2 günlük ilişkinin akabininde hemen '' ay ben aşığımmmmmm'' triplerine giren,
sevgilisiyle her boku yiyip bunu ''aşka'' bağlayan,
her saniye sevildiğini duymayı ve sevdiğini söylemeyi '' aşk'' sanan,
terk edildiği ya da reddedildiği anda ben zaten aşık değildim diye palavralar sıralayan,
''aşk''ı sadece el ele gezmek, öpüşmek ve sevişmek olarak gören
bunca insanın içinde neden aşık olmayı isteyelim? bunların içinde bulduğumuzun gerçekliğine nasıl inanalım? hoş ''gerçek aşk'' mümkün müdür hala, o da bi muamma ya, neyse..
Aşık olmak denen zırvalik insanlara mal satmak, tuketim alanı oluşturmak için olusturulmus olup akıl dışı bir şekilde biat alışkanlığı edindirdiginden; genel olarak akilsizlarin ve kolelikten zevk alan mazosistlerin gerceklestirdigi bir eylemdir. Bu yüzden asik olamamak zeka belirtisidir.
Aşkın bitiyor olduğunu unutmayın geriye bir enkaz kalıyor, başka birini sevene kadar da kurtulamıyorsunuz o enkazdan hep ağırlığı var gibi. Olamamak gibi bir özelliğiniz varsa olmayın derim. Hep başa dönen bir çeşit oyun.
Hiçbir zaman ilk aşkla devam etmez hayat. Bir şekilde biter ilişki. Yürekteki yara her daim açıktır. Kesilen telefonlar gibi kesilmez eski yaranın acısı.