99 depreminin üzerinden 21 yıl geçmiş, buradaki gençler nasılsa bilmez diye sallayıp duruyor.
99 depremi gecenin 3'ünde oldu.
ilk gün yalovaya gittiğimde devlet tüm kurumları ile olaya müdahale etmişti. yalovada amcamın evi orta hasarlıydı onları almaya gitmiştik ilk gün sabah 10'da yalovadaydım.
bir tek gölcük'te bazı bölgelere ilk gün müdahale gecikti, o da gölcük tam ara noktada kalıyordu.
istanbul'dan gelen yardımlar izmit'te takılıyor, ankara hinterlandından gelen yardımlar da sakarya ve düzce'de takılıyordu. bursa yönünden gelen yardımlar ise yalova'da kalıyordu. trafik ve yolların durumu nedeniyle ulaşım güçtü bu sebeplerle gölcük, değirmendere, karamürsel biraz aksadı ama ilk gün öğleden sonra devletimiz gölcük ve çevresine de tamamen hakimdi...
2. gün ise bu kez kurtarma çalışmaları için gittim yalovaya.
bizde 2 tane jeneratör vardı ve bizi edremit'ten gelen askeri alaya yönlendirdiler. düşün yalova nere, edremit nere? ama devlet baba edremit'ten koskoca alayı almış bir günde yalova'ya konuşlandırmıştı.
yollar tırlardan, kamyonlardan geçilmiyordu.
türkiye'nin her yerinden konvoy konvoy yardım yağıyordu deprem bölgesine.
ayrıca almanı, israillisi, yunanı, amerikalısı, korelisi, italyanı pek çok ülkeden de yardım gelmişti.
peki ya elazığ'da olanlar?
ulan sen teknoloji çağında daha adam gibi çadır battaniye dağıtamadın. gelen erzakları, yardımları ihtiyaç sahibine ulaştıramadın, suriyelilere yağmalattın.
mazallah, 99 depremi gibi bir deprem, aynı bölgede akp döneminde olsa neler olur düşünmek bile istemiyorum. olmaz inşallah.
benim babam haydarpaşa müdürlüğü yaptığı sürede oldu 99 depremi. tam da o gün memleketten yengem ve çocuklar okullar açılmadan istanbul a gezmeye gelelim diye trende istanbul a yolculuk yapıyordu. pamukova yı bilirsiniz, körfezin istanbula yakın olan yeridir.
tren rayları depremin etkisi ile akordiyon gibi olmuş ve trenler yoldan çıkıp 2 dağın arasında devrilmişti.
bakın, tren diyorum, yolculuk eden diyorum. bakıldığında binlerce kişi enkaz altında kalmış iken en basit durum gibi geliyor, her ne kadar öyle olmasa da...
saat 03:05 te istanbul kadıköydeki evimizde çığlık çığlığa yaşadık o depremi. daha çocuğum. çok sıcaktı balkonda yatıyorum, gökyüzünün boğazın bembeyaz aydınlandığını gözlerimle gördüm. en üst katta idi evimiz, tepemden kiremitler dökülmeye başladı. deprem nedir bilmem etmem aklım gitti.
sabah 7 ya da 8 de, babam bizi bıraktı ve tüm 1. bölge müdürü olarak haydarpaşadan tüm personeli toplayarak önce pamukova dan başlayarak 12 gün boyunca tüm körfezi tek tek dolaştı.
biz mi?
biz annem ben kardeşim 12 gün sokakta yattık.
bak benim babam, ne afad ne kızılay ne de adı neyse o senelerde ilk yardım ekibinde görevli değil. bildiğin demiryolcu idi ve 12 gün boyunca hayatı boyunca unutamadığı yüzlerce manzaraya şahit oldu, aklı bizde kalarak.
devlet memuru olurken edilen yemini bilir misin?
aç oku, google dan.
işte sen devleti temsilen aileni bırakıp gidip deprem bölgesinde kendi alanındaki tüm kargaşaya müdehale ediyorsun.
çok afedersin, 2 sene sonra kimse kepçe ile merhum ya da merhumeleri körfeze itmedi.!
yaşın yetmez sorsan 99 doğumlusun, gelip burada yeni nesile hükümeti kötülemek adına devleti kötüleme!
devlet hükümet değildir, devlet benim babam gibi memleketi uğruna 1 çöpü yerden kaldıracağına fayda sağlayacağını bilen kişilerin oluşturduğu bir çatıdır!!!
2020 depremi diye burada tanımlanan deprem 99 depremine göre şiddeti çok daha düşük bir depremdir. ikincisi elazığ'da 41 kişi hayatını kaybederken 1999 depreminde Kocaeli’nde 9.477, Sakarya’da 3.891, Yalova’da 2.504, istanbul’da 981, Bolu’da 270, Bursa’da 268, Eskişehir’de 86 kişi hayatını kaybetti. 268 kişinin hayatını kaybettiği Bursa'da yerel gazeteler şehir olarak ucuz atlattık diyordu 1999 depremi ardından.
zamanında beyinsiz yobazlar bu tarz doğa olaylarının dinden uzaklaşmayla ilintili olduğunu dile getiriyorlardı, ne kadar beyinsiz olduklarını yüzlerine vurduk, şimdi deprem üzerinden siyaset yapmaya çalışır olmuşlar. üstelik aralarında 21 yıl fark olmasına rağmen burada hükümet güzellemesine kalkışmış yobaz kardeşimiz.
21 yılda gelişen teknolojiyi, iletişim ağının kuvvetlenmesini, insanların bilinçlenmesini, stkların çoğalmasını, depremin az nüfus yoğunluğu olan yerde olmasını ve en önemlisi çok daha düşük şiddette olmasını geçtim, ulan 21 yılda toplanan deprem vergileri kaç milyar dolar ediyor, sadece o para bile çok büyük farklar yaratabilir iki deprem arasında.
sadece akp döneminde 40 milyar dolar deprem parası adı altında cebimizden çıktı, devlet eliyle yapılan yardımları toplasan 40 milyon dolar etmiyor, o halde geri kalan paralar nerede?
99 yılında görseldeki gibi beyinsizler vardı, şimdi sözlükteki gibi beyinsizler var işte. bu coğrafya böyle, 1970-80 yıllarına kadar doğanların hepsi öldükten sonra belki biraz düzelme gerçekleşecektir. milenyum çocukları zaten büyüyüp akp ye belediye tokadı vurdular, biraz daha süre geçsin gençliğin borusu ötecek bu ülkede.
o zaman siz yobazlar hangi konuda mağdur olacaksınız acaba...
99 depremiyle elazığ depremini kıyaslamak net olarak geri zekalılıktır.
Ayrıca hükümet nedir? Devlet nedir? Vatandaş kime denir? Gibi temel sorulara doğru cevapları veremeyecek * insanları muhatap almanızı şiddetle kınıyorum. Bırakın boklarında boğulsunlar.
99 yılını ve 2020 yılını karşılaştırmak nasıl bir manyaklıktır, arada 21 yıl var. 21 yıl sonra bırakın da şartlar daha iyi hale gelmiş olsun, ki tvde gösterilen ile orda olanlar arasında birçok fark var, yardımın ulaşmadığı bir sürü insan var, siyasilerin de ne amaçla oraya gittiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bir kere iki depremi kıyaslamak hangi kafa anlamadım.
1) coğrafi olarak biri Türkiye'nin en yoğun nüfuslu ticari,sanayi bölgesi
istanbul, Kocaeli,bursa,yalovayi vurdu 99 depremi hatta ben tokattaydim ve tokkatta bile hissettik öyle büyük etkiliydi
Elazığ depremi nüfus olarak biraz daha seyrek yeri vurdu coğrafi olarak biraz ucuz atlatıldı
2) devlet falan diyorsunuz
Bir o zamanın şartlariyla bu zaman şartları aynı mı beyler
Rahmetli Süleyman Demirel şöyle demişti
Benim depremden haberim saat 8-9 gibi oldu yani depremden 6 saat sonra devletin başı olaydan haberdar oluyor
Cep telefonu yok
internet yok
Haberleşme yok
Teknoloji yok
Yok oğlu Yok.
Bugün öyle mi
Misal dağ başında çobanın koyunu kaybolsa devletin haberi olur
Depremdede anında müdahale olsun artık bir zahmet.
Afadi Kızılay'ı bakanlığı vs i olaya müdahale etsin..
insanlar sosyal medya aracılığıyla tırlar kamyonlar dolusu yardim gönderiliyor
Misal acun masonu hile 50 milyon para topladı kanalında
yönetici kadrosundaki liyakatsizliğin tamamen aynı olduğu iki depremdir.
aradaki fark, 99'daki depremden sonra *bah bah çocuk evliliklerini yasakladığınız için dperem oldu* diyen prof.ların olmamasıdır.
olsaydı zaten anasını s.kerlerdi. Şimdi kafasına göre takılıyorlar.
Hayır şu kafayı anlamıyorum ve baştan belirteyim, bir siyasi parti taraftarı değilim;
Kardeşim, cehabe "şu anda" yardım etmiyor, şartları yerine getirmiyor vesaire şikayet edersin anlarım. çünkü bu bir eksikliktir. eleştirilmesi gerekir en katı şekilde.
Geçmişte hangi siyasi parti başta olursa olsun (99 depremi zamanı gibi) bu gün eleştiremezsin zira şartlar ve bakış açısı çok farklı.
Ama şu var, devletin zaten yapması gereken şeylere alkış tutarsan devlet salar, gevşer. kaale almaz adamı.
Bunu her siyasi partiyle teker teker denedik günümüze kadar değil mi?