özellikle otobüs, tramvay gibi toplu taşıma araçlarında, ayakta dikilirken, yanında durduğunuz koltukta oturan hatun kişinin açık olan üst gömlek düğmelerinin arasından göğüslerini dikizlemektir.
Çoğu erkeğin başına gelen bir hadisedir. Önce, size bakan birinin olup olmadığını tespit edebilmek için sağınıza solunuza bakarsınız, ardından türlü atraksiyonlarla, açık kalan üst düğmelerin arasından çatalı görünen göğüsleri dikkatli bir şekilde incelemeye çalışırsınız.
Hatun kişi tarafından farkedildiği vakit, gösteri de sona erer. Ve siz farkedilmenin verdiği suçlulukla değişik ruh halleri arasında gidip gelirsiniz.
(bkz: bir uzmanlık alanı olarak röntgencilik)
başlığa bakınca sanki istanbul gösteri merkezinde sahnelenen bi hede var da onu seyredişin öyküsü terif ediliyor sanırsın. ulan allahın göğüsü işte yaa, 3-5 sn görmekle mutlu olmuşun, ucu bile görünmüyor halbuki... garip hakkaten
iddiaya girerim onları gömleksiz görmek aynı ereksiyona gark etmez. (bkz: iddiali facebook user)
ama bakılmamalıdır zira mahremiyete saygıdır. o düğmeler bakılsın diye açılmamış olup tüm hakları mahfuzdur..
daha önce ilişkiye girmemiş bünyenin gerçekleştirdiği eylemdir. zira onun için * fazlasıyla heyecan vericidir.
bir de abaza olup bakan vardır. göğüsün sahibi * onu ilgilendirmez. o an önemli olan göğüs seyretmektir. 16lık delikanlı havasını kaybetmez ve her bulduğu açık düğmeye bakar.
öyle düşünüldüğü gibi basit olmayan uzmanlık gerektiren bir eylemdir.
önce otobüs kuyruğunda en ön sıraya geçilir, bileti okutma ve otobüste arkaya ilerleme esnasında ki çok kısa zaman diliminde seyredebileceğiniz göğüs sahibi kişiyi gözünüze kestiriniz, bu sırada çok seri davranmalısınız. unutmayınız ki sırf göğüs seyretmek için saatler öncesinden hazırlık yapan rakipleriniz vardır ve her zaman da olmaya devam edecektir. seyretmek istediğiniz göğüs sahibi kişiyi gözünüze kestirdikten hemen sonra ışık hızıyla o kişinin yanına gidip oturduğu koltuğun tutacaklarını sıkıca tutunuz ki diğer rakiplerinizin sizi yerinizden etmek için vuracağı omuz ve diz darbelerine direnebilin. artık göğüs ile gözünüz arasında engel kalmamıştır. tek yapacağınız göğsü kesilen kişi ile göz göze gelmemeye çalışmak ve güneş ışınlarının göğüse vuruş açısı v.b. etmenleri iyice hesaplayıp yolculuk boyunca bulunduğunuz konumun keyfini çıkartmaktan başka tabii. iyi seyirler efendim.
bazı yazarların düşündüğünün aksine sadece ilişkiye girmemiş kişiler için heyecan verici degil, agzının tadını bilen, * malı tezgaha koymus bir esnafın ürünlerini inceleyen insan kişisidir.
efendim ben bu salt bir şeye bakarak yapılan görme etkinliğinin insanlara verdiği zevke pek alışabilmiş değilim.
sabit bir görüntü ne kadar izlenebilir?
yani yok popoya odaklanmalar, yok göğüslere odaklanmalar...
çok yanlış...
bakacaksanız, benim gibi, yüzü size dönük oturan bir hanım efendiye bakın. en ilgi çekici, en zengin, en estetik görüntü bir bütün olarak karşınızdadır. ve en güzeli, o da size bakar...
yoksa "kasap bir kilo kıyma" dercesine organ odaklanmasının çok yanlış yerlerle sonuçlanması, "kese kağıdı" fantazileriyle kadını organlaştırması çok rezil bir durum.
alçak tavanlı minibüslere * 180 cm ve üzeri boyu olan bir kişi binerse ve bu kişi tıklım tıkış olan minibüste ayakta kalmak zorunda kalırsa; tavanın alçak olmasından dolayı mecburiyetten yere bakmak zorunda kalır *.
"niye bindim ki lan ben bu arabaya; boyunum da çok ağırdı; insem mi acaba?" gibi düşüncelerle baş etmeye çalışırken bir anda oturmakta olan dişinin gögüs çatalına tam yukardan bakmakta olduğunu anlar. kafasında ki bütün düşünceler bir anda kaybolur.kısa bir süre sonra "ne yapıyorum ben, ayıp ayıp..." gibi şeyler düşünse de yapabileceği pek bir şey yoktur. tavan alçak olduğundan ve minibüsteki populasyon azalmadığından ne yerini değiştirebilir ne de baktığı yönü...
gençlik yıllarımı hatırladım lan başlığı görünce..
ahh ah.. bundan seneleeer seneler önceydi. şimdiki gibi ha deyince sevgili bulunmuyordu o zamanlar. bulunsa da, ha deyince sevgilinin her bir ayrıntısıyla haşır neşir olunamıyordu. çok ama çok pantolon eskittik. tüm pantolonların fermuar ya da düğme bölgesinin rengi soluyordu aşırı sürtünmeden. yoktu o zamanlar pantolonsuz, giysisiz sevişmeler..
fermuar ya da kemere eliniz gidince, "hooop" diyordu sevgililer. daha bir ulaşılmazdı genital bölgeler. pantolon üzerinden ne yaşanırsa o !
hayal dünyası genişliyordu genç bünyelerin. hacı şakir sabunlarının az amına koymadık be ya !
ve en büyük olasılıklardan biriydi, gömlek düğmelerinin arasından göğüs görmek. ne büyük, ne matah bir şeydi o öyle yareppim !
arkadaş ortamlarında anlatılırdı. tabi yaşlar ergen ! kan kaynıyor. şimdiki gibi kuş arada bir değil, her gün ötüyor.
- olm var ya, bembeyazdı lan, böle mıncık mıncık, süperdi olm
muhabbetlerini çok duyardık, ya da çok yapardık. ne güzel bir kadındın sen mücella abla !
velhasıl, ergen yılların en büyük olaylarından biriydi. şimdi de öyle olsa keşke. nereye baksan göt, nereye baksan göğüs. esprisi kalmadıki !
eskiden kızların büyük bölümü saklamak için elinden geleni yapardı, şimdilerde sergilemek için elinden geleni yapanlarla dolu ortalık. özellikle yapmayanlar alınmasın..
bana kalsa eskiden daha iyiydi. ulaşılmaz olan daha çekici değil midir hem?
her neyse.
bu yazdıklarımı bir arkadaş anlattı , ben yazdım. hakkımda abuk sabuk düşünmeyin hemen.
bakmadım diyen erkek yalan söyler, her erkek hayatı boyunca en azından bir kere bakmıştır ve hoşuna da gitmiştir de. erotiktir çünkü, çıplaklık insanı bu kadar etkilemeyebilir.