aslında ağlamasını kimsenin görmeyeceğini sanıp, ağladığını sadece ben gördüysem ne oldu demeye tereddütle yaklaşırım, hatta yaklaşamam. çünkü ağlayarak kendi kendini dinliyor olan insanlar, bir de ağlarken veya ağladıktan sonra ağladığını gören kişiye durumunu anlatma zorunluluğuna sokmak ne kadar doğru olur bilmiyorum. görmemezlikten gelmekte doğru olmaz. şöyle bir durup, ağlayan kişinin sezgisel olarak tepkisini az çok tahmin yürütüp bir karar verirsiniz o an artık.
Ağlayan insan görmek beni çok kötü etkiliyor.
Sevdiğim insansa eğer zaten dayanamıyo sarılıyorlar bana çünkü ben yüzlerine bakmıyorum.öyle ağlıyorlar. Bitene kadar Öylece oturuyoruz hıçkırıkları geçene kadar.
Sonra çok iyi geldin diyorlar.
Tabii gelecek bütün ağırlığın bana geçti şapşik.
Tanıdığım bir insansa, pamuklara sararım, dinlerim, çay yaparım, kahve yaparım, merhametim tavan yapar.
Bazen yabancı insanların da ağladığını görürüz, otobüste, parkta, kafede..vs..
içim acır ama bir şey yapamam.
Derdi bitsin diye dua ederim kendi kendime...
Önce bir bakarım AA ağlıyo derim arkadaşlara işaret ederim. Sonra yolumuza kaldığım yerden devam ederim. Ne yabancı birine teselli mi verecektik. Sonra da vay vaylım sapık beni elledi. Hiç işim olmaz.
ağladığını görmemiş gibi yapar, ortamdan sessizce uzaklaşırım.
birkaç yıl önce başıma gelmişti. akşam 9-10 arası hem hava alayım hem de market kapanmadan içecek bir şeyler alayım diye dışarı çıkmıştım. yol üstünde pek ışıklandırma olmayan, ağaçlık bir kestirme var. normalde hep o yolu kullanırdım. tam yola girdim bankta oturmuş orta yaşlı bir kadın ağlıyordu. şimdi önünden geçip gitsem umursamamış gibi görünürüm diye üstümü başımı yoklayıp sanki bir şey unutmuşum gibi geri dönüp uzun yoldan gittim.
Ağlayan bir kadınsa eğer ;
Yanına gider, yanaklarını iki avucumun arasına alır, gözyaşlarını başparmaklarımla sildikten sonra, gözyaşı ile ıslanmış yanaklarından öperdim.