda ise durum tarifsiz sekilde vahimdir. yardimci olabilecek kimsenin olmamasi, dermani olmayan yara ile omur boyu yasamaksa ya safliktir ya da salaklik... ama adi ask iste saf ve salak olarak yasamak boyun borcu sanki.
onun için herşey bitmişken bari dostum kalsın dersin ama o tmm bile dese terin yoktur artık onun hayatında, aradabir ararsın iyimisin arkadaşım dersin ama o ya sen bile demez ve o zaman anlarsın onda sana dair dostluk değil bir parça bile saygı kalmamış.
başa bela almak. ne dost olacam asık oldugum kişiyle. sonra sevgilisinden, sevişmelerinden falan bahsedecek. Dünyaya bir kere gelen her insan hayat sahnesinde böylesine ucuz, kıytırık ve ezik bir rolu asla kabul etmemelidir. "sana hayatta basarılar sevdiğim, seni bir yaz sabahında güneşin dogusunu sever gibi, bir sonbaharda yagmurda yürümeyi sever gibi sevdim, hep sevecegim" diyerek son bir numara çekmelidir aynı zamanda (bkz: ya tutarsa)
fazladan bir arkadaşınız bir dostunuz daha olur, çevreniz genişler. bardağın dolu tarafını görüp hayattan zevk almaya bakın. aşk geçicidir, dostluk kalıcı...
dostluğun aşka dönüşme ihtimali de vardır. valla bak. karamsar olmayın yav.
karamsar olunca bi b.k olmuyo kendi kendinizi harap ediyosunuz. **
aslında manalı bişidir..çünkü insan bıçak gibi kesip atsa bile aklını kurcalar hep biriyle mi yok ayşe'ye cidden yazıyo mu vs diye..oysa ol arkadaş adam gibi öğren gerçekleri..gerçi bu da üzer ama neticede geçer..ben yaptım işin aslı böyle bi bok çok aşıktım güya..o da başka kızları anlattı içim içimi yiyodu efendim sonra gel zaman git zaman ben anladım ki , zaten herkes için doğru tek kişi var diğerleri hep bi yanılsama aşık olduğunu sanma o yüzden en azından ,"hehe olm ben sana nasılda yazılırdım lisede " diyebiliceğim biri oldu ne de güzel oldu.
hata. hiç bi zaman o kişi gerçek dostun olmaz, onu dost gibi göremezsin. aşık olduğun kişiyi, aranızda geçenleri ona anlatamassın çünkü bu kişi zaten o dur. hoşlandığı kızları görürsün sana anlatır da belki, ama sen sadece dinlersin ve seni sevmesini beklersin. eziyettir, denememek gerekir.
boşa çabalamaktır. insan dostunun her şeyini bilir. yaşadığı aşkları, sevgililerini vs. kim dayanabilir aşık olduğu insanın başkasını seviyor olmasına? ya da seni arkadaşıymış gibi görüp, davranmasına? eğer gerçekten aşıksanız, bunu yapamazsınız. yapsanız da uzaktan sevmekten daha çok acı çekersiniz. onun başkasına baktığını görmek, başkasını istediğini görmek, sizinle asla bir şeyler düşünemediğini bilmek ve bir türlü ona "seni seviyorum" diyememek... en büyük acılardan biridir heralde. dost olduğunuzda ise, sadece ona yakın olabilme düşüncesi sizi rahatlatır. her an onun yanında olabilmeniz, canı sıkılınca sizi araması... bir sevgiliyle paylaşılacak şeylerden çok daha fazlasını paylaşıyor olmanız kısacası. ne kadar rahatlar insan, bilinmez ama çaresiz kalmayan insanın yapabileceği iş değildir bu.
ızdırap çemberinde yaşıyan, oluşan samimiyette ondan bir his alıp alınamıyacağını bilmek için bir beklenti çabası, ihtimaller içinde yaşanılan sevgidir.