99 kişiyi öldürüp cennetlik olduğu rivayet edilen adamdır. Bu hikaye başlı başına islamla çelişen bir saçmalıktan ibaret. Hani bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibi oluyordu, hani kul hakkı yalnızca kuldan helallik alarak affediliyordu o adam tövbe etmeye niyetlenmişken ölünce nasıl cennetlik olabilir ki? Tövbe bile etmemiş ve tövbe etse bile onun işlediği günah allaha karşı değil kula karşı işlenmiş affedileceği ne malum? Aslında bu ve bunun gibi hikayeler müslümanların umutlarını kaybetmemeleri için, ne yaparlarsa yapsınlar yoldan çıkmamaları için uydurulan hikayelerdir.
Hem bu tarz hikayelerin kanıtları nerde kim nerden biliyor ölen kişinin cennetlik ya da cehennemlik olduğunu, iletişime geçtiği melekleri vs kim görüyor? harbiden nasıl inanabiliyorlar bu tarz şeylere anlamıyorum.
adamın birisi 99 kişiyi öldürmüş ve imama gitmiş sormuş, efendim ben 99 kişiyi öldürdüm ve korku sardı beni cehenneme gitmek istemiyorum, yokmu benim tevbem demiş..
hocada demiş samimiyetle tövbe et ve yanmış bir ağacı koy önüne eğer yeşerirse emin ol tevben kabul olmuş olacak.
adam gitmiş yanmış bir ağacı almış önüne başlamış beklemeye, derken dışardan çığlıklar gelmiş, koşmuş bir bakmış adamın birisi küçük çocuğu olan bir kadına tecavüz ediyor, adam kapmış taşı vurmuş adamın kafasına ve adam ölmüş. kadını kurtarmış yardım etmiş ve dönmüş evine. yüzüncü cinayetinide işlemiş.
BAŞTA GAYET GÜZEL iLERLEYEN ANCAK SONRADAN SAPITAN BiR dini alıntı...
adam 99 kişiyi öldürmüş ama nihayetinde pişman olmuş tövbe etmeye giderken ölmüüüüüş. buraya kadar hakkaten güzel güzel okuyordum.
neyse efenim buraya kadar iyi hoş da şu "hakem melek gelmiş, hele bi ölçün bakam hangi tarafa daha yakınmış demiş. bi ölçmüşler, vay anasını satiim salih(dinine başlı olan", "iyi" diyelim) tarafa bir karış daha yakın çıkmış da sonra... ııı... sonra işte o zaman demiş melek e madem biz onu demiş şey demiş iyiler diyarına demiş alalım demiş."
bu ne lan! bu ne olm?! napıyosunuz siz? lan insan bi dinin güzelliklerini bu kadar mı berbat anlatır? insan o dinin hoşgörüsüne inanacağına, bağlanacağına işte sizin gibiler yüzünden "eaaah!" diyor geçiyor. bi gidin ya!
tövbenin önem ve kıymetini vurgulayan bir rivayettir. yoksa "günah işleyip işleyip nasıl olsa tövbe ederim" gibi bir zihniyet elbette islam'da yoktur. kur'an'da da müslümanlar şeytanın allah'ın affediciliğini bahane ederek kendilerini aldatmalarına karşı uyarılmaktadır. tövbe kapısının hep açık olması, insanların iyiliğe yönelmekten, allah'ın affından umudu kesmelerini önleyen , gayet güzel bir şeydir. tövbe, kişinin yaptığı kötülüklere kesin bir pişmanlığı ve bir daha yapmamaya karar verme niyetiyle olan bir şeydir.
Ebu Said|Resulullah (sav) buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en bilgin kişisini sordu. Kendisine bir rahib tarif edildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkanının olup olmadığını sordu. Rahib: "Hayır yoktur!" dedi. Herif onu da öldürüp cinayetini yüze tamamladı. Adamcağız, yeryüzünün en bilginini sormaya devam etti. Kendisine alim bir kişi tarif edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü , kendisi için bir tevbe imkanı olup olmadığım sordu. Alim: "Evet, vardır, seninle tevben arasına kim perde olabilir?" dedi. Ve ilave etti: "Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zira orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah'a ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira orası kötü bir yer." Adam yola çıktı. Giderken yarı yola varır varmaz ölüm meleği gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakkında ihtilafa düştüler. Rahmet melekleri: "Bu adam tövbekar olarak geldi. Kalben Allah'a yönelmişti" dediler. Azab melekleri de: "Bu adam hiçbir hayır işlemedi" dediler. Onlar böyle çekişirken insan suretinde bir başka melek, yanlarına geldi. Melekler onu aralarında hakem yaptılar. Hakem onlara: "Onun çıktığı yerle, gitmekte olduğu yer arasını ölçün, hangi tarafa daha yakınsa ona teslim edin" dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiği (iyiler diyarına) bir karış daha yakın. Onu hemen rahmet melekleri aldılar." Bir rivayette şu ziyade var: "Bir miktar yol gidince, ölüm gelip çattı. Adamcağız yönünü salih köye doğru çevirdi. Böylece o köy ehlinden sayıldı."
