dünya tarihindeki sevişmelerin takribi %99,9998’ine tekabül ediyor olsa gerek.
ya tamam, önüne gelenle rastgele yatmanın ruhsal yıpranması vs diyoruz da, aşk dediğin de kimyasal bir takım etkileşimlerin neticesinde ortaya çıkan bir arzu oluyor.
her canlının ölümü tadışı gibi, her insan da birinin arzu nesnesi olma vazifesinden azlolunacaktır.
Onu ilk şekliyle korumak doğası gereği namümkün amma çeşitlendirip yeni tezahürleriyle can vermek mümkün.
şimdi bunu açardım ama buradaki sığırlara laf anlatasım yok.
tatsız tuzsuz yemek gibidir.
geçmişte yaptığım hikayeler oldu. pişmanlık.
elimden geldiğince yapmamaya calisiyorum.
benim en tehlikeli dönemim uzun ilişkiden yeni çıktığım dönemlerdir. o kadar canım yanıyor ki acıyı biraz unutmak için başka bir adamı tercih edebiliyorum.
bu tehlikeli dönem haricinde kolay kolay kimseyi hayatıma almam. onu da yapmamaya calisiyorum son 10 yıldır.