yanınızdayken bütün enerjinizi kaybettiğiniz, onu her gördüğünüzde mutsuz olduğunuz erkektir.
size hiçbir zararı olmadığı halde, ondan nefret edersiniz; oysa içinde bulunduğunuz durumu bilmediği için size gayet sıcakkanlı yaklaşır, 'kardeşim' der..
sadece sevdiğiniz kızın hatrına, etrafınızda dolaşmasına, sizinle konuşmasına, susup katlanmak zorunda kalırsınız..
bir arkadaşımın tabiriyle 'yaşlanmış' hissedersiniz..
kişinin zerre-i miskal kadar dahi olsa kendisini rahatlatmaya yönelik olarak totoş veya ibinatör şeklinde tanımladığı erkek veya türevi. dikkat bokunda boncuk olabilir.
attila ilhanın üçüncü şahsın şiirindeki üçnüncü adamdır
Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
Genellikle aşık olunan kızın son durağı olmayacak erkektir. Aşık olan erkek, aşık olduğu kızı gerçekten istiyorsa mücadele etmeli, edecek gücü bir noktada kendinde bulmuyorsa da ortamdan sıvışmalıdır.
gıpta ile bakarsınız. o kazanmıştır, siz mağlup... siz çaresiz, o bilhaber.
üçgenin her bir ucunda birinizin olduğunu düşünürsünüz. onlar ise bir doğrunun iki ucunda olduğunu...
farkına varırsınız. zamanla anlarsınız; ikiz kenar üçgenin uç noktasında olduğunuzu. ikisinden; "b" ve "c" den size; "a" ucuna gelen doğrular daralır git gide... daralır artık tek bir doğru halini alır; siz "a" ve doğrunun diğer ucunda b&c... üç bilinmeyenli denklem... artık son bulsun istersiniz. çaresiz kalmıştır formüller...