genel de yaşadığım durumdur.
- yav sen çok duygusalsın, burcun ne ki?
- başak.
- tabi yaaaa.
- hadi be sanki çok anlarmışın gibi burçlardan
- valla anlıyom, tam başak diycektim ağzımdan aldı
- hıı anlıyomuş, ben de yedim.
- .....
gibi uzayıp giden bir geyik. ağlamayı bırakıp salak gibi burç muhabbetine girmiş bulursun kendini sümüğünü çeke çeke.
burç sorma hastalığına tutulmuş insan modelidir..muhatabına burcunu sorması için illa ki gözyaşı şart değildir..herhangi bir olaya herhangi bir tepki vermek kafidir..diyaloğun iki, bilemedin üçüncü sorusu zaten "burcun ne?" olacaktır..