türkiye'nin büyük olmayan ancak iktidar yalakası olan kısmının oluşturduğu tiplerdir. türk halkının %60'ı aptaldır tezini de doğrular. zira hakkında hiçbir şey bilinmeyen, sadece açılım olarak kalmış bir hadisenin taraftarlarının olması ciddi anlamda salaklıktan öte bir durum değildir.
komiklerdir, açılımın sadece çocukların ölmesi ve gençlerin yitip gitmesine engel olmak için oluşturulduğunu düşünürler. bu kadar sığ düşüncelerle hareket eden gerizekalılar olduğu sürece bu ülke zaten bir yere gelemez. maksat ülkeyi böldürmek veya başka bik bikler değildir. amaç : büyük ortadoğu projesine, bilinçli ya da kasti olmayarak destek verecek sazanları bulmaktır.
pkknın çıkış amacı sözde, güneydoğu anadolu ile türkiye cumhuriyeti'nin ilgilenmemesi ve 1982 anayasasıdır. fakat ilk çıktıklarındaki tepki, 1982 anayasasındaki kürtlerle ilgili olan yasaklamalardır. peki pkk öyleyse neden 1979 yılında hakkari şemdinli'de ortaya çıktı ? her şey bir planın parçasıdır. buna mütabık olarak ilerleyen yıllarda, amerikalıların bizim çocuk diye bahsettiği kenan evren, bir darbe yapar ve anayası değiştirir. yüzlerce genç asılır. 82 anayasasında gelen değişiklikler bir tesadüf müdür ? asla. bugün için bir altyapı hazırlamaktır ki, gayet de başarılı olmuşlardır.
1996 yılında sabancı center'da özdemir sabancı'ya suikast yapıldı. yapan da pkknın önde gelen isimlerinden apoşun fuck buddysi fehriye erdal'dan başkası değildi. emri davar başı apoştan aldı. peki niye ?
özdemir sabancı, güneydoğu'da zincir fabrikalar kurmak istemekteydi. hal böyleyken, güneydoğuda yaşayan mazlum halk, sürekli olarak çalışabileceği bir işe girebilecek, acı çekmeyecek ve evine her daim ekmek götürebilecekti. tabi uyanık pkk bunu engellemek için özdemir sabancı'yı öldürttü.
pkk zihniyetinin asıl maksatdı, ajitasyon yaparak kendilerini ezilen insanlarmış gibi gösterip, sol görüşün ardına sığınıp kürt faşizanlığı yapmalarıdır. akp zihniyetinin de maksadı, abd ile girişmiş oldukları gizli protokollere ve aldıkları emirlere uyarak ülkeyi bir iç savaş fonksiyonuna sürükleyerek, halkın dikkatini oraya çekip, ülkedeki tüm işe yarar kurum ve kuruluşları özelleştirmek adı altında satmaktır. bu satışların olayı maddi değerler değildir. zira tekel'i çok çok ucuz bir fiyata satan akp hükümeti, aynı yıl tekel'in satıldığından daha fazla ciro ettiğini gördü. maksat para değildi. parayı da sözde imf borçları için kullanacaklardı ancak akıllı ve borcunu kapatmak isteyen bir adamın yapacağı işler bunlar değildi. fakat ne hikmetse her geçen gün imf'ye borç daha çok büyüdü. ama nasıl oluyor ?
bu paralar bir şekilde birilerinin ceplerine gidiyor. satılan yerler de ülkeyi içten içe çökertmeye başlıyor. olası bir işgalde ülkenin tutunabilecek maddi bir desteği olmayacak. ülkeye para getiren bir kurum ve kuruluş kalmamış, tüm yabancı sermayelere tıpkı osmanlı kapütilasyonları gibi vergi affı sağlanmıştır. işgal demiştim, peki son tahlilde ne olmaktadır ? türk silahlı kuvvetleri'ne bir propaganda kampanyaları sürmektedir. orduyu tasviye etmek ve halkın orduya güvenini kaybettirmek temel esastır. olmamış saçma sapan olayları, olmuş gibi gösteren iktidar ve sahipleri olduğu gazeteler aptal halkı çok rahat kandırmakta ve idare etmektedirler.
bunlar komplo teorileri değildir. bunlar tamamen gerçeklerdir. ve çok değil birkaç yıla daha da içine gireceğimiz zaman dilimlerinde bizzat yaşayacağımız şeylerdir. bu açılım denen boku kabullenen ve red edenleri kınayanlar katÎ suretle vatana ihanet etmektedirler. akp yanlısı kişiler için de en ufak bir şey söylemek dahi artık istemiyorum. çünkü onlar artık vatana ihaneti de aşmışlardır, insanlığa ihanet etmeye başlamışlardır.
kendisi açılıma karşı gelenlerin iki cihanda lekeli olduğunu açıklamıştı. ki; açılım ile ilgili tek bir cümle yokken yapmıştı bunu. şimdi sanatçıların başbakanla toplantısına gitmemiş. ne oldu acaba? kendisi mi lekelendi, biz mi aklandık?
fikir sahibi olmak için bilgiye ihtiyaç duymayan, her boku anladığını sanan zihniyetlerdir. anca bağırırlar zira haksız tarafın en büyük desteği odur, bağırmak. bağırınca karşı tarafı ürkütüp kendi doğrularını ona aktarabileceğini sanırlar. bunlar tek yaptığı desteklediği siyasi partinin holiganlığıdır. yani aslında açılımı değil partisini destekliyorlar gene. gerçi açılım falan ne kadar açıklasalar da açılım paketiyle neyi hedeflediklerini ve ne yapacaklarını hep gizli bir tarafı var. bu yüzden kimse tam olarak bilemiyor. sonuç şudur ki yine en ufak oyundan en büyük kandırmaca oynuna kadar hepsi işliyor ve kandırılıyoruz. onları elinde bir yem köpek eğitir gibi bizi şekillendiriyorlar akıllarınca. şekillenmişleri bağırarak belli ediyor zaten kendini.