cinsel duygulardan meydana gelen karşı cins arzusudur.
tamamen nöral ağlarla alâkalıdır. ilk cinsel çekimi aldığınız o kişiyle zamanla daha fazla vakit geçirince, nöral ağlarınız anılarınızı derin, yoğun ve daha net kaydeder. böylelikle de nurtopu gibi bir aşkınız olmuş olur. o kişiden bir şekilde ayrılınca da acı çekersiniz, özlersiniz. çünkü o kişiyle nöral ağlarınız çok sık örüldü, ve o kişiden kopunca o nöral ağlar sizde olduğu gibi kaldığı için, onu sürekli hatırlatır, hatırlattıkça da daha fazla arzu duyarsınız, arzu duydukça da daha fazla acı çekersiniz.
erkeklerde aşk
erkeklerde aşk, çağdaş dünyada erkeklere sonradan öğretilmiş tek eşlilikten meydana gelir aslında. çünkü erkek doğası gereği çok eşlidir, ve günde 70 - 150 m sperm üretebildiğini, ve vahşi doğada ki neredeyse tüm dişileri aynı anda gebe bırakabilen bir potansiyelde olduğunu hepimiz biliyoruz. bir de bir dişiyi gebe bırakıp, ardından diğer dişiyi de gebe bırakabiliyor. yani en azından vahşi doğa döneminde alfalar bu şekilde yapıyordu. dolayısıyla tek eşlilik erkeğin doğasında asla yoktur, tek eşlilik erkeklere çağdaş dünya da "sonradan öğretilmiştir".
peki nasıl öğretildi? çok basit. kurduğumuz bu uçsuz bucaksız medeniyette, dişiler de güç sahibi olabildiği için. dişilerin gücü ve statüsü medeniyette varlığını gösterdikten sonra, bu sefer de "yetersiz" erkekler yetişmeye başladı. özgüvensiz, tek bir dişiyi bile tav edemeyen sığırlar yetiştirildi. tek bir dişiye muhtaç olan, ve dibine kadar onu kaybetme korkusu taşıyan sığırlar... burada ailenin de çok katkısı var tabi. el bebek, gül bebek, sorumluluk sahibi dahi olmadan yetiştirilen bir erkek çocuğun sonu tam olarak budur. özellikle annesi tarafından yetiştirildiyse. bu erkeğin yetersizliği elbette ergenlik dönemine de bolca etki eder, ve erkeğin tek eşlilik serüveni böylece başlamış olur. çünkü aşırı yetersiz, potansiyelsiz, kur yapmayı bile bilmeyen... böyle bir erkek bir dişiye sahip olsa bile tüm yatırımı ona yapar. Ona bağlanır, bakar, gözünden sakınır falan... kaybetmemek için hediyeler alır, türlü türlü çünkü hayatta sahip olduğu tek dişi, ve ona da şans eseri sahip olmuştur zaten. e farklı dişilere de yelken açacak özgüveni de yoksa? sahip olur mu şimdi nurtopu gibi bir tek eşliliğe? doğasında tek eşli yoktur dedik, peki duyguları yaşayabilirler mi? evet. ama kadınlara nazaran aniden sıçramalı değil de, sabit olarak yaşarlar. ve elbette onun da nöral ağları vardır, zamanla kendini de belli eder zaten. ama tekrar söylüyorum, tek eşlilik erkeklere sonradan öğretilmiştir. fakat erkeklerin duygu yoğunluğu sabit olarak kaldığı için, dişiye duyduğu arzu bir anda tuzla buz olmaz.
kadınlarda aşk
tamamen tek eşliliğe dayalıdır. dişinin üreme stratejisi her ne olursa olsun, en iyi genlere sahip olan bir çocuk doğurmaktır. her erkek milyonlarca sperm taşıyor evet, ama hangisi en güçlüsü? milyarlara oynayan gen havuzunda, sadece bir erkek tohumlarını onun içine bırakabilir. dişi arzu duyup da tohumlarını bırakmaya müsade ederse, o erkek dişi için oldukça güçlü genetik materyale sahip olan olarak kabul edilir. dolayısıyla seçici olmak zorundadır. kadın bu eşini bulduktan sonra da, tüm yatırımı ona ve ilişkisine yatırım yapma eğilimindedir. çünkü güçlü genlere sahip eşini bulmuştur, ve onu asla kaybetmek istemez. zaten bir erkek ona bu hisleri bir kere yaşattıysa, birdaha aynı hisleri asla başka bir erkekte bulamaz. kendileri de buna inanır, inandıkları şey de tamamen gerçektir. çünkü dediğimiz gibi, doğanın dişilere bahşettiği özellik tamamiyle tek eşliliktir. sadece onunla ürer, sadece ona duygularını açar, sadece ona yatırım yapar, asla kaybetmek istemez. tabi şöyle bir durum da var, kadınlar hipergamik varlıklardır. ani duygu zıplamaları yaşarlar, eşlerini sürekli teste tabi tutarlar. bu erkek halâ benim için yeterli mi? mantığıyla. eğer kadın bir yetersizlik sezerse, ona duyduğu arzu bir anda tuzla buz olabilir. ve böyle bir durumda çocuk olması da bir şey ifade etmez, çünkü dişiler her ne kadar tek eşli olsa da birden fazla çocuk doğurabilirler, ve erkeğine duyduğu arzu tuzla buz olmaya başlarsa, dişi farklı bir erkekte o özellikleri tekrar bulursa, onunla üremeyi tercih edecektir. ama nispeten daha duygusal olan kadınlarda istisnai olarak arzu azalması görülmez. özellikle ilk aşkıysa, ve ilk cinsel ilişkisiyse. kadınlarda ilk eş, ve ilk cinsel ilişki onlar için her şeydir. o yüzden, bir dişinin mutlaka ve mutlaka ilk eşi olmaya çalışın. 2. veya daha da fazla erkekten sonra sizl tercih ederse, "özellikle tek eşlilieri" daha da fazla ağlatabilirler. çünkü ne dedik? kadınlar hipergamik varlıklardır.
gerçek aşkın tanımı bu kadardı. ilerleyen entryler de belki aldatma, cinsel gerilim, ilişki yürütme gibi dinamikleri de yazabilirim. ruh sağlığıma bağlı bir şey.
