tam adı Katherine Beauchamp Mansfield olan yeni zelandalı ünlü hikaye yazarının güzel bir sözüdür.
günümüzde bunu bir çok örnekle açıklayabiliriz. söze ilk olarak şöyle başlamak istiyorum. aç kelimesi burada bir çok anlam ( sevgiye muhtaç, anne- baba eksikliği veya gerçekten aç)ifade etmektedir.
insanların özellikle genç bireylerin çevrelerinden yeterince sevgi görmemeleri ya da böyle düşünmeleri çareyi başka yollarda aramalarına sebep olabilir. bu yolların başında tam olarak tanımadıkları insanlarla yakın ilişkiler kurmak ve onlara güvenmektir. bunun sonunda hayal kırıklığına uğramak veya zarar görmek kaçınılmazdır.
anne- baba eksikliği çeken çocuk ise bunun verdiği acıyla ya da kendi başının çaresine bakma isteğiyle yanlış yollara sürüklenebilir. istemediği bir hayat sürebilir.
gerçekten aç olan bir birey ise karnını doyuracağını söyleyenlere kanabilir ve onların acımasız isteklerine tav olabilir. günümüzde partilerin yaptıkları da budur. halka yiyecek vererek iktidar olmak için oy istemektedirler ve yüceltmesi gereken halkı kullanmaktadırlar.
demem o ki insanoğlu hiçbir şeye muhatç değildir ve kimseye bağlı kalmak, onun isteklerini koşulsuz yerine getirmek zorunda değildir.