güldürmeyin sabah sabah...
99 depreminde istanbulun imarı, depreme dayanıksız binaların yıkımı ve depreme dayanıklı yerlere riskli bölgelerin taşınması vb projelerin maliyeti 50 milyar dolar olarak açıklanmış bu para çok, nereden bulunacak denmişti.
99 dan sonra şu ana kadar istanbula harcanan yol asfalt kaldırım vs çoğu gereksiz yap boz tahtasına donan sokaklar caddeler park vs işler için en az şu ana kadar 250 milyar dolar harcandı.
yetmedi, deprem yönetmelikleri talimatları kanunlarını hiçe sayarak imar affı diye tüm çürük binalara bir de tapu verdik.
yetmedi, deprem yönetmelikleri talimatları kanunlarını hiçe sayarak dolgu olan veya doğal sahil olan dere yatağı olan (sadece istanbuldeğil, türkiyenin her yerinde. samsun kastamonu rize vb yerlerde sel felaketlerine bakın) sağlam olmayan zeminlere imar izini verip çok katlı binalar gökdelenler diktik.
depremde yıkılmayacak ama bina yatacak ve kayacak, yine oturulamaz hale gelecek.
yazacak çok şey var da...
neyse, boş ver.
on binlerce aile son imar affı ile daire tapusu almadı, dünyanın en pahalı mezar tapularını aldı. tapusunu aldıkları ev daire mezarları olacak.
ama...
neyse susalım.
malesef alınan ders yok bu ülke insanı eski ev arsasına ben buraya çok katlı binayı nasıl yaparım diye türlü taklalar attıkça ve siyaset belediyelerce buna göz yumuldukça ve bunu yaptıkça ağlayıp ağlayıp daha da kötü şekilde yaşamaya hep devam edecek. niye insanları bu kadar geniş alanları olan ülkede çok katlı yapılaşma istismarına izin veriyor bu durumlar ortaya çıkmasına göz göre göre imkan yaratıyorsunuz bunu niye tartışmıyorsunuz.
istanbulda 7 ve üzeri bir deprem olmadıkça alınması mümkün olmayan derslerdir. hee allah korusun bu olursa da zaten artık derse falan gerek kalmayacak çünkü tahminen 22-23 milyon insanın yaşadığı ve binaların en az yüzde 50 sinin 60 ının hatta 70 inin "hala" 6.5 üzeri bir depremde yıkılma olasılığı yüksek olan, türkiyenin kalbi değil direkt türkiyenin kendisi olan bir şehir burası. 83 milyon nüfus var desek bunun 18 milyonu istanbulda. 22-23 milyondan kalan 4-5 milyon kişide işte suriyeliler afganlar pakistanlılar vs vs vs. direkt istanbuldan gidiyorum çünkü burada doğdum burada yaşıyorum.
99 depreminin üzerinden 23 sene 6 ay gibi bir süre geçti. 23 sene 6 ay.. bu sürede sıfırdan ülke kurulabilir neredeyse ama biz istanbulu olası bir depreme hazır hale getirmediğimiz gibi üstüne 99 da atıyorum 13-14 milyon olan istanbul nüfusunun 2 katına çıkmasına müsaade edildi. hadi binaları sıfırdan yapamıyorsunuz bari mevcut olanları güçlendirin ve şehre artık göç almayın. ne kadar çok insan varsa risk o kadar çok artıyor. maraşta olan depremin istanbulda olduğunu bir düşünsene.. her gün yeni konut ihtiyacı artıyor ama yeni konut yapacak yer kalmadı artık. bu sefer gelenler eski konutlara yerleşiyor ve şehri restore etmek daha da zorlaşıyor. üstüne müteahhit firmaların doymak bilmeyen gözlerini de eklersen kentsel dönüşüm tamamen "rantsal dönüşüme" evriliyor.
biz burada bunları yazıyoruz diye adımız bilmem neye çıkıyor iktidar düşmanlığından yazıyorsunuz diyorlar. ulan bu ülkede en ucuz şey "insan" hayatı olmuş. a dan z ye hiçbir siyasetçinin umurunda değilsiniz deprem olmuş millet ölmüş sakat kalmış umurlarında değil. bizim tek istediğimiz insan gibi yönetilmek ve insan gibi yaşayabilmek. bu herhangi bir insanın en doğal ve en temel hakkıdır. zaten ömrümüz kısıtlı bu kısıtlı hayatı hep stres hep endişe hep geçim sıkıntısı içerisinde geçirmek istemiyoruz diye suçlu mu oluyoruz. al işte sabah deprem olmuş muhtemelen on binlerce insanımızı ya kaybettik ya göçük altında kaldılar yapılan açıklamaları aç da bir izle. hala kişisel şov peşinde insanlar şunu yaptık bunu yaptık diye anlatıyorlar..
işin en acısı türkiye afrika ülkeleri gibi çok fakir, kurak, yetersiz, imkansız kaynakları olmayan bir yer hiç değilken ve avrupanın dibinde bir ülke olmasına rağmen toplum olarak bu kadar büyük hataların göz göre göre yapılması bütün toplumun buna çaresiz bir şekilde bakması hiç bir şey yapamaması ve 99 depreminden sonra çok daha büyük kaynak ve paraların heba edilip aynı kötü durumun daha da vahim olarak sürmesidir. bütün toplum bundan sorumludur. sen kendi haklarını savunmazsan başına çok daha beterleri gelecek.
Ben size insaatci olarak diyim demir örme binalarin kat sayisi artikca ömrü kisa olur.betonu dökerken bile suyla kavusan demir nekadar pasa karsi maddelerle boyansa vs bile pasa etki verebilir.3kattan fazla bile yapilmamali.yoksa 30yasi gecmis binalar nekadar sağlamda olsa risk faktörlüdür bence helede yüksek katli binalar.iki katli bir evin ömrüyle 10katli evinki bir olmaz.bağzilari bunun ya farkinda drğil yada bilebile göğe çıkariyor evleri.
dilmizde tüy bitti bu mütahit seviciler ve inşaat mühendisi diye ortaya çıkanlardan hiç bunu duydunuz mu?? batıda almanya ingilterede hollandada amerikada niye her yere çok katlı beton apartman yapılmıyor. çok katlı yapılacaksa niye hep çelik yapılıyor bunun sebebi işte budur. kimse bunu konuşmadı. yüksek katlı beton bina göz boyamadır büyük hatadır. gereksizce sermayeyi kediye yüklemektir. ülke kaynaklarını halkın 3 kuruş servetini havaya savurmaktır. buna izin veren partiler belediyeler bundan başta sorumludur. ülke insanı da ranttan gözü dönmüş şekilde bunu göz ardı edip sonra yıkılınca ağlayıp zırlamaktadır. sebepler çözüm ap açık kabak gibi ortadadır. küçük emrahlığı pek seven bir toplum. 46lik basride ap açık az katlı çok katlı nasıl yapılır niye bu şekilde olmaz yazmış tebrikler.
Özellikle istanbul'da yeni yapılan binalar sağlam, depreme dayanıklı.
Yeni binalar 99 depreminden sonra çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun olarak yapıldığından güvenli.
Ama halen binaların %80'i eski. Bu eski binalar zaman içinde çok eskiyince yenilenecek o zaman istanbul depreme hazır olmuş olacak.
Sanıyorum 50 ile 100 yıl kadar bir zaman alır bu...
milletimizin balık hafızasına güveniyorlar. halkımız da çok masum değil maalesef. imar barışı çıkartıldığında, depreme dayanıksız, ruhsatsız evlerine ruhsat verildiğinde hepsi alkışladı, minnettar kaldı, sevindi. nasılsak öyle yönetiliyoruz. bizim halkımızın deprem umurunda değil ki yöneticilerin umurunda olsun.
