Bakışlarına giydirdiğin o minicik eteğinle
aramdaki en kısa mesafe,
matematik literatüründe geçmeyen
piç bir denklemdi.
Üst dudağıma nisan yağmuru gibi düşen alt dudağın
kiralık katil olmaya hevesli acılar taşıyordu,
sulak bir çayırdan ot bitmez dağlara.
Yeşildin, ılıman.
Ben henüz keşfedilmemiş kara parçalarımda
elma şekerini bilmeyen kabileler saklıyordum.
inancını bubi tuzaklarına kurban etmiş olmanın gururuyla
gecenin terkisinde elleri pembe bir kadındın.
Her bel altı darbesinde
Rauf Bey'den kalma acıların arkasına saklanan.
''..
gitmeni asla istemediğim halde , buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söyleyemeden ''git artık'' demek
''beni ne kadar çabuk unutursan , o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa''
demek sana ne kadar da zor..
seni görememek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden..
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek..''
Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
sen yelken indirince, -fazlası gereğinden-
delice rüzgar eser ömrünün direğinden
o vakit anlarsın ki taşlaşmış yüreğinden,
bu 'yalnız' gidiş değil; bir kavmin göçmesidir.
zehirden deva bulmak bilgeliktir gerçekten,
aptallıksa insanın bu zehri içmesidir!
Ne zaman seni düşünsem,
Çoğalır içimde gül bahçeleri,
Gözünün baktığı yerde,
El değmemiş tomurcuklar uyanır sevdama,
Mavi denizi, yüce dağları daha bir sever olur gönlüm,
Ne zaman seni düşünsem,
Güneş yeniden doğar üzerime,
Yıldızlar sevişir gökyüzünün gönül bahçelerinde,
Sevda ırmağında boğulur öpüşlerim,
Seninle uyur, seninle uyanır düşlerim...
--spoiler--
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orada başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
--spoiler-- *
--spoiler--
denemeseniz de, bilirsiniz
hiç yakın olmamışsınızdir intihara bu kadar
--spoiler-- *
--spoiler--
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!
--spoiler-- *
--spoiler--
şimdi biz neyiz biliyor musun?
akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
birbirine uzanamayan
boşlukta iki yalnız yıldız gibi
acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
bir zaman sonra
batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
ne kalacak bizden?
bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim
sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
bizden diyorum, ikimizden
ne kalacak?
--spoiler-- *
dinlediğizde sizi derinden etkileyen, duygu dolu anlar yaşatan, ve gözyaşlarınız karşısında sizi aciz duruma düşüren dizelerdir.
...
...
...
bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok;
sevdiği acıtabilirmiş,
çok acıttığında anladım,
Fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım...
...
...
...